Fransızca içindeki actions ne anlama geliyor?
Fransızca'deki actions kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte actions'ün Fransızca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Fransızca içindeki actions kelimesi iş, çalışma, olaylar dizisi, hisse, hisse senedi, tahvil, idare, yönetim, temsilcilik, mümessillik, vekillik, aracılık, davranış, hareket, eylem, yer ve zaman, gidiş, hamle, yasal işlem, aksiyon, başla, resmi kısıtlama/sınırlama, strateji, harekete geçmek, Şükran Günü, dava, hukuk davası, etkisiz/verimsiz şey, aksiyon dolu, yalama, yalayış, neden olma, sebep olma, aksiyon filmi, uzun mesafe, uzak mesafe, bir doların altındaki hisse senedi, toplu dava, hisse senedi fiyatı, dava, hukuk davası, iyilik yapmak, dava açmak, takibat yapmak, bir işi yapan kimse, Allah'a şükretme, harekete geçmek, adi hisse senedi, alelade hisse senedi, harekete geçme becerisi, Şükran Günü (yemeği, vb.), (senet, vb.) opsiyon anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
actions kelimesinin anlamı
iş, çalışmanom féminin (mouvement) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Il sauta de sa chaise et se jeta dans l'action. |
olaylar dizisinom féminin (roman, piyes, vb.) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) L'action du roman se déroule sur une vingtaine d'années. Romandaki olaylar dizisi yirmi yıllık bir zaman diliminde yaşanıyor. |
hissenom féminin (Finance) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Chaque employé a des actions de la société. Bu şirkette çalışan herkes, şirket hisselerinin bir bölümüne sahiptir. |
hisse senedi, tahvilnom féminin (Finance) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La compagnie va émettre des actions et cesser d'être une société privée. Şirketin statüsü, hisse senedi ihraç ettikten sonra özel şirket olmaktan çıkacaktır. |
idare, yönetimnom féminin (hükümet) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) L'action du gouvernement doit être juste. |
temsilcilik, mümessillik, vekilliknom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le groupe de défense des droits de l'homme a mené des actions auprès des autorités au nom du demandeur d'asile. |
aracılıknom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Jeremy a trouvé un emploi grâce à l'action (or: l'intervention) d'amis. |
davranış, hareket, eylem
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Ce jour-là, les actes d'Adam ont sauvé la vie de son frère. |
yer ve zaman(pour un film,...) (roman, vb.) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le cadre du film se déroule dans un New York infesté de zombies. ⓘCette phrase n'est pas une traduction de la phrase originale. ⓘCette phrase n'est pas une traduction de la phrase originale. Romanın geçtiği yer ve zaman belirtilmemiş, okuyucuların hayal gücüne bırakılmıştır. |
gidiş(Football américain, Rugby) (Amerikan futbolu) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) L'attaque a permis d'avancer d'environ 15 mètres à chaque ballon. |
hamle
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La police a essayé d'anticiper le prochain mouvement du criminel. |
yasal işlem(Droit) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
aksiyonlocution adjectivale (Cinéma) (film) Moi, j'aime les films d'action, mais ma sœur préfère les comédies. |
başlainterjection (Cinéma) (film çekimi) (ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) Quand tout a été prêt, le réalisateur a crié : « Action ! » |
resmi kısıtlama/sınırlama
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
strateji
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La stratégie était d'éviter de se prendre un but, tout en frustrant l'autre équipe en milieu de terrain. |
harekete geçmek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Nous ne pouvons pas simplement ignorer la situation : nous devons agir ! |
Şükran Günü(fête nord-américaine) (ABD, Kanada) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Nous partons tôt pour passer Thanksgiving avec ma sœur. |
dava, hukuk davası
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) L'entreprise a intenté un procès (or: une action en justice) à son concurrent pour violation de brevet. |
etkisiz/verimsiz şey
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
aksiyon dolu
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
yalama, yalayış
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Ne fais pas attention aux coups de langue du chien : il est juste amical. |
neden olma, sebep olma
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
aksiyon filminom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Tony regarde un film d'action. |
uzun mesafe
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Kane a marqué un but depuis une longue distance. |
uzak mesafe(missile) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) L'appareil permet à la police de transmettre des messages importants sur une longue portée dans un environnement bruyant. |
bir doların altındaki hisse senedinom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Bob se concentre sur la vente d'actions cotées en cents à de riches investisseurs. |
toplu dava
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Beaucoup d'entre nous sont impliqués dans un recours collectif contre l'entreprise pour discrimination envers les femmes. |
hisse senedi fiyatınom masculin (Bourse) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Jusqu'à présent cette année, le cours des actions est tombé d'un cinquième. |
dava, hukuk davası(Droit) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La procédure judiciaire (or: L'action en justice) pour cette affaire d'homicide a débuté ce matin. |
iyilik yapmaklocution verbale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
dava açmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
takibat yapmaklocution verbale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) S'il n'y a pas assez de preuves, nous déciderons de ne pas intenter une action. |
bir işi yapan kimse
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La personne qui a fait cette chose horrible doit être tenue responsable. |
Allah'a şükretmenom féminin (Religion) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le prêtre mena l'assemblée à l'action de grâce. |
harekete geçmeklocution verbale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Jane pensait que c'était le bon moment pour passer à l'action et ouvrir son propre restaurant. |
adi hisse senedi, alelade hisse senedinom féminin (Finance) (finans) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) L'entreprise a émis deux classes de fonds propres : les actions ordinaires et les actions privilégiées. |
harekete geçme becerisi
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le règlement strict donnait à Sarah l'impression de n'avoir aucun pouvoir. |
Şükran Günü (yemeği, vb.)(ABD, Kanada) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Nous avons commencé notre repas de Thanksgiving à 2 h de l'après-midi. |
(senet, vb.) opsiyon(Finance, anglicisme) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
Fransızca öğrenelim
Artık actions'ün Fransızca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Fransızca içinde arayabilirsiniz.
actions ile ilgili kelimeler
Fransızca sözcükleri güncellendi
Fransızca hakkında bilginiz var mı
Fransızca (le français) bir Roman dilidir. İtalyanca, Portekizce ve İspanyolca gibi, bir zamanlar Roma İmparatorluğu'nda kullanılan popüler Latince'den gelir. Fransızca konuşan bir kişi veya ülke "Francophone" olarak adlandırılabilir. Fransızca 29 ülkede resmi dildir. Fransızca, Avrupa Birliği'nde en çok konuşulan dördüncü ana dildir. Fransızca, İngilizce ve Almanca'dan sonra AB'de üçüncü sırada yer alır ve İngilizce'den sonra en yaygın olarak öğretilen ikinci dildir. Dünyanın Fransızca konuşan nüfusunun çoğunluğu, birinci veya ikinci dil olarak Fransızca konuşabilen 34 ülke ve bölgeden yaklaşık 141 milyon Afrikalı ile Afrika'da yaşıyor. Fransızca, Kanada'da İngilizce'den sonra en çok konuşulan ikinci dildir ve her ikisi de federal düzeyde resmi dildir. 9,5 milyon kişinin veya %29'unun birinci dili ve 2,07 milyon kişinin veya tüm Kanada nüfusunun %6'sının ikinci dilidir. Diğer kıtaların aksine, Fransızcanın Asya'da popülaritesi yoktur. Şu anda, Asya'daki hiçbir ülke Fransızca'yı resmi dil olarak tanımıyor.