Endonezya içindeki menyusuri ne anlama geliyor?

Endonezya'deki menyusuri kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte menyusuri'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Endonezya içindeki menyusuri kelimesi izlemek, takip etmek, bakmak, kovalamak, çizmek anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

menyusuri kelimesinin anlamı

izlemek

(pursue)

takip etmek

(pursue)

bakmak

(survey)

kovalamak

(pursue)

çizmek

(trace)

Daha fazla örneğe bakın

Pemandu meminta kami tetap bersama dan berhati-hati dengan kawanan gajah, karena kami akan menyusuri jalur yang tiap hari dilalui kawanan itu untuk mencari makan.
Tur rehberimiz olan bayan, fillerin her gün yiyecek ararken geçtikleri yoldan yürüdüğümüz için birbirimizden uzaklaşmamamızı ve onlara karşı dikkatli olmamızı söyledi.
Kapal-kapal mereka terus menyusur pesisir sebelah selatan Spanyol hingga tiba di daerah yang disebut Tartesus.
Gemileri İspanya’nın güney kıyısı boyunca yol almaya devam etti ve en sonunda Tartessus isimli bölgeye geldiler.
Mula-mula rombongan ini menyusuri Sungai Efrat menuju Haran, yang terletak sekitar 960 kilometer ke barat laut.
Kervan ilk önce Fırat Irmağı’nın kıyısını takip ederek yaklaşık 1.000 kilometre kuzeybatıdaki Harran şehrine doğru yol aldı.
Mereka bisa membayangkan kehidupan pada zaman kolonial sambil menyusuri tembok kota dan mengamati bangunan-bangunan kuno.
Ziyaretçiler şehrin surlarını dolaşarak ve eski yapıları keşfederek sömürgecilik dönemindeki hayatı gözlerinde canlandırabilirler.
Meskipun lebih melelahkan, ia mendayung sendiri perahu yang kami tumpangi menyusuri Sungai Abobral, bukannya naik perahu motor, karena suaranya membuat burung-burung takut.
Daha yorucu olmasına rağmen, motorun sesi kuşları ürküteceği için Jerônimo motorlu bir tekne kullanmaktansa bizi Abobral Irmağı boyunca kürek çekerek götürüyor.
Dan yang menghubungkan pegunungan dengan dataran pantai itu adalah daerah yang disebut Sefela, yakni rangkaian lembah dan gunung yang terbentang dari timur ke barat, dan kita dapat menyusuri Sefela, melewati Sefela dari dataran pantai untuk mencapai pegunungan.
Ve dağ sırasını kıyı düzlüğüyle bağlayan Shephelah adlı bir alan var, doğudan batıya doğru uzanan vadi ve tepeler serisini oluşturuyor ve Shephelah'ı izleyebilir, Shephelah'tan geçerek kıyı düzlüğünden dağlara varabilirsiniz.
Kita pergi bersama menyusuri sungai.
Kıyı boyunca tek dümen halinde ilerleyeceğiz.
Jangan menyusuri jalan itu.
Bu yoldan gitme.
Sejumlah total 602 orang hadir pada penahbisan tempat-tempat berhimpun yang bagus ini di kota pelabuhan Beira, kira-kira setengah perjalanan menyusuri pesisir Mozambik.
Toplam 602 kişi, bu mükemmel toplantı yerlerinin vakfedilmesi için Mozambik kıyı şeridinin hemen hemen ortasında bulunan liman şehri Beira’ya geldi.
Mesin ini juga menyusuri DNA, tetapi dengan lebih lambat.
O da diğer makine gibi DNA’ya bağlanıp üzerinden geçmeye başlıyor, fakat daha yavaş hareket ediyor.
Negatif, Tim Vulture, tapi kita masih tetap menyusuri pulau ini.
Olumsuz, Akbaba Timi. Yine de adayı tarama işlemi devam ediyor.
Turis menyusuri kanal di Venesia dengan gondola
Turistler Venedik kanallarında gondolla gezinmekten keyif alır
Dengan mobil pikap yang kecil, kami perlahan-lahan menyusuri jalan berkelok-kelok di sisi Gunung Scenery hingga puncak gunung berapi yang sudah tidak aktif ini.
Virajlı yoldan küçük bir kamyonetle, yavaş yavaş, sönmüş bir yanardağ olan Scenery’nin tepesine ulaştık.
Setelah memarkir mobil, mereka berjalan dengan susah payah menyusuri jalan setapak itu, menyeberangi sungai hingga akhirnya mereka menemukan sebuah rumah.
Arabadan inip, sonunda bir ev buluncaya kadar suların içinden yürüyerek patikayı izlediler.
Selagi berjalan menyusuri pantainya, Anda melihat ”John 1800” terpahat pada sebuah batu besar.
Kumsalda yürürken, bir kaya üzerine kazınmış “John 1800” yazısı dikkatinizi çekiyor.
" Karena ketika aku menunggu begitu lama bagi Anda untuk datang kembali, aku membuka pintu dan berjalan menyusuri koridor untuk melihat apakah Anda akan datang.
" Geri gelmek için bu kadar uzun süre bekledi, kapıyı açtı ve aşağı yürüdü Önümüzdeki olsaydı koridoru görebilirsiniz.
Jika kalian menyusuri sungai, pasti kalian bisa melihatnya.
Nehri takip ederseniz kaçırmazsınız.
Dari Kairo ia mendaki menyusuri Sungai Nil ke Mesir Hulu, menikmati keramahtamahan dari para ulama, biara, pondokan serta madrasah di sepanjang perjalanannya —yang kala itu lazim di kota-kota Muslim.
Kahire’den sonra Nil nehrinin kuzeyine, Yukarı Mısır’a doğru ilerledi. Yol boyunca tekkelerde, misafirevlerinde, medreselerde ağırlandı ve din adamları tarafından kendisine konukseverlik gösterildi.
Dua atau tiga kali dia tersesat dengan memutar menyusuri koridor yang salah dan berkewajiban untuk mengoceh atas dan ke bawah sampai menemukan yang tepat, tetapi akhirnya dia mencapai lantai sendiri lagi, meskipun ia agak jauh dari kamar sendiri dan tidak tahu persis di mana dia.
İki ya da üç kez o yanlış koridorda çevirerek onun yolunu kaybetmiş. o doğru olanı bulana kadar aşağı yukarı sayıklamaya ve zorunludur, ancak geçen o olmasına rağmen, yine kendi katında ulaştı kendi odası ve bazı mesafe onun tam olarak nerede olduğunu bilmiyordum.
Kita mendapatkan buku curian di atas perahu curian, berlayar menyusuri sungai.
Çalıntı bir teknede yanımızda çalıntı bir kitapla nehirde gidiyoruz.
Einstein muda suka menyusuri jalanan ini dan membebaskan pikirannya untuk berjelajah.
Genç Einstein bu yollarda dolaşıp zihnini keşif yapmak için serbest bırakmayı seviyordu.
Kembali ke pantai membutuhkan tiga hari berjalan menyusuri lautan garam ini.
Kıyıya dönmek tuz üzerinde üç günlük yürüyüş anlamına geliyor.
Sewaktu saya menyusuri jalan dengan pakaian biarawati saya, mereka pasti datang menyalami saya.
Dışarda rahibe kıyafetimle yürürken bana selam vermek için özel olarak yanıma gelirlerdi.
Idenya adalah menyusuri anak sungai sekitar 5 km, berputar dan kembali ke sisi lainnya.
Derenin orayı 8 km kadar dolanıp geri döneceğiz ve diğer tarafa geçeceğiz.
Untuk sebagian dari perjalanan tersebut, Catherine menyusuri Sungai Dnieper, dengan bangga menunjukkan kepada para duta besar desa-desa kecil yang berkembang di sepanjang tepi sungai, dipenuhi dengan para penduduk kota yang bekerja keras dan bahagia.
Katerina seyahatin bir bölümünde, büyükelçilere gururla kıyı kenarındaki çalışkan ve mutlu insanlarla dolu gelişen küçük köyleri işaret ederek Dnieper Nehri’nden aşağı tekneyle gittiler.

Endonezya öğrenelim

Artık menyusuri'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.

Endonezya hakkında bilginiz var mı

Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.