İngilizce içindeki cut up ne anlama geliyor?
İngilizce'deki cut up kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte cut up'ün İngilizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İngilizce içindeki cut up kelimesi kesmek, makas atmak, doğranmış, kızgın, öfkeli, sinirlenmiş, şakacı, şaka yapmak, espri yapmak, doğramak, bölüştürmek, çok hızlı sürmek, çok hızlı kullanmak, bıçaklamak, aniden önüne çıkmak, bölüştürme, şike anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
cut up kelimesinin anlamı
kesmekphrasal verb, transitive, separable (chop, slice) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) You have to cut up the chicken into smaller pieces if you want to feed everybody. |
makas atmakphrasal verb, transitive, separable (UK (driver, vehicle: move suddenly in front) (trafikte) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) A blue Mondeo cut me up as I was approaching the roundabout. |
doğranmışadjective (chopped into pieces) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) The collage is made from cut-up newspaper. |
kızgın, öfkeliadjective (UK, figurative, slang (upset) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) He's really cut up that you dumped him. |
sinirlenmişexpression (figurative, slang (upset) (bir şeye) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Iris is really cut up about not being invited to her son's wedding. |
şakacınoun (US, informal ([sb] who jokes) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) He's such a cut-up, you can't take anything he says seriously. |
şaka yapmakphrasal verb, intransitive (US, figurative, slang (make jokes) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Danny is always getting into trouble for cutting up in class. |
espri yapmak(US, figurative, slang (make jokes about) (bir şey hakkında) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) The girls were cutting up about their embarrassing parents. |
doğramakphrasal verb, transitive, separable (cut into pieces) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
bölüştürmekphrasal verb, transitive, separable (figurative (divide) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) After the war, the victors carved the defeated nations up into new administrative regions. |
çok hızlı sürmek, çok hızlı kullanmakphrasal verb, transitive, separable (figurative, slang (drive fast along: road) (araba) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) He enjoys carving up the road in his flashy sports car. |
bıçaklamakphrasal verb, transitive, separable (figurative, slang (injure with knife) (birisini) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
aniden önüne çıkmakphrasal verb, transitive, separable (UK, figurative, slang (swerve in front of another vehicle) (başka bir aracın) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
bölüştürmenoun (informal (act of dividing [sth] up) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
şikenoun (UK, figurative, slang (result-fixing) (mecazlı) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Sure, they won the match, but the whole thing was a carve-up. |
İngilizce öğrenelim
Artık cut up'ün İngilizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İngilizce içinde arayabilirsiniz.
cut up ile ilgili kelimeler
Eş anlamlılar
İngilizce sözcükleri güncellendi
İngilizce hakkında bilginiz var mı
İngilizce, İngiltere'ye göç eden ve 1400 yılı aşkın bir süre içinde gelişen Germen kabilelerinden gelmektedir. İngilizce, Çince ve İspanyolca'dan sonra dünyada en çok konuşulan üçüncü dildir. En çok öğrenilen ikinci dildir. ve yaklaşık 60 egemen ülkenin resmi dilidir.Bu dil, ikinci ve yabancı dil olarak anadili konuşanlardan daha fazla sayıda konuşmacıya sahiptir.İngilizce aynı zamanda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer birçok uluslararası kuruluşun ortak resmi dilidir. ve bölgesel organizasyonlar. Günümüzde dünyanın her yerindeki İngilizce konuşanlar nispeten kolaylıkla iletişim kurabiliyor.