Fransızca içindeki mot ne anlama geliyor?
Fransızca'deki mot kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte mot'ün Fransızca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Fransızca içindeki mot kelimesi kelime, sözcük, iki çift laf, söz, kısa mesaj, not, madde başı sözcük, şifre, parola, konuşmadan, sessizce, düstur, replik/slogan, etiket, fikrini açıklamak, fikrini söylemek, harfi harfine, kelimesi kelimesine, küfür, sebep, neden, harfi harfine, kelimesi kelimesine, sözsüzce, sözsüz olarak, (bilgisayar) şifre, parola, eşasıllı sözcük, hazır cevap, (bir etkiyi) azaltan/yumuşatan şey, (kelimeleri) heceleyen kimse, moda olmuş kelime, moda sözcük, şifre, anahtar kelime, anahtar sözcük, nükteli söz, son söz, tatlı söz, son söz, hikâyenin tümü, teşekkür mektubu, (birşeyde) söz hakkı olmak, söz hakkına sahip olmak, hiç söz etmemek, mesaj atmak, yaymak, kelimesi kelimesine, harfi harfine, harfiyen, (askerlikte) parola, sevgi sözcüğü, şifre çözücü kelime, iğneleyici söz, bayan, kadın, söz, önemli terim, boşluk doldurucu söz, bileşik sözcük, sövgü, küfür, soru sözcüğü, söz hakkı, söz sahibi olmak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
mot kelimesinin anlamı
kelime, sözcüknom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Cette phrase a cinq mots. Bu cümle beş kelimeden oluşmaktadır. |
iki çift lafnom masculin (conversation courte) (gayri resmi) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Laisse-moi lui dire un mot à propos du volume de la musique. |
söznom masculin (figuré) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Qu'est-ce que tu en penses, Jon ? On ne t'a pas entendu dire un mot de toute la réunion. |
kısa mesajnom masculin (familier) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Envoie-moi un mot mardi et nous pourrons en parler à ce moment-là. |
not(petit message) (kısa mesaj) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Je lui ai laissé un mot sur son bureau avec l'heure de la réunion. Ona, toplantı saatiyle ilgili bir not yazdım ve masasının üzerine bıraktım. |
madde başı sözcük
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
şifre, parolanom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Tu dois nous donner le mot de passe sinon nous ne pouvons pas t'ouvrir la porte. |
konuşmadan, sessizce
(zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) Les étudiants étaient silencieusement assis dans la salle de classe. |
düstur
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
replik/slogan
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
etiket(anglicisme, courant) (sosyal medya) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
fikrini açıklamak, fikrini söylemek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
harfi harfine, kelimesi kelimesine
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) La traduction littérale de cette phrase n'a aucun sens. |
küfür
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
sebep, neden(cause, origine) (altta yatan, mecazlı) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Examinons le fond du problème. |
harfi harfine, kelimesi kelimesine
(zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) Traduit la lettre mot à mot. |
sözsüzce, sözsüz olaraklocution adverbiale (zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) |
(bilgisayar) şifre, parolanom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Dave a oublié son mot de passe et ne peut pas se connecter au forum. |
eşasıllı sözcüknom masculin (dilbilimi) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
hazır cevapnom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Heather a fait un trait d'esprit sur ma nouvelle coupe de cheveux. |
(bir etkiyi) azaltan/yumuşatan şeynom masculin (figuré) (mecazlı) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
(kelimeleri) heceleyen kimsenom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
moda olmuş kelime, moda sözcük
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
şifrenom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
anahtar kelime, anahtar sözcüknom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) On effectue une recherche dans l'index par sujet ou par mot-clé (or: mot-clef). |
nükteli söznom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
son söz
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
tatlı söznom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
son söznom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Mon frère veut toujours avoir le dernier mot. |
hikâyenin tümünom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Nous ne saurons jamais le fin mot de l'histoire sur ce qu'elle a fait ce soir-là. |
teşekkür mektubunom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) N'oublie pas de lui envoyer un mot de remerciement. |
(birşeyde) söz hakkı olmak, söz hakkına sahip olmaklocution verbale (familier) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Tout le monde a eu son mot à dire dans la prise de décision. |
hiç söz etmemek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Elle n'a pas parlé de son opération de peur d'inquiéter sa famille. |
mesaj atmak(gayri resmi) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Je devrais envoyer un mot à mon frère parce que ça fait longtemps que je ne lui ai pas écrit. |
yaymaklocution verbale (haber, vb.) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
kelimesi kelimesine, harfi harfine, harfiyenadjectif (zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) L'auteur publia un document qui était la copie mot pour mot de celle qui était apparue dans un autre journal. |
(askerlikte) parolanom masculin (Militaire) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) À la porte, donnez le mot de passe et ils vous laisseront entrer. |
sevgi sözcüğünom masculin (souvent au pluriel) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le couple se murmurait des mots doux (or: tendres) à l'oreille. |
şifre çözücü kelimenom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
iğneleyici söz(amusant) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
bayan, kadın(femme, animal) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Les chattes tombent souvent enceinte si on ne les fait pas stériliser. |
söznom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Je ne veux plus entendre un mot du reste de l'après-midi ! |
önemli terimnom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Ici, "estimé" reste le mot-clé (or: mot-clef). |
boşluk doldurucu söznom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Essayez d'enlever les mots bouche-trou quand vous parlez en public. |
bileşik sözcüknom masculin (Grammaire) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Il y avait beaucoup de mots composés dans la liste de vocabulaire de cette semaine. |
sövgü, küfürnom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le fermier marchait d'un pas lourd dans la neige printanière en grommelant des jurons. |
soru sözcüğünom masculin (Grammaire) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Elle prenait les questions pour des affirmations jusqu'à ce qu'elle apprenne à reconnaître les mots interrogatifs anglais. |
söz hakkınom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Les parents ont décidé qu'il était l'heure de se coucher et les enfants n'ont pas eu leur mot à dire. |
söz sahibi olmaklocution verbale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) L'expert aura son mot à dire quant à comment l'argent est dépensé. |
Fransızca öğrenelim
Artık mot'ün Fransızca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Fransızca içinde arayabilirsiniz.
mot ile ilgili kelimeler
Fransızca sözcükleri güncellendi
Fransızca hakkında bilginiz var mı
Fransızca (le français) bir Roman dilidir. İtalyanca, Portekizce ve İspanyolca gibi, bir zamanlar Roma İmparatorluğu'nda kullanılan popüler Latince'den gelir. Fransızca konuşan bir kişi veya ülke "Francophone" olarak adlandırılabilir. Fransızca 29 ülkede resmi dildir. Fransızca, Avrupa Birliği'nde en çok konuşulan dördüncü ana dildir. Fransızca, İngilizce ve Almanca'dan sonra AB'de üçüncü sırada yer alır ve İngilizce'den sonra en yaygın olarak öğretilen ikinci dildir. Dünyanın Fransızca konuşan nüfusunun çoğunluğu, birinci veya ikinci dil olarak Fransızca konuşabilen 34 ülke ve bölgeden yaklaşık 141 milyon Afrikalı ile Afrika'da yaşıyor. Fransızca, Kanada'da İngilizce'den sonra en çok konuşulan ikinci dildir ve her ikisi de federal düzeyde resmi dildir. 9,5 milyon kişinin veya %29'unun birinci dili ve 2,07 milyon kişinin veya tüm Kanada nüfusunun %6'sının ikinci dilidir. Diğer kıtaların aksine, Fransızcanın Asya'da popülaritesi yoktur. Şu anda, Asya'daki hiçbir ülke Fransızca'yı resmi dil olarak tanımıyor.