Fransızca içindeki afficher ne anlama geliyor?

Fransızca'deki afficher kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte afficher'ün Fransızca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Fransızca içindeki afficher kelimesi göstermek, teşhir etmek, sergilemek, görüntülemek, yapıştırmak, takmak, tutturmak, iğnelemek, yapıştırmak, ilan etmek, göstermek, yayımlamak, monte etmek, utandırmak, kapalı gişe, belirgin olarak göstermek, iğneyle tutturmak, iğnelemek, kapalı gişe, iğnelemek, toplu iğneyle tutturmak, pencereleri düzenlemek, ifade anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

afficher kelimesinin anlamı

göstermek, teşhir etmek, sergilemek

verbe transitif

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
La direction a affiché les informations à l'entrée.
Yönetim, ilgili bilgileri hole asarak teşhir etti.

görüntülemek

verbe transitif (Informatique)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
L'ordinateur affiche les questions du test et les étudiants utilisent le clavier pour donner leurs réponses.

yapıştırmak, takmak, tutturmak, iğnelemek

verbe transitif

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Laisse-moi afficher cette annonce sur le tableau.
Dur bir, bu ilânı panoya yapıştırayım.

yapıştırmak

verbe transitif

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Mélanie a affiché la photo peu flatteuse de son frère sur tous les réseaux sociaux.

ilan etmek

verbe transitif

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Le professeur a affiché les résultats de l'examen dans le couloir.
Profesör sınav sonuçlarını koridordaki panoya astı.

göstermek

verbe transitif (une mesure) (ölçü)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Le thermomètre affichait douze degrés.

yayımlamak

verbe transitif (journal, ...)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Les éditions suivantes du journal affichaient une nouvelle une.

monte etmek

(une affiche, photo,…)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Il a accroché une photo pour la montrer aux visiteurs.

utandırmak

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Le mari de Joan s'est saoulé et a humilié celle-ci devant les autres invités.

kapalı gişe

locution verbale (tüm biletleri satılmış)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)

belirgin olarak göstermek

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

iğneyle tutturmak, iğnelemek

(au mur, dans un cadre)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Le professeur a affiché les images sur le tableau d'affichage pour que tout le monde les voie.

kapalı gişe

(concert, spectacle)

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)

iğnelemek, toplu iğneyle tutturmak

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

pencereleri düzenlemek

locution verbale (Informatique) (bilgisayar)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

ifade

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
Les vêtements qu'elle porte montrent vraiment qui elle est.

Fransızca öğrenelim

Artık afficher'ün Fransızca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Fransızca içinde arayabilirsiniz.

Fransızca hakkında bilginiz var mı

Fransızca (le français) bir Roman dilidir. İtalyanca, Portekizce ve İspanyolca gibi, bir zamanlar Roma İmparatorluğu'nda kullanılan popüler Latince'den gelir. Fransızca konuşan bir kişi veya ülke "Francophone" olarak adlandırılabilir. Fransızca 29 ülkede resmi dildir. Fransızca, Avrupa Birliği'nde en çok konuşulan dördüncü ana dildir. Fransızca, İngilizce ve Almanca'dan sonra AB'de üçüncü sırada yer alır ve İngilizce'den sonra en yaygın olarak öğretilen ikinci dildir. Dünyanın Fransızca konuşan nüfusunun çoğunluğu, birinci veya ikinci dil olarak Fransızca konuşabilen 34 ülke ve bölgeden yaklaşık 141 milyon Afrikalı ile Afrika'da yaşıyor. Fransızca, Kanada'da İngilizce'den sonra en çok konuşulan ikinci dildir ve her ikisi de federal düzeyde resmi dildir. 9,5 milyon kişinin veya %29'unun birinci dili ve 2,07 milyon kişinin veya tüm Kanada nüfusunun %6'sının ikinci dilidir. Diğer kıtaların aksine, Fransızcanın Asya'da popülaritesi yoktur. Şu anda, Asya'daki hiçbir ülke Fransızca'yı resmi dil olarak tanımıyor.