Endonezya içindeki pertanian ne anlama geliyor?

Endonezya'deki pertanian kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte pertanian'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Endonezya içindeki pertanian kelimesi tarım, ekincilik, ziraat anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

pertanian kelimesinin anlamı

tarım

noun (Toprağın işlenmesi, ekinlerin ve hayvanların beslenmesi, ve bunların idaresi yoluyla, insan için yararlı bitki ve hayvanların yetiştirilmesi)

Seseorang datang dari Jawa dengan pertanian organik gaya baru.
Cava Adası'ndan bir adam geldi, yeni bir organik tarım çeşitiyle.

ekincilik

noun

ziraat

noun (Toprağın işlenmesi, ekinlerin ve hayvanların beslenmesi, ve bunların idaresi yoluyla, insan için yararlı bitki ve hayvanların yetiştirilmesi)

Jika kamu ingin bergerak dalam produksi pertanian anda pasti akan berhubungan dengan Monsanto
Eğer ziraat ile uğraşacaksan, Monsanto nun eline düşeceksin demektir.

Daha fazla örneğe bakın

Kegiatan bertani apa saja yang dilakukan binatang?
Hayvanlar ne tür çiftçilik faaliyetlerinde bulunur?
Jika kamu ingin bergerak dalam produksi pertanian anda pasti akan berhubungan dengan Monsanto
Eğer ziraat ile uğraşacaksan, Monsanto nun eline düşeceksin demektir.
Sebagian besar tanahnya adalah pertanian memakai uap air.
Çoğunlukla rutubetli evler.
Disana juga ada petani Jerman lainnya didekat kota Ark.
Ark City yakınlarında bir Alman çift çi daha var.
Banyaknya makanan dan kurangnya musuh alami menjamin bertumbuh pesatnya populasi hama serangga yang tahan terhadap insektisida, dan hal ini mendorong sang petani untuk kembali melakukan penyemprotan, barangkali memakai insektisida yang jauh lebih keras.
Yiyeceğin bolluğu ve zararlılarla beslenen yararlı böceklerin yok edilmesi sayesinde böcek ilacına dirençli böceklerin toplam sayısında bir patlama olması kesindir. Bu, çiftçiyi tekrar ilaçlama yapmaya, belki de çok daha güçlü bir böcek ilacına başvurmaya bile zorluyor.
Musa memerintahkan para pengintai untuk melaporkan kembali keadaan pertanian dan tata letak tanah.
Musa, casusların özellikle tarım ve yer şekilleriyle ilgili bilgi toplamasını emretti.
Untuk membantu kita mempelajari kesabaran demikian, Alkitab menganjurkan kita untuk merenungkan teladan seorang petani.
Bu tür bir sabrı öğrenmemize yardım etmek üzere Mukaddes Kitap bir çiftçiyi düşünmeye teşvik ediyor.
Dulu dia petani sampai istrinya terbunuh
Karısı öldürülene kadar sıradan bir çiftçiydi
Dear Petani Boggis, Bunce, dan Bean,
Sevgili çiftçiler Boggis, Bunce ve Bean.
Semut yang dijuluki pemotong daun ini mencangkok, memangkas, dan menyiangi tanaman mereka sebagaimana layaknya petani.
(The Miami Herald’ın uluslararası sayısı) Yaprakkesen olarak bilinen bu karıncalar tıpkı bir çiftçi gibi ekinlerinin yerini değiştiriyorlar, onları buduyorlar ve yabani otlardan temizliyorlar.
Pada bulan September atau Oktober, para petani di Constanza menyiangi dan membajak ladang mereka, membuat alur yang masing-masing berjarak 1 meter.
Constanza’daki çiftçiler eylül ya da ekimde tarlaları temizler ve sabanla sürer. Böylece toprakta, aralarında 1’er metre genişliğinde setler bulunan derin izler oluşur.
Ayah saya petani dan tukang kayu.
Küçük bir köyde yaşıyorduk; babam çiftçilik ve marangozluk yapıyordu.
nampaknya ia beternak daging sapi dengan pertanian Visualize.
Görünüşe göre Visualize çiftliği hakkında bazı sızlanmaları olmuş.
Bahan kimia pertanian Juga mempengaruhi tubuh manusia.
Tarımsal kimyasallar insan bedenini de etkiler.
Para Grimms membakar pertaniannya. Memotong kepala, tangan, dan kakinya.
Grimm'ler onun çiftliğini yaktılar onun kafasını, ellerini ve ayaklarını kestiler.
Kebanyakan keluarga ku adalah petani dan pemburu.
Ailemin çoğu çiftçi ve avcıydı.
Kau tahu, kagak akan bertahan sepuluh menit dari pertanian.
Biliyorsun çiftlikten on dakka uzakta kalmaya bile dayanamam.
Maurer tumbuh sebagai putra dari seorang petani miskin di Zürcher Oberland.
Zürcher Oberland'da yoksul bir çiftçinin oğlu olarak büyüdü.
Kau tinggal di pertanian.
Çiftlikte mi yaşıyordun?
Konstruksi Epipaleolithic di situs ini muncul mendahului penemuan pertanian, dengan pembangunan struktur Natufian yang dimulai lebih awal dari 9000 SM, yaitu awal zaman Holosen dalam sejarah geologi.
Sahadaki epipaleolitik yapı, jeolojik tarihte Holosen döneminin başlangıcı olan, MÖ 9000'den daha erken başlayan Natuf kültürü yapılarının inşasıyla; tarımın icadından daha erken bir tarihe denk gelmektedir.
Namun jika petani-petani Israel memperlihatkan semangat murah hati dengan meninggalkan jumlah yang cukup banyak di bagian pinggir ladang mereka dan dengan demikian memperlihatkan kebaikan kepada orang miskin, mereka memuliakan Allah.
Fakat İsrailli çiftçiler tarlalarının kenarında geniş bir alan bırakmakla cömert bir ruh göstermiş olacaklar ve bu şekilde fakirlere iyilik etmekle Yehova’ya izzet vereceklerdi.
Karena Kongres Amerika Serikat tidak mengizinkan Amerika Serikat membantu dan mengembangkan pendanaan untuk diarahkan langsung pada budi daya hasil panen yang berakhir di pasar dunia dan menyaingi para petani AS.
Çünkü ABD Kongresi dünya pazarında ABD çiftçileriyle rekabet edecek bir ürün için ABD fonlarının kullanılmasına izin vermez.
Tetapi 92% dari sisanya digunakan oleh satu industri: pertanian.
Fakat geri kalan %92'lik kısmın hepsi tek bir yere gidiyor: tarım.
Aku tahu seorang berkata sa pertanian ' ada dua, tiga kilometer dari sini
Bir adam buradan #, # km uzakta bir çiftlik olduğunu söyledi
Petani sampah
Köylü pislik.

Endonezya öğrenelim

Artık pertanian'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.

Endonezya hakkında bilginiz var mı

Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.