Endonezya içindeki sibuk ne anlama geliyor?
Endonezya'deki sibuk kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte sibuk'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Endonezya içindeki sibuk kelimesi meşgul anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
sibuk kelimesinin anlamı
meşguladjective Aku pikir kau mungkin terlalu sibuk untuk bisa membantuku. Yardım etmek için çok meşgul olabileceğini düşündüm. |
Daha fazla örneğe bakın
Selain itu, aku akan sibuk membuat film kecil saya sendiri. Aynı zamanda kendi küçük filmimle meşgul olacağım. |
Kami sibuk membuat WALL-E menjadi robot yang meyakinkan, sampai kami membuat mata teropongnya sempurna dari sudut pandang optik. VOL-İ'yi ikna edici bir robot yapmak isterken öyle abarttık ki dürbün gözlerini pratikte optik olarak mükemmel yaptık. |
Pengkhotbah 5:2 berkata, ”Karena sebagaimana mimpi disebabkan oleh banyak kesibukan.” Vaiz 5:3 şöyle diyor: “Çünkü iş çokluğu ile (meşguliyetle) ruya gelir.” |
Dia sedang sibuk membuat retak tengkorak saya. Kafamı kırmakla meşguldü. |
Jack, sibukkan Kate agar aku bisa mengembalikan ponselnya tanpa dia tahu kehilangan ponselnya. Jack, Kate'in dikkatini dağıt ki telefonunu yerine koyabileyim. |
Kita dapat merasa yakin bahwa ini bukan sekadar siasat Yesus untuk membuat para pengikutnya tetap sibuk dalam pekerjaan pengabaran dan pengajaran. Bunun, takipçilerini vaaz etme ve öğretme işiyle meşgul durumda tutmak amacıyla İsa’nın başvurduğu bir oyun olmadığından emin olabiliriz. |
Thornado dan aku sibuk memeriksa seluruh desa, dan... Thornado ve ben köyün haritasını çıkarmakla meşguldük ve... |
Joy sedang membuat Danny sibuk. Joy, Danny'yi oyalıyor. |
20 Di rumah Marta, Yesus dengan halus menegur dia karena terlalu sibuk dengan pekerjaan rumah tangga, dan ia memuji Maria karena memilih bagian yang lebih baik, duduk dan mendengarkan kata-katanya. 20 İsa Marta’nın evindeyken, ev işleriyle ilgili fazla kaygı çektiği için onu nazikçe uyarır ve oturup kendisini dinleyerek daha iyi bir seçim yaptığı için Meryem’i över. |
Ini permainan yang disebut "Jam Sibuk." Rush Hour adlı bir oyun var. |
Beberapa tahun yang lalu, di sebuah pasar di kota kelahiran saya di daerah yg sibuk di sebelah timur laut Pennsylvania saya tengah memilah tomat waktu itu musim panas. Bir kaç yıl önce, büyüdüğüm şehirdeki bir gıda marketindeydim kuzeydoğu Pennsylvania'da o malum kırmızı bölgedeydim, bir kasa domatesin başında duruyordum. |
Tidak ada kesibukan hari ini. Günün bu saatlerinde hiç hareketli olmaz. |
Aku sibuk dengan Paman Shekhar. Ama Shekhar amca ile meşguldüm. |
▪ Musim badai Atlantik pada tahun 2005 merupakan ”yang paling sibuk” dan ”tak salah lagi . . . yang paling menghancurkan” dalam sejarah. ▪ Atlas Okyanusunda 2005’teki kasırga dönemi, kayıtlara geçen “en faal” ve “belki de . . . . en harap edici” dönemdi. |
Selanjutnya terjadi percakapan yang hidup, dan ia meminta maaf atas ketidakramahannya pada awalnya karena ia benar-benar sangat sibuk. Canlı bir sohbet gelişti, başlangıçta sert davrandığı için özür diledi ve gerçekten çok meşgul olduğunu belirtti. |
Jadi, kau pastilah sibuk merencanakan aksimu yang berikutnya. Şimdi ne yapacağınızı planlıyor olmalısınız. |
Saat remaja, saya sibuk dengan hal lain. Çok gençtim ve zihnim başka şeylerle meşguldü. |
Korintus adalah kota perdagangan dan kosmopolitan yang sibuk, sangat terkenal di seluruh dunia Yunani Romawi karena perbuatannya yang amoral. Korintos dizginsiz yaşantısıyla Yunan-Roma dünyasında ün salmış işlek, kozmopolit bir kent, bir ticaret merkeziydi. |
Sebenarnya, aku sibuk. İşim var aslında. |
Aku agak sibuk, jerry. Biraz meşgulüm, Jerry. |
Linda cukup sibuk. Linda bayağı meşgul. |
Aku benar-benar sibuk. İşlerim çok yoğundu. |
Selain itu, kita sibuk melakukan pekerjaan duniawi, pekerjaan rumah atau sekolah, dan banyak tanggung jawab lainnya, yg semuanya menuntut waktu. Buna ek olarak, hepsi zaman alan dünyevi bir işi, ev işleri, okul ödevi gibi birçok sorumluluklara sahiptir. |
Aku sibuk, kenapa? Meşgulüm, neden sordun? |
Dan aku sibuk mengurus anak karena sekarang Lila pimpinan Argus. Ayrıca, Lyla Argus'un başına geçtiği için çocuk işleri bana kaldı. |
Endonezya öğrenelim
Artık sibuk'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.
Endonezya sözcükleri güncellendi
Endonezya hakkında bilginiz var mı
Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.