Fransızca içindeki gauche ne anlama geliyor?
Fransızca'deki gauche kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte gauche'ün Fransızca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Fransızca içindeki gauche kelimesi sol, sol taraf, sol yan, sol yumruk, sol kanat, sol el, (toplum içinde) tuhaf davranan, sakar, beceriksiz, sakar, sarsak, beceriksiz, sersem, sırık gibi, sol yan, inceliksiz, kaba saba, kaba, nezaketsiz, sol yandaki, sola, sola doğru, sol kanat, sola dönüş, sol kanat, çift etki, taraf, yan, ölmek, sol görüşlü, solda, sola, sol el, sola dönmek, önüne gelenle düşüp kalkmak, önüne gelenle yatmak/cinsel ilişkiye girmek, Liberal, sol görüşlü, solcu, sol görüşlü, çift yumruk, çapkınlık yapmak, düşüp kalkmak, önüne gelenle yatmak, soldaki, geriye doğru yatık, sol, sola dönmek, (siyaset) aşırı uç, (yol) çengel gibi kıvrılmak, kalmak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
gauche kelimesinin anlamı
soladjectif (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Il écrit de la main gauche. Sol eliyle yazar. |
sol taraf, sol yannom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Tes clés sont sur ta gauche. Anahtarlarınız sol yanınızdadır. |
sol yumruknom féminin (Boxe) (boks) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Il a assené une gauche sur le menton de son adversaire. |
sol kanatnom féminin (Politique) (politika) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La gauche avance toujours cet argument. |
sol elnom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
(toplum içinde) tuhaf davranan(personne) (kişi) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
sakar, beceriksiz(mal coordonné) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Le garçon était si maladroit qu'il renversait tout sur son passage. Öyle sakar bir çocuktu ki, önüne gelen herşeyi kırıyordu. |
sakar, sarsak, beceriksiz(kişi) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Jake est d'un maladroit : il ne cesse de se cogner et de faire tomber ce qui l'entoure. |
sersem(familier) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Mon pote un peu bébête trouve toujours un truc idiot à faire. |
sırık gibi(soutenu) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
sol yan(Nautique) (gemi) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le second a mis la barre à bâbord toute. |
inceliksiz(aspect) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
kaba saba, kaba, nezaketsizadjectif (personne, comportement) (kişi) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Il est un peu brusque avec les personnes qu'il ne connaît pas bien. |
sol yandaki(Nautique) (gemi) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
sola, sola doğruadverbe (zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) Dans cette danse, vous sautez à gauche et puis à droite. Bu dansta önce sola sonra da sağa zıplanır. |
sol kanatnom féminin (Politique) (siyaset) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Les hommes politiques de gauche se sont opposés au changement. Sol kanattaki politikacılar değişikliğe karşı çıktılar. |
sola dönüşadverbe (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Prenez (or: Tournez) à gauche au troisième feu. |
sol kanatnom féminin (Politique) (siyaset) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Vues de la gauche, ces statistiques semblent résulter d'une inégalité plutôt que de n'importe quel penchant naturellement délinquant dans cette tranche d'âge. |
çift etkinom masculin (figuré) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) On fait comme ça: droite-gauche, et au tapis ! |
taraf, yannom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le bouton marche/arrêt se trouve du côté gauche. |
ölmek(mecazlı) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Des rumeurs couraient comme quoi le parrain du crime était mort depuis quelques temps. |
sol görüşlülocution adjectivale (Politique) (politika) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) L'opposition s'est scandalisée des politiques de gauche du nouveau Premier ministre. |
soldalocution adverbiale (zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) |
solaadverbe (zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) Il tourna à gauche. |
sol elnom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Généralement, on porte l'alliance à la main gauche. Bien qu'elle soit veuve, elle porte toujours son alliance à la main gauche. |
sola dönmek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Déporte-toi sur l'autre file pour te préparer à tourner à gauche quand le feu sera vert. Je ne comprends pas pourquoi je suis perdu : j'ai bien tourné à gauche après la piscine, comme tu m'as dit. |
önüne gelenle düşüp kalkmak, önüne gelenle yatmak/cinsel ilişkiye girmeklocution verbale (familier) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Il couche à droite à gauche. |
Liberal, sol görüşlülocution adjectivale (Politique aux États-Unis) (siyaset) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Les politiques sociales de gauche sont la raison de la création de la dette. |
solcu, sol görüşlülocution adjectivale (siyaset) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
çift yumruknom masculin (Boxe) (boks) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Joe a fait tomber John avec un enchaînement droite-gauche à la tête et l'estomac. |
çapkınlık yapmakverbe intransitif (familier) (erkek) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) |
düşüp kalkmaklocution verbale (très familier) (argo) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) On a été surpris quand Bill s'est arrêté de coucher à droite et à gauche et s'est casé avec Sally. |
önüne gelenle yatmaklocution verbale (familier) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Stan était effrondré en apprenant que sa copine couchait à droite à gauche. |
soldakilocution adjectivale (Héraldique) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
geriye doğru yatıklocution adjectivale (yazı) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
sollocution adjectivale (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Ma voiture a un volant à gauche. |
sola dönmek(technique) (kızak köpeği) (ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) |
(siyaset) aşırı uç(Politique) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) L'homme politique avait flirté avec les extrêmes tout le long de sa carrière et n'avait pas remporté un grand nombre d'élections. |
(yol) çengel gibi kıvrılmakverbe intransitif (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) La route vire à droite puis à gauche de la colline avant d'arriver à une intersection. |
kalmak(Circulation automobile) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) Le panneau routier indiquait "serrez à gauche". |
Fransızca öğrenelim
Artık gauche'ün Fransızca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Fransızca içinde arayabilirsiniz.
gauche ile ilgili kelimeler
Fransızca sözcükleri güncellendi
Fransızca hakkında bilginiz var mı
Fransızca (le français) bir Roman dilidir. İtalyanca, Portekizce ve İspanyolca gibi, bir zamanlar Roma İmparatorluğu'nda kullanılan popüler Latince'den gelir. Fransızca konuşan bir kişi veya ülke "Francophone" olarak adlandırılabilir. Fransızca 29 ülkede resmi dildir. Fransızca, Avrupa Birliği'nde en çok konuşulan dördüncü ana dildir. Fransızca, İngilizce ve Almanca'dan sonra AB'de üçüncü sırada yer alır ve İngilizce'den sonra en yaygın olarak öğretilen ikinci dildir. Dünyanın Fransızca konuşan nüfusunun çoğunluğu, birinci veya ikinci dil olarak Fransızca konuşabilen 34 ülke ve bölgeden yaklaşık 141 milyon Afrikalı ile Afrika'da yaşıyor. Fransızca, Kanada'da İngilizce'den sonra en çok konuşulan ikinci dildir ve her ikisi de federal düzeyde resmi dildir. 9,5 milyon kişinin veya %29'unun birinci dili ve 2,07 milyon kişinin veya tüm Kanada nüfusunun %6'sının ikinci dilidir. Diğer kıtaların aksine, Fransızcanın Asya'da popülaritesi yoktur. Şu anda, Asya'daki hiçbir ülke Fransızca'yı resmi dil olarak tanımıyor.