Endonezya içindeki dalam ne anlama geliyor?

Endonezya'deki dalam kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte dalam'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Endonezya içindeki dalam kelimesi -da, -de, -ta anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

dalam kelimesinin anlamı

-da

Suffix

-de

Suffix

-ta

noun

Daha fazla örneğe bakın

9 Jumlah koneksi dalam otak tidak terhitung banyaknya!
9 Bu bağlantılar astronomik sayıdadır!
”Kebahagiaan atau keadaan mental yang terkait seperti sikap penuh harap, optimis, dan puas tampaknya mengurangi risiko atau membatasi tingkat keparahan penyakit kardiovaskular, penyakit paru-paru, diabetes, hipertensi, selesma, dan infeksi saluran pernapasan bagian atas,” kata sebuah laporan dalam majalah Time.
Time dergisinde yayımlanan bir haberde şöyle yazıyor: “Mutluluğun ya da ümitli, olumlu ve hoşnut olmak gibi mutlulukla bağlantılı ruhsal durumların, kalp-damar hastalığı, akciğer hastalığı, şeker hastalığı, yüksek tansiyon, soğuk algınlığı ve üst solunum yolu enfeksiyonu riskini ya da bu rahatsızlıkların şiddetini azalttığı görülüyor.”
Dia memiliki chip yang hilang tertanam dalam otaknya.
Beynine senin kayıp çipin yerleştirilmiş.
Berapa jam kau tidur dalam satu malam?
Geceleri kaç saat uyuyorsun?
Dan dalam 2 hari Federasi pun akan lumpuh.
Ve iki gün içinde Federasyon iyileşemeyecek kadar sakat kalacak.
Salomo justru gagal dalam hal yang paling penting dalam kehidupan, yaitu kesetiaan kepada Allah.
Yaşamdaki en önemli alanda, yani Tanrı’yla ilişkisi konusunda başarısız oldu ve O’na sadık kalmadı.
Anda akan mampu. memaklumkan dalam cara yang sederhana, lugas, dan mendalam kepercayaan inti yang Anda hargai sebagai anggota Gereja Yesus Kristus dari Orang-Orang Suci Zaman Akhir.
İsa Mesih’in Son Zaman Azizler Kilisesi’nin bir üyesi olarak değer verdiğiniz bu temel inançları basit, doğrudan ve derin bir yoldan beyan etmeniz mümkün olacaktır.
Idenya adalah alam semesta tiga dimensi kita berada dalam ruang berdimensi lebih besar, seperti lembaran kertas- kertas ini.
Bir ihtimal şu ki bizim üç- boyutlu kainatımız çok- boyutlu bir uzay içinde gömülüdür, bu kağıt katmanları üzerinde düşünebileceğiniz gibi.
Namun, karena dalam bukunya itu Mercator mencantumkan protes Luther atas indulgensi pada tahun 1517, Chronologia pun dimasukkan dalam daftar buku-buku terlarang Gereja Katolik.
Ancak, Luther’in 1517’de endüljansı (günahların para karşılığında bağışlanmasını) protesto edişini de Chronologia’ya koyduğu için bu eseri Katolik Kilisesinin Yasak Kitaplar Listesine girdi.
Sudah pasti, obrolan santai ditemani minuman yang enak—kopi atau teh, bergantung pada selera Anda—adalah salah satu kenikmatan sederhana dalam kehidupan.
Şüphesiz sıcak bir kahve ya da çayın yanında keyifli bir sohbet gibisi yoktur.
Tadi malam, aku menyadari telah melakukan kesalahan dalam kasus Isteri Anda.
Dün gece karınızın davasını yanlış yönden incelediğimizi anladım.
Apa kalian berdua menyadari ada " S " dalam nama pulau mu?
İkiniz de adanızın isminin içinde " S " harfi olduğunun farkında mısınız?
Anak-anak yang berada dalam krisis mencapai jumlah jutaan.
Toplumsal bunalımlar içinde yaşayan çocukların sayısı milyonlarla ölçülmektedir.
Piringan Emas Voyager adalah sebuah rekaman fonograf yang disertakan dalam dua penerbangan pesawat luar angkasa Voyager yang diluncurkan pada tahun 1977.
Voyager Altın Plakları 1977'de fırlatılan Voyager uzay araçlarında bulunan gramofon kayıtlarıdır.
Jika kamu ingin bergerak dalam produksi pertanian anda pasti akan berhubungan dengan Monsanto
Eğer ziraat ile uğraşacaksan, Monsanto nun eline düşeceksin demektir.
Malcolm, Jib and Diggy tidak bermain sukan dan tidak ikut dalam geng.
Malcolm, Jib ve Diggy spor yapmazlar ya da herhangi bir çeteye üye değiller.
Aku membuat semua orang di kamp ini dalam bahaya.
Bu kamptaki herkesi tehlikeye atıyorum.
Tidak saat aku bekerja dari dalam.
Ben içerideyken değil.
Dalam beberapa kebudayaan, memanggil orang yang lebih tua dengan nama kecilnya dianggap tidak sopan, kecuali orang itu memintanya.
Bazı kültürlerde kişinin kendinden yaşça büyük birine, o bunu istemediği sürece ismiyle hitap etmesi kabalık sayılır.
Suami beriman yang senantiasa mengasihi istrinya, baik dalam masa senang maupun susah, membuktikan bahwa ia benar-benar mengikuti teladan Yesus yang mengasihi dan memperhatikan sidang.
İyi günde kötü günde eşlerini sevmeye devam eden imanlı kocalar, cemaati seven ve onunla ilgilenen Mesih’i tam olarak örnek aldıklarını gösteriyorlar.
Sang pemandu memberi tahu kami bahwa drum-drum dari kayu ek terutama digunakan untuk pemroduksian anggur tanpa buih, sedangkan drum metal yang lebih kecil digunakan dalam mempersiapkan anggur berbuih.
Rehberimiz meşe fıçıların öncelikle köpüksüz şarapların üretimi sırasında kullanıldığını, daha küçük metal fıçıların ise köpüklü şarapların hazırlanışında kullanıldığını söylüyor.
”Foto ini”, katanya, ”mengabadikan langkah paling awal dalam pembangunan kota.”
Görevlinin söylediğine göre, bu resim şehrin inşaatındaki ilk adımı gösteriyor.
Manusia membuat banyak kesalahan dalam kehidupan.
İnsanlar hayatta hatalar yaparlar.
Misi pertama kita perlu lebih robot, termasuk penemu Balon dan kembali - sampel misi Pengalaman dan lebih dalam durasi penerbangan ruang angkasa jangka panjang.
Öncelikle, gezgin araçları, balonları ve örnek getirme görevlerini de içeren daha çok insansız görev ve uzun süreli uzay uçuşlarında daha fazla deneyime ihtiyacımız olacak.
Sampai di lokasi dalam 5 menit.
Tahmini varış süresi 5 dakika.

Endonezya öğrenelim

Artık dalam'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.

Endonezya hakkında bilginiz var mı

Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.