Endonezya içindeki semak belukar ne anlama geliyor?
Endonezya'deki semak belukar kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte semak belukar'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Endonezya içindeki semak belukar kelimesi çalı, çalılık, ağaççık, orman, funda anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
semak belukar kelimesinin anlamı
çalı(thicket) |
çalılık(scrub) |
ağaççık(bush) |
orman
|
funda
|
Daha fazla örneğe bakın
Berbagai binatang malam yang kecil berkerisik di antara semak belukar. Geceleyin çevrede dolaşan küçük hayvanların çalıdan çalıya koşuşmaları duyuluyordu. |
Anda tidur di semak belukar, namun tetap berjalan. Çalılıklarda uyurdunuz, fakat sürekli giderdiniz. |
Pohon bisa berkomunikasi dengan semak belukar, semak belukar bisa berkomuniksai dengan rumput dan seterusnya Ağaçlar otlarla iletişim kurarlar, otlarda çimlerle.Her şey bağlantılıdır |
Ini digunakan untuk menjadi semua semak belukar. Burası eskiden tamamen ormandı. |
A, semak belukar kasar terpencil. Çetin ve ıssız bir çalılık arazi. |
Itu hanya semak belukar dan pasir. Çöl sadece çalılık ve kumdur. |
Jalan yang melintasi hutan tropis, padang belantara, semak belukar, dan taman nasional telah membawa dampak buruk terhadap margasatwa. Yağmur ormanları, ıssız yerler, çalılık alanlar ve ulusal parklardan geçen yolların bedeli yaban yaşamı açısından büyüktür. |
Semak-belukar selatan, sisi kanan? Güneyi mi koruyor, sağ taraftan? |
Jika saudara ingin melihat keindahannya saudara harus menyingkirkan lalang kepalsuan dan semak belukar berduri dari kemunafikan. Onun güzelliğini görmek istiyorsanız, sahteliğin yabani otlarını ve bağnazlığın dikenli çalılarını bir kenara atmalısınız. |
Dia pergi ke semak belukar, bekerja seperti orang gila. Tüm o kaçıklar gibi o da ormana kaçtı. |
Pada waktu-waktu lain, mereka lebih sulit ditemukan karena mungkin tersebar di semak belukar dalam kelompok kecil. Başka zamanlarda onları bulmak zordur, çünkü ağaçlardan inip küçük gruplar halinde etrafa dağılır ve bitkiler arasında dolaşırlar. |
Di Ole Miss kita memiliki semak belukar di pinggir stadion. Ole Miss'te stadyumun yanında bir koru var. |
Aku sungguh sangat sulit untuk mendengar apapun yang kaukatakan saat ini karena rambutmu terlihat seperti semak belukar. Söylediklerini dinlemekte zorlanıyorum bugün çünkü saçın dikenli ot yığını gibi görünüyor. |
Kita akan menembus semak belukar 12 jam sehari. Günde 12 saat, sık çalıları keserek ilerleyeceğiz. |
Ulat mopane memberikan sumbangsih yang tidak kecil pada kesuburan dan keseimbangan ekologi daerah semak belukar. Mopan solucanları çalılık arazilerin verimliliğine ve ekolojik dengesine büyük katkıda bulunurlar. |
Di sini aku berguling ke semak belukar dengan wanita cantik dan belum memperkenalkan diri. Burada çalıların arasında güzel bir genç bayanla yuvarlanıyorum ve ben kendimi hâlâ tanıtmadım. |
Lalu, satu per satu, mereka masuk ke semak belukar yang lebat. Sonra teker teker sık çalılıkların arasına girip gözden kayboluyorlar. |
orang lain mencari bola-bola tersebut di semak belukar, sementara saya mencarinya di kolam Ama herkes golf toplarını çalılıklarda ya da çukurlarda arardı. |
Kau seperti semak belukar. Şu haline bak çalılara bürünmüşsün. |
Ular ditemukan di rerumputan atau di semak belukar di rumah-rumah yang ada di daerah pedalaman, khususnya malam hari. Şehrin dış bölgelerindeki evlerin çimenliklerinde ya da çalılıklarında, özellikle geceleri yılanlara rastlanmıştır. |
Maka Ia membuat seekor domba tersangkut di semak belukar, dan Ia menyuruh Abraham mengorbankan domba itu sebagai pengganti anaknya. Bunun için Tanrı, İbrahim’in yanındaki çalıların içine bir koç gönderir ve oğlu yerine onu kurban etmesini söyler. |
Di sini, pemandangan berubah secara drastis seraya kereta memasuki lanskap pasir yang keras, yang diliputi semak belukar sejauh mata memandang. Bu kentte sahne birden değişir ve kumluk arazilerin, bozkır bitkilerinin ve çalılıkların boylu boyunca uzandığı tatsız bir manzara başlar. |
Dengan tanduknya yang panjang dan kuat serta moncongnya yang lebar, sapi gunung bisa menghancurkan semak belukar yang dihindari kebanyakan ternak lain. Uzun, güçlü boynuzları ve geniş burnuyla diğer sığırların dokunmaya yanaşmadığı çalıları temizleyerek. |
Seperti singa Ia meninggalkan semak belukar persembunyianNya, sebab negeri mereka sudah menjadi ketandusan, oleh karena pedang yang dahsyat, oleh karena murkaNya yang menyala-nyala.” Genç aslan gibi inini bıraktı; çünkü onların diyarı, gaddar kılıcın kızgınlığı yüzünden, ve kızgın öfkesi yüzünden ıssız kaldı.” |
(Yesaya 51:3) Selama 70 tahun dalam keadaan telantar, tanah Yehuda akan menjadi padang belantara, penuh dengan semak belukar berduri, dan tumbuh-tumbuhan liar lain. (İşaya 51:3) Yahuda diyarı 70 yıl harap kaldığında çalıların, dikenlerin ve diğer yabani bitkilerin bittiği bir çöle dönüşecekti. |
Endonezya öğrenelim
Artık semak belukar'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.
Endonezya sözcükleri güncellendi
Endonezya hakkında bilginiz var mı
Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.