Fransızca içindeki améliorer ne anlama geliyor?
Fransızca'deki améliorer kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte améliorer'ün Fransızca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Fransızca içindeki améliorer kelimesi ilerletmek, iyileştirmek, geliştirmek, ilerletmek, artırmak, iyileştirmek, daha iyi hale getirmek, geliştirmek/kalitesini yükseltmek, geliştirmek, faydası olmak, fayda etmek, düzeltmek, geliştirmek, iyileştirmek, geçmek, geliştirmek, düzeltmek, artırmak, kırmak, aşmak, geçmek, geride bırakmak, iyileştirmek, geliştirmek, geliştirmek, iyileşmek, iyileşmek, ilerlemek, ilerleme kaydetmek, iyiye gitmek, düzelmek anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
améliorer kelimesinin anlamı
ilerletmek, iyileştirmek, geliştirmekverbe transitif (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Nous avons travaillé dur pour améliorer ce site Internet. Bu internet sitesini geliştirmek için çok çalıştık. |
ilerletmekverbe transitif (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Il a essayé d'améliorer (or: de perfectionner) sa technique en s'entraînant très régulièrement. |
artırmakverbe transitif (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Il améliora ses chances de trouver un travail en obtenant une licence universitaire. |
iyileştirmek, daha iyi hale getirmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) L'intervention de l'ambassadeur pourrait améliorer la situation. |
geliştirmek/kalitesini yükseltmekverbe transitif (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Les promoteurs prévoient d’améliorer le quartier. |
geliştirmekverbe transitif (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
faydası olmak, fayda etmekverbe transitif (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) Quelques heures d'entraînement par semaine suffiront à améliorer votre condition physique. |
düzeltmek, geliştirmek, iyileştirmekverbe transitif (bir şeyi) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Elle a passé sa vie à essayer d'améliorer les conditions de vie des pauvres. Tüm hayatını, yoksul insanların yaşam standartlarını iyileştirmeye (or: geliştirmeye) adadı. |
geçmekverbe transitif (bir şeyi) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Voyons si je peux améliorer mon score précédent. |
geliştirmekverbe transitif (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Depuis l'arrivée de la nouvelle enseignante, tous les enfants dans cette classe ont amélioré leur maîtrise de l'anglais. |
düzeltmek(des manières) (davranış) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) L'école essaie d'améliorer les manières de ses élèves et de leur transmettre du savoir. |
artırmakverbe transitif (yoğunluğu, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Écoutez bien, il va falloir améliorer notre niveau de jeu, sinon nous n'allons pas remporter le match. |
kırmakverbe transitif (rekor, vb.) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Notre équipe a amélioré (or: battu) le record du nombre de matches gagnés. |
aşmak, geçmek, geride bırakmakverbe transitif (un record) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Ce jeune cycliste extraordinaire vient de battre son propre record de vitesse ! ⓘCette phrase n'est pas une traduction de la phrase originale. Aktör bu oyunda, bir önceki oyundaki performansının kalitesini aşmayı umuyor. |
iyileştirmekverbe transitif (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Nous prévoyons de moderniser l'ensemble de notre système informatique afin de répondre d'avantage aux besoins actuels de notre clientèle. |
geliştirmekverbe transitif (une aptitude) (beceri, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Le professeur aidait les étudiants à développer leurs compétences en écriture créative. |
geliştirmekverbe transitif (des compétences) (beceri, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Susan suit un cours pour perfectionner ses compétences en rédaction. |
iyileşmekverbe pronominal (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) Si tu continues à travailler dur, ton français va s'améliorer. |
iyileşmekverbe pronominal (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) La santé du patient a commencé à s'améliorer après le deuxième traitement. |
ilerlemek, ilerleme kaydetmek(personne, qualité) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) Les capacités de lecture de l'enfant progressent. |
iyiye gitmekverbe pronominal (situation, état) (hastanın durumu, vb.) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) L'état du patient s'améliorait. |
düzelmek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) J'ai passé un moment difficile l'année dernière, mais ça commence à aller mieux. |
Fransızca öğrenelim
Artık améliorer'ün Fransızca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Fransızca içinde arayabilirsiniz.
améliorer ile ilgili kelimeler
Fransızca sözcükleri güncellendi
Fransızca hakkında bilginiz var mı
Fransızca (le français) bir Roman dilidir. İtalyanca, Portekizce ve İspanyolca gibi, bir zamanlar Roma İmparatorluğu'nda kullanılan popüler Latince'den gelir. Fransızca konuşan bir kişi veya ülke "Francophone" olarak adlandırılabilir. Fransızca 29 ülkede resmi dildir. Fransızca, Avrupa Birliği'nde en çok konuşulan dördüncü ana dildir. Fransızca, İngilizce ve Almanca'dan sonra AB'de üçüncü sırada yer alır ve İngilizce'den sonra en yaygın olarak öğretilen ikinci dildir. Dünyanın Fransızca konuşan nüfusunun çoğunluğu, birinci veya ikinci dil olarak Fransızca konuşabilen 34 ülke ve bölgeden yaklaşık 141 milyon Afrikalı ile Afrika'da yaşıyor. Fransızca, Kanada'da İngilizce'den sonra en çok konuşulan ikinci dildir ve her ikisi de federal düzeyde resmi dildir. 9,5 milyon kişinin veya %29'unun birinci dili ve 2,07 milyon kişinin veya tüm Kanada nüfusunun %6'sının ikinci dilidir. Diğer kıtaların aksine, Fransızcanın Asya'da popülaritesi yoktur. Şu anda, Asya'daki hiçbir ülke Fransızca'yı resmi dil olarak tanımıyor.