Fransızca içindeki négligé ne anlama geliyor?
Fransızca'deki négligé kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte négligé'ün Fransızca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Fransızca içindeki négligé kelimesi ihmal etmek, iyi bakmamak, (görev, vb.) ihmal etmek, ihmalci, ihmalkâr, gözden kaçırmak, görememek, atlamak, dikkatinden kaçırmak, hor görmek, pasaklı, hırpani, düzensiz, intizamsız, dağınık, dikkatsiz, özensiz, yetersiz, dağınık, düzensiz, dağınık, pasaklı, kılıksız, dağınık, düzensiz, pasaklı, yapılmamış, (çocuk) ihmal edilmiş, bakımsız, dağınık, yapmamak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
négligé kelimesinin anlamı
ihmal etmek, iyi bakmamakverbe transitif (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Larry négligeait ses enfants parce qu'il était alcoolique. |
(görev, vb.) ihmal etmek(à un devoir) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Le soldat a manqué à ses devoirs et a été renvoyé de l'armée. |
ihmalci, ihmalkâr
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Ne néglige pas les besoins de ta grand-mère. |
gözden kaçırmak, görememek, atlamak, dikkatinden kaçırmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
hor görmek(souvent au négatif) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Une augmentation et de meilleures primes ? Je ne vais pas cracher dessus ! |
pasaklı, hırpani(apparence) (kişi) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Je ne sais pas comment tu te débrouilles toujours pour avoir l'air si négligé. |
düzensiz, intizamsız, dağınık
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Jack a un beau visage, mais son apparence est négligée. |
dikkatsiz(travail) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Le travail de Daphne n'est pas vraiment bon ; je crois qu'elle travaille de manière négligée. |
özensiz(travail) (iş) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Les peintres ont fait un boulot négligé : ils ont éclaboussé mes fenêtres de peinture rouge. |
yetersiz
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Le mauvais anglais de l'adolescent faisait qu'il était difficile de comprendre ce qu'il disait. |
dağınık, düzensiz(personne, lieu) (kişi) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Ma fille est désordonnée ; c'est toujours le bordel dans sa chambre. |
dağınık, pasaklı, kılıksız(personne) (kişi) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Erika est vraiment négligée ; on dirait qu'elle se ne coiffe jamais et ses vêtements sont toujours froissés. |
dağınık, düzensiz
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) L'homme qui toquait à la porte avait l'air débraillé. |
pasaklı(kadın) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
yapılmamış
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) La maison de Ben était laissée à l'abandon parce qu'il n'arrivait plus à l'entretenir. |
(çocuk) ihmal edilmiş, bakımsız(enfant) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Les services sociaux sont venus chercher l'enfant victime de négligence et l'ont placé en famille d'accueil. |
dağınık
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Le jardin était négligé avec ses plates-bandes et ses allées envahies par les mauvaises herbes. |
yapmamakverbe transitif (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Fred a omis de garder contact avec ses amis et les a progressivement perdus de vue. |
Fransızca öğrenelim
Artık négligé'ün Fransızca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Fransızca içinde arayabilirsiniz.
négligé ile ilgili kelimeler
Fransızca sözcükleri güncellendi
Fransızca hakkında bilginiz var mı
Fransızca (le français) bir Roman dilidir. İtalyanca, Portekizce ve İspanyolca gibi, bir zamanlar Roma İmparatorluğu'nda kullanılan popüler Latince'den gelir. Fransızca konuşan bir kişi veya ülke "Francophone" olarak adlandırılabilir. Fransızca 29 ülkede resmi dildir. Fransızca, Avrupa Birliği'nde en çok konuşulan dördüncü ana dildir. Fransızca, İngilizce ve Almanca'dan sonra AB'de üçüncü sırada yer alır ve İngilizce'den sonra en yaygın olarak öğretilen ikinci dildir. Dünyanın Fransızca konuşan nüfusunun çoğunluğu, birinci veya ikinci dil olarak Fransızca konuşabilen 34 ülke ve bölgeden yaklaşık 141 milyon Afrikalı ile Afrika'da yaşıyor. Fransızca, Kanada'da İngilizce'den sonra en çok konuşulan ikinci dildir ve her ikisi de federal düzeyde resmi dildir. 9,5 milyon kişinin veya %29'unun birinci dili ve 2,07 milyon kişinin veya tüm Kanada nüfusunun %6'sının ikinci dilidir. Diğer kıtaların aksine, Fransızcanın Asya'da popülaritesi yoktur. Şu anda, Asya'daki hiçbir ülke Fransızca'yı resmi dil olarak tanımıyor.