Fransızca içindeki placer ne anlama geliyor?

Fransızca'deki placer kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte placer'ün Fransızca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Fransızca içindeki placer kelimesi yerleştirmek, işe almak, atmak, yerleştirmek, yerleştirmek, koymak, yerleştirmek, yerleştirmek, yerleştirmek, yerleştirmek, bahis oynamak, işaretlemek, göstermek, topu düşürmek, isabet ettirmek, eğitim programına yerleştirmek, koymak, yatacak yer vermek, alüvyon, yerleştirmek, yatırmak, yatırım yapmak, yerini belirlemek, yerini tayin etmek, düzenlemek, yerleştirmek, ayarlamak, tecrit etmek, gözetim altında bulundurmak, haczetmek, güvenmek, itimat etmek, bağlamlamak, sokmak, içine sokmak, karantinaya almak, (golf) topu vuruş noktasına yerleştirmek, yanlış yere koymak, yanlış yerleştirmek, altına koymak, altına yerleştirmek, akıl hastanesine yatırmak, asker yerleştirmek, -in altına yerleştirmek, yarışmak, çekişmek, çırak olarak vermek, gizli dinleme aygıtı yerleştirmek, himaye, üçüncü gelmek, aynı hizaya getirmek, yerleştirmek, toprak vermek, duruma sokmak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

placer kelimesinin anlamı

yerleştirmek

verbe transitif (un enfant : foyer, adoption) (aile yanına, vb.)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
L'enfant a été placé dans une famille d'une autre ville.

işe almak

verbe transitif (emploi)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
L'agence pour l'emploi l'a placé presque immédiatement.

atmak

verbe transitif (Sports)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Il a placé la balle dans l'angle supérieur droit du filet.

yerleştirmek

verbe transitif (un enfant,...) (aile yanına, vb.)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Les travailleurs sociaux ont placé l'enfant dans une famille d'accueil.

yerleştirmek

verbe transitif

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Hal plaça l'arme dans son coffret.

koymak, yerleştirmek

verbe transitif

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Il a placé le livre sur l'étagère.
Kitabı rafa koydu (or: yerleştirdi).

yerleştirmek

verbe transitif (dans une école, institution) (okula, vb.)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Ils l'ont placée dans l'une des plus prestigieuses écoles du pays.

yerleştirmek

verbe transitif

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
L'usine était située à l'extérieur de la ville.

yerleştirmek

verbe transitif

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Un anachronisme est quelque chose situé à une période à laquelle il n'appartient pas.

bahis oynamak

verbe transitif

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Je crois que je vais mettre (or: placer) vingt dollars sur cette jument. Je pense qu'elle va gagner.

işaretlemek, göstermek

verbe transitif (sur un graphique)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Bonnie plaça les points sur un graphique.

topu düşürmek

verbe transitif (Sports) (buz hokeyi)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
L'arbitre plaça la balle entre les deux adversaires.

isabet ettirmek

verbe transitif

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Lonnie a placé une balle au cœur de la cible.

eğitim programına yerleştirmek

verbe transitif (Éducation)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Il a été placé dans le programme d'apprentissage accéléré.

koymak

verbe transitif (Sports)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
L'arbitre a placé le ballon trop près du but pour le penalty.

yatacak yer vermek

verbe transitif (dans une chambre) (gemide, vb.)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Les jeunes voyageurs avaient été placés dans la dernière voiture passagers.

alüvyon

nom masculin (Géologie)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)

yerleştirmek

verbe transitif

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
L'antenne de téléphonie mobile avait été placée (or: avait été positionnée) près de l'école, d'où la colère des parents.

yatırmak, yatırım yapmak

(para)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Ça lui semblait être une bonne affaire, alors Ben a investi toutes ses économies.

yerini belirlemek, yerini tayin etmek

verbe transitif

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Nous voulons installer nos bureaux dans un endroit bien accessible aux transports en commun.

düzenlemek

verbe transitif

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Helen disposa (or: plaça) les chaises en demi-cercle.

yerleştirmek

verbe transitif

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
La machine peut-être rangée (or: placée) dans sa boîte pour le voyage.

ayarlamak

verbe transitif (la voix) (ses, vb.)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Si tu poses (or: places) ta voix dans les graves, tu auras l'air plus sérieux.

tecrit etmek

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

gözetim altında bulundurmak

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

haczetmek

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

güvenmek, itimat etmek

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Tu peux me faire confiance.

bağlamlamak

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

sokmak, içine sokmak

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

karantinaya almak

verbe transitif

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Quand j'ai emmené mon chien à l'étranger, le gouvernement local l'a mis en quarantaine pendant des semaines pour des évaluations médicales.

(golf) topu vuruş noktasına yerleştirmek

locution verbale (Golf)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Scott était en train de placer la balle sur le tee quant il entendit un cri provenant de l'autre côté du terrain de golf.

yanlış yere koymak, yanlış yerleştirmek

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
J'ai mal placé ma confiance dans mon mari qui me trompe.

altına koymak, altına yerleştirmek

(sous une moquette)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Placer une thibaude sous un tapis le rendra plus durable.

akıl hastanesine yatırmak

(une personne âgée)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

asker yerleştirmek

locution verbale

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Le maréchal plaça ses troupes en garnison dans et autour de la ville.

-in altına yerleştirmek

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
De précieux dépôts de charbon étaient placés sous le sol.

yarışmak, çekişmek

locution verbale

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

çırak olarak vermek

verbe transitif

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Plusieurs garçons de la famille ont été placés en apprentissage (or: placés comme apprentis) dans l'entreprise.

gizli dinleme aygıtı yerleştirmek

locution verbale

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Le FBI avait placé des micros dans le bureau pour attraper le suspect.

himaye

verbe transitif (France, courant)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
Les enfants ont été placés.

üçüncü gelmek

verbe pronominal (Hippisme) (at yarışı)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
On s'attendait à ce que le cheval se place troisième dans la course.

aynı hizaya getirmek

locution verbale

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Justine plaça les trois cadres de photo au même niveau (or: à la même hauteur).

yerleştirmek

verbe transitif (suçlayıcı kanıt)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
La mafia a placé le corps dans la voiture de Jerry pour le faire accuser.

toprak vermek

verbe transitif (un territoire)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Les Britanniques ont remis Hong Kong sous mandat à la Chine en 1997.

duruma sokmak

locution verbale (birisini)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
À cause du désastre, l'organisation a été placée dans une telle situation qu'elle n'a pas pu payer pour le festival cette année-là.

Fransızca öğrenelim

Artık placer'ün Fransızca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Fransızca içinde arayabilirsiniz.

placer ile ilgili kelimeler

Fransızca hakkında bilginiz var mı

Fransızca (le français) bir Roman dilidir. İtalyanca, Portekizce ve İspanyolca gibi, bir zamanlar Roma İmparatorluğu'nda kullanılan popüler Latince'den gelir. Fransızca konuşan bir kişi veya ülke "Francophone" olarak adlandırılabilir. Fransızca 29 ülkede resmi dildir. Fransızca, Avrupa Birliği'nde en çok konuşulan dördüncü ana dildir. Fransızca, İngilizce ve Almanca'dan sonra AB'de üçüncü sırada yer alır ve İngilizce'den sonra en yaygın olarak öğretilen ikinci dildir. Dünyanın Fransızca konuşan nüfusunun çoğunluğu, birinci veya ikinci dil olarak Fransızca konuşabilen 34 ülke ve bölgeden yaklaşık 141 milyon Afrikalı ile Afrika'da yaşıyor. Fransızca, Kanada'da İngilizce'den sonra en çok konuşulan ikinci dildir ve her ikisi de federal düzeyde resmi dildir. 9,5 milyon kişinin veya %29'unun birinci dili ve 2,07 milyon kişinin veya tüm Kanada nüfusunun %6'sının ikinci dilidir. Diğer kıtaların aksine, Fransızcanın Asya'da popülaritesi yoktur. Şu anda, Asya'daki hiçbir ülke Fransızca'yı resmi dil olarak tanımıyor.