Fransızca içindeki pur ne anlama geliyor?
Fransızca'deki pur kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte pur'ün Fransızca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Fransızca içindeki pur kelimesi saf, halis, arı, temiz, saf, dokunulmamış, teorik, tam, tam anlamıyla, safkan, düpedüz, katıksız, sek, katıksız, tatlı, temiz, mis gibi, açık sözlü, katıksız, sade, tam, saf, bozulmamış, lekesiz, temiz, saf, sek, saf, temiz, namuslu, iffetli, sırf, safi, düpedüz, aşırı, çok, müfrit, ince, zarif, bakire, saf, arı, saf, temiz, som gümüşten yapılmış, safi, tam, sek, açık, doğuştan, sek, saf, saf, safkan at, safkan (at), tepeden tırnağa, cins hayvan, safkan hayvan, tamamen tesadüf, temiz hava, cins, safkan, fahiş fiyat, en saf, sanal sayı, malt viski, açık anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
pur kelimesinin anlamı
saf, halis, arıadjectif (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) L'or pur est trop malléable pour en faire des bijoux, il doit donc être mélangé à d'autres métaux. |
temizadjectif (eau, air) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Alan a bu l'eau pure du ruisseau de montagne. |
safadjectif (moralement) (ahlak) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) John est un homme bon, son âme est pure. |
dokunulmamış
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Olivia regarda par la fenêtre la neige pure, qui n'avait pas encore été piétinée. |
teorikadjectif (science) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Yasmin étudie les mathématiques pures à Oxford. |
tam, tam anlamıyla(chance, hasard) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Je l'ai croisé par pur hasard, si j'étais passé par cette rue une minute plus tard je ne l'aurais pas vu. |
safkanadjectif (race) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Mon voisin possède un pur-sang arabe. |
düpedüzadjectif (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Cette idée, c'est du pur génie ! |
katıksızadjectif (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Les enfants hurlaient de pur plaisir parce qu'on les éclaboussait avec de l'eau. |
sek, katıksız(alcool) (alkollü içki) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Mon père aime son whisky pur. Il dit que même les glaçons changent le goût. |
tatlıadjectif (eau) (içilebilir su) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) La fontaine fournit de l'eau pure. |
temiz, mis gibiadjectif (air) (hava) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Nous avons respiré l'air pur de la forêt. |
açık sözlüadjectif (mecazlı) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Ce qu'il a fait là, c'est de la brutalité pure. |
katıksız, sade(non mélangé) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Une tarte pure pomme n'a rien d'autre que des pommes. |
tam
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) C'est de la pure trahison ! |
saf, bozulmamış
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) L'eau pure (or: immaculée) du lac est à présent menacée. |
lekesizadjectif (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
temizadjectif (ahlaki açıdan) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
safadjectif (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) L'échantillon est complètement pur (or: propre), sans contamination. |
sekadjectif (boisson alcoolisée) (içki) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Je bois mon whisky pur (or: sec), sans aucune autre boisson. |
saf, temiz
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Pendant la période victorienne, les femmes devaient rester chastes jusqu'au mariage. |
namuslu, iffetli
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Samantha était une fille chaste au cœur pur qui n'avait jamais blessé personne. |
sırf, safi, düpedüz
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Le simple fait de recevoir autant de candidatures montre à quel point le problème du chômage devient dramatique. |
aşırı, çok, müfrit(contraste) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
ince, zarif
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Ils ont été fascinés par sa beauté sublime. |
bakire
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Tout le monde sait que Liz est encore vierge. |
saf, arı
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
saf, temizadjectif (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Les murs blancs vierges donnaient à la maison une allure plutôt austère. |
som gümüşten yapılmışadjectif (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Ce sont des boucles d'oreille en argent fin (or: pur). |
safiadjectif (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
tamadjectif (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
sek(boisson) (alkollü içki) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
açık
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Il vaut toujours mieux dire la stricte (or: pure) vérité. |
doğuştanadjectif (naturel) (yetenek, vb.) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) L'entraîneur n'avait jamais vu tant de talent pur (or: brut) chez un futur gymnaste. |
sek(boisson) (zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) |
saf(drogue) (uyuşturucu, alkol, vb.) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
saf(émotions,...) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
safkan atnom masculin invariable (cheval) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
safkan (at)adjectif invariable (cheval) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
tepeden tırnağa(figuré, familier) (zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) Charles ne pourrait jamais vivre à l'étranger : c'est un Anglais pur jus. |
cins hayvan, safkan hayvan
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
tamamen tesadüfnom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
temiz havanom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) L'air pur des montagnes nous a revigorés. |
cins, safkan(hayvan) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
fahiş fiyat(figuré) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Si cher pour des carottes ? C'est du vol pur et simple. |
en saflocution adjectivale (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Seul l'or le plus fin (or: le plus pur) est utilisé dans notre bijouterie. |
sanal sayınom masculin (Mathématiques) (matematik) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
malt viskinom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Je vais prendre un shot de whisky pur mal avec une bière. |
açıklocution adjectivale (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Elle a eu droit à la totale : de la simple rebuffade à l'agression pure et simple. |
Fransızca öğrenelim
Artık pur'ün Fransızca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Fransızca içinde arayabilirsiniz.
pur ile ilgili kelimeler
Fransızca sözcükleri güncellendi
Fransızca hakkında bilginiz var mı
Fransızca (le français) bir Roman dilidir. İtalyanca, Portekizce ve İspanyolca gibi, bir zamanlar Roma İmparatorluğu'nda kullanılan popüler Latince'den gelir. Fransızca konuşan bir kişi veya ülke "Francophone" olarak adlandırılabilir. Fransızca 29 ülkede resmi dildir. Fransızca, Avrupa Birliği'nde en çok konuşulan dördüncü ana dildir. Fransızca, İngilizce ve Almanca'dan sonra AB'de üçüncü sırada yer alır ve İngilizce'den sonra en yaygın olarak öğretilen ikinci dildir. Dünyanın Fransızca konuşan nüfusunun çoğunluğu, birinci veya ikinci dil olarak Fransızca konuşabilen 34 ülke ve bölgeden yaklaşık 141 milyon Afrikalı ile Afrika'da yaşıyor. Fransızca, Kanada'da İngilizce'den sonra en çok konuşulan ikinci dildir ve her ikisi de federal düzeyde resmi dildir. 9,5 milyon kişinin veya %29'unun birinci dili ve 2,07 milyon kişinin veya tüm Kanada nüfusunun %6'sının ikinci dilidir. Diğer kıtaların aksine, Fransızcanın Asya'da popülaritesi yoktur. Şu anda, Asya'daki hiçbir ülke Fransızca'yı resmi dil olarak tanımıyor.