Fransızca içindeki visite ne anlama geliyor?
Fransızca'deki visite kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte visite'ün Fransızca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Fransızca içindeki visite kelimesi görme, görüş, ziyaret, ziyaret, bilgilendirme, tur, hit, ziyaret sayısı, ziyaret, misafir, konuk, ziyaret etmek, gitmek, ziyaret etmek, gitmek, gezmek, dolaşmak, bakmak, kontrol etmek, çevreyi gezme/görme, (görülecek yerleri) gezip dolaşma, ziyaret etmek, ziyarete gelmek, sağlık kontrolü, genel sağlık kontrolü, tur, kartvizit, iş kartı, kartvizit, rehberli tur, ziyaret etmek, ziyarette bulunmak, ziyaret yapmak, ziyaretçi, misafir, teftiş, ziyaret etmek, tıbbi muayene, tekrarlanan ziyaret, ziyaret etmek, kartvizit anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
visite kelimesinin anlamı
görme, görüşnom féminin (maison) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Lors de la première visite, nous avons tellement aimé la maison que nous avons décidé de l'acheter. |
ziyaretnom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Nous avons passé beaucoup de temps à préparer la visite du PDG dans notre succursale. |
ziyaret(plus long) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Je suis allé à Paris pour un séjour de deux semaines. İki haftalık bir ziyaret için Paris'e gittim. |
bilgilendirme(d'un lieu) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
turnom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Laissez-moi vous faire la visite de la maison. Gel ev turu yapalım; sana evimizi göstereyim. |
hit, ziyaret sayısınom féminin (sur site internet) (web sitesi) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Nous avons vu qu'il y avait beaucoup de visites sur le nouveau site internet. |
ziyaretnom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La réceptionniste a dit que je ne pouvais pas parler au docteur tout de suite parce qu'il était en visite. |
misafir, konuk
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) On reçoit des invités chez nous. |
ziyaret etmek(bir yeri) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Nous avons visité un tas de monuments durant ce voyage. |
gitmekverbe transitif (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Nous allons visiter la côte. |
ziyaret etmek, gitmek(web sitesi) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Pour de plus amples informations, veuillez consulter notre site internet. |
gezmek, dolaşmakverbe transitif (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Nous avons visité l'Italie l'année dernière. Geçen yaz İtalya'yı dolaştık. |
bakmakverbe transitif (une maison) (ev, vb.) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Nous avons visité cinq autres maisons avant de choisir celle-ci. |
kontrol etmek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
çevreyi gezme/görme, (görülecek yerleri) gezip dolaşma
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Les Smith ont fait beaucoup de tourisme pendant leurs vacances. |
ziyaret etmek, ziyarete gelmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Mes parents viennent nous voir (or: rendre visite). Yarın, teyzemlere uğrayacağım (or: gideceğim). |
sağlık kontrolü(anglicisme) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
genel sağlık kontrolü(anglicisme) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Mon entreprise insiste pour que je fasse un bilan de santé tous les ans. |
tur
Les Smith ont fait un voyage touristique en Italie. |
kartvizit, iş kartınom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) J'ai commandé mes cartes de visite auprès d'une société réputée qui livre rapidement. |
kartvizitnom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le banquier m'a tendu sa carte de visite. |
rehberli turnom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le musée propose des visites guidées des peintures de sa galerie. |
ziyaret etmek, ziyarette bulunmak, ziyaret yapmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
ziyaretçi, misafir
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Un visiteur est là pour Miriam. |
teftiş
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) L'inspecteur de l'usine fera un tour complet demain. |
ziyaret etmek(birisini) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Je n'ai pas vu mes parents depuis Noël. Il est temps que je leur rende visite (or: que je leur rende une petite visite). |
tıbbi muayene
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le patient devait voir le médecin pour une visite médicale. |
tekrarlanan ziyaretnom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
ziyaret etmek(birisini) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) John a rendu visite à Mary à l'hôpital. |
kartvizitnom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) L'inconnu se présenta comme étant le Dr Bates et tendit sa carte. |
Fransızca öğrenelim
Artık visite'ün Fransızca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Fransızca içinde arayabilirsiniz.
visite ile ilgili kelimeler
Fransızca sözcükleri güncellendi
Fransızca hakkında bilginiz var mı
Fransızca (le français) bir Roman dilidir. İtalyanca, Portekizce ve İspanyolca gibi, bir zamanlar Roma İmparatorluğu'nda kullanılan popüler Latince'den gelir. Fransızca konuşan bir kişi veya ülke "Francophone" olarak adlandırılabilir. Fransızca 29 ülkede resmi dildir. Fransızca, Avrupa Birliği'nde en çok konuşulan dördüncü ana dildir. Fransızca, İngilizce ve Almanca'dan sonra AB'de üçüncü sırada yer alır ve İngilizce'den sonra en yaygın olarak öğretilen ikinci dildir. Dünyanın Fransızca konuşan nüfusunun çoğunluğu, birinci veya ikinci dil olarak Fransızca konuşabilen 34 ülke ve bölgeden yaklaşık 141 milyon Afrikalı ile Afrika'da yaşıyor. Fransızca, Kanada'da İngilizce'den sonra en çok konuşulan ikinci dildir ve her ikisi de federal düzeyde resmi dildir. 9,5 milyon kişinin veya %29'unun birinci dili ve 2,07 milyon kişinin veya tüm Kanada nüfusunun %6'sının ikinci dilidir. Diğer kıtaların aksine, Fransızcanın Asya'da popülaritesi yoktur. Şu anda, Asya'daki hiçbir ülke Fransızca'yı resmi dil olarak tanımıyor.