İngilizce içindeki register ne anlama geliyor?
İngilizce'deki register kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte register'ün İngilizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İngilizce içindeki register kelimesi yazılmak, kaydolmak, yazar kasa, nikah defteri, kayıt defteri, resmi kayda geçirmek, kaydetmek, kayda geçirmek, kayda almak, kaydetmek, kaydını yaptırmak, kaydolmak, liste, ses perdesi, ses genişliği, ağız, boru ağzı, satırları hizalama, satır hizasını ayarlama, resmiyet derecesi, anlaşılmak, istediği hediyelerin listesini yapmak, göstermek, satırları hizalamak, satır hizasını ayarlamak, göstermek, kasa, yazar kasa anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
register kelimesinin anlamı
yazılmak, kaydolmakintransitive verb (sign up) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) He registered for the English class. İngilizce kursuna yazıldı (or: kaydoldu). |
yazar kasanoun (cash box) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) The cashier took my change out of the cash register. Kasiyer paramın üstünü yazar kasadan çıkardı. |
nikah defterinoun (record book) (evlilik) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) The newlyweds signed the register. |
kayıt defterinoun (ship's document) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) A ship's register often included the name of the master, as well as the home port. |
resmi kayda geçirmektransitive verb (enter formally) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) The president of the organisation registered the new members in the official books. |
kaydetmek, kayda geçirmek, kayda almaktransitive verb (record in a log) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) The office registered all written complaints. |
kaydetmek, kaydını yaptırmaktransitive verb (enrol: [sb] in school) (okula, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) His parents decided to register him at a different school. |
kaydolmak(enrol) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Louisa registered for a pottery class at the community center. |
listenoun (figurative (list) (mecazlı) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) His rude remark added to the register of offences in her mind. |
ses perdesi, ses genişliğinoun (music: range) (müzik) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) This soprano's register is wider than most. |
ağız, boru ağzınoun (organ: pipes) (borulu org) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) If you want less airflow, just close the register a little. |
satırları hizalama, satır hizasını ayarlamanoun (printing: adjustment) (baskı) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Press sheets include marks to show the page's register. |
resmiyet derecesinoun (language: degree of formality) (dilbilimi) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Register is an important part of languages that have honorifics systems. |
anlaşılmakintransitive verb (be understood) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) That he had been fired did not register, and he came to work the next day. |
istediği hediyelerin listesini yapmakintransitive verb (create list of desired items at store) (bir mağazada) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) The couple has registered at a large department store, so you can check to see what they want on the store's website. |
göstermektransitive verb (measurement reading) (ölçü, derece, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) The earthquake registered four on the Richter Scale. |
satırları hizalamak, satır hizasını ayarlamaktransitive verb (printing: adjust) (baskı) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) If you don't register the plates, the colours will overlap. |
göstermektransitive verb (show emotion) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Charlie's face registered surprise. |
kasa, yazar kasanoun (cash till) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) The new computerized cash registers don't make the pleasant whirr-and-ring sounds the old ones did. |
İngilizce öğrenelim
Artık register'ün İngilizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İngilizce içinde arayabilirsiniz.
register ile ilgili kelimeler
Eş anlamlılar
İngilizce sözcükleri güncellendi
İngilizce hakkında bilginiz var mı
İngilizce, İngiltere'ye göç eden ve 1400 yılı aşkın bir süre içinde gelişen Germen kabilelerinden gelmektedir. İngilizce, Çince ve İspanyolca'dan sonra dünyada en çok konuşulan üçüncü dildir. En çok öğrenilen ikinci dildir. ve yaklaşık 60 egemen ülkenin resmi dilidir.Bu dil, ikinci ve yabancı dil olarak anadili konuşanlardan daha fazla sayıda konuşmacıya sahiptir.İngilizce aynı zamanda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer birçok uluslararası kuruluşun ortak resmi dilidir. ve bölgesel organizasyonlar. Günümüzde dünyanın her yerindeki İngilizce konuşanlar nispeten kolaylıkla iletişim kurabiliyor.