Endonezya içindeki ziarah ne anlama geliyor?
Endonezya'deki ziarah kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte ziarah'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Endonezya içindeki ziarah kelimesi hac, Hac anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
ziarah kelimesinin anlamı
hacnoun Masyarakatnya beragama Katolik, sangat religius, dan setiap tahun mereka sering berziarah untuk beribadah kepada perawan itu. Bu bölgenin Katolik olan halkı koyu dindardır ve bu bakireye tapınmak üzere her yıl birçok hac turu yaparlar. |
Hac
Penjualan cendera mata ziarah secara berkala mendatangkan banyak pemasukan. Hac hatırası eşyaların satışı zaman zaman çok gelir getirdi. |
Daha fazla örneğe bakın
Tn Avery, tahukah kau mengapa melakukan ziarah jalan kaki ini? Bay Avery, neden Yol'a çıktığınızı biliyor musunuz? |
Peziarah sejari ke Camino tidak membawa apa-apa. Gerçek bir hacı hiçbir şeyi olmadan Camino'ya yürür. |
Dan perasaan itu juga membawa saya untuk pergi berziarah ke tempat-tempat yang berada di ujung Bumi untuk melihat teleskop, detektor, peralatan yang sedang, atau telah dibangun untuk menyelidiki antariksa dengan sangat rinci. Aynı zamanda, bu duygu beni bir çeşit ruhani bir yolculuğa çıkartıp gerçekten dünyanin bittiği yerlere gitmeye teleskopları, bulucuları, insanların kainatı araştırmak için yaptıkları ya da yapmış oldukları aletleri daha fazla ve daha fazla detayla görmeye götürdü. |
Setiap tahun terdapat sekitar 5.000–6.000 peziarah Kristen Rusia. Her yıl 5000 ile 6000 arasında Rus Hristiyan hacı şehirde bulunurdu. |
Meskipun pemukulan Muhammad terus berkhotbah dan membuat convertes peziarah kita. Bunca yaptığımız eziyete rağmen Muhammed tebliğini ve hacılarımızı kendi dinine döndürmeye devam ediyor. |
Prajurit Nazi yang berseragam membentuk barisan kehormatan untuk para peziarah di luar katedral. Üniformalı Nazi askerleri, hacılar için katedralin dışında bir şeref kıtası kurdu. |
Peziarah ini berada pada perjalanan suci ke tempat holly. Bu hacılar çok kutsal bir yere ibadet etmeye geliyor. |
Aku besok berziarah ke Ajmer. Yarın hac için Ajmer'e gidiyorum. |
Aku sarankan Anda untuk berkemas dan pergi berziarah. Bence hacca gitmeniz gerekiyor. |
Kunjungannya bukan untuk berziarah. Bu bir hac ziyareti değildi. |
Dia sendiri telah melakukan ziarah ke gerbang UnderVerse dan kembali menjadi yang berbeda. Tek başına Evren Altı'nın kapılarına yolculuk yapan. Ve farklı biri olarak dönen. |
Peziarah sejati. Gerçek bir hacı. |
Bagaimana dengan orang-orang yang tidak mampu berziarah ke Trier? Peki, Trier’e hac ziyareti yapamayanlar için ne söylenebilir? |
Frankfurter Allgemeine Zeitung melaporkan bahwa sewaktu mengumumkan ziarah, Uskup Spital berkata, ”Situasi yang ganjil di dunia kita menantang kita, orang-orang Kristen, untuk memberikan jawaban-jawaban yang ganjil. Frankfurter Allgemeine Zeitung, hac ziyaretini ilan ederken Piskopos Spital’ın şöyle söylediğini bildiriyor: “Dünyamızdaki alışılmadık durum biz Hıristiyanları alışılmadık yanıtlar bulmaya zorluyor. |
Jutaan penganut Hindu terus berduyun-duyun menuju ratusan tempat ziarah di tepi sungai-sungai ”suci” di India. Milyonlarca Hindu inanan Hindistan’daki “kutsal” nehirlerin kıyılarındaki yüzlerce hac yerine akın etmeye devam ediyor. |
Dan berapa ramai yang datang untuk menziarahi aku? Peki kaç kişi geçmiş olsun ziyaretine geldi? |
Peziarah Kelabu. Gri Seyyah. |
Para peziarah dari Asia Kecil, Mesir, Yunani, dan bahkan dari tempat yang jauh seperti Persia akan datang ke Pafos untuk menghadiri perayaan tersebut. Kutlamalar için Anadolu, Mısır, Yunanistan ve Persis kadar uzaklardan Baf’a hacılar gelirdi. |
Sebelum kebangkitan Islam, Ka'bah dan Mekkah (sebelumnya dikenal sebagai Bakkah), sudah dijadikan sebagai tempat keramat dan tempat peziarahan. "Tı" ile önce padişahlık yemeğini (taam) öğrendi, "Zı" dan sevinci (gıpta) arta. |
Tuhan, jika berjalan dengan baik, Aku akan berziarah. Yüce Tanrım. Eğer iyi geçerse, hacca gideceğim. |
Kini aku berziarah setiap hari mengunjungi cemara yang menangis di pinggir Sungai Seine, dan aku lapar akan rerumputan hijau di semak di luar Bukavu. Şimdi Seine kenarındaki salkımsöğüde günlük haccımı gerçekleştiriyorum, ve Bukavu dışındaki çalılık içindeki yeşil kırlara hasret kalıyorum. |
(b) Peziarah berdoa dekat Kapel yang ditujukan kepada Paus (b) Hacı Küçük Kilisenin yanında Papa’nın iyiliği için dua eder. |
Dia tahu kita tidak bisa crash peacefull kami ziarah. Hac amacıyla gelenlere saldırmayacağımızı biliyor. |
Kampus ini terletak dekat dengan pusat ziarah Sayyid Alawi Mouladdawila. Bu kampüsün konumu Sayyid Alawi Mouladdawila‘nın hac merkezine yakındır. |
Peziarah, kita telah tiba. Hacılar, ulaştık. |
Endonezya öğrenelim
Artık ziarah'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.
Endonezya sözcükleri güncellendi
Endonezya hakkında bilginiz var mı
Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.