Endonezya içindeki mengherankan ne anlama geliyor?

Endonezya'deki mengherankan kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte mengherankan'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Endonezya içindeki mengherankan kelimesi şaşırtmak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

mengherankan kelimesinin anlamı

şaşırtmak

verb

Banyak orang heran ketika mengetahui apa yang sebenarnya Alkitab katakan tentang siapa yang memerintah dunia.
Mukaddes Kitabın dünyayı kimin yönettiğiyle ilgili sözleri birçok kişiyi şaşırtıyor.

Daha fazla örneğe bakın

Aku heran apa lagi darimu yang aku miliki.
Sizden başka ne aldığımı merak ediyorum.
(1 Timotius 2:9, Bahasa Indonesia Masa Kini) Tidak mengherankan, di buku Penyingkapan [Wahyu], ”linen halus yang cemerlang dan bersih” mengartikan tindakan adil-benar dari orang-orang yang Allah anggap kudus.
Timoteos 2:9). Vahiy kitabında “parlak, temiz, has keten” ifadesiyle Tanrı’nın kutsal saydığı kişilerin doğru işlerinin temsil edilmesi yerindedir (Vahiy 19:8).
Jadi bagi saya, sebagai seorang profesor kesehatan publik, tidaklah heran kalau negara-negara ini sekarang berkembang sangat pesat.
Toplum sağlığı profesörü olarak bu ülkelerin bu kadar hızlı büyüdüklerini görmek garip değil.
Tidak mengherankan bila Musa tidak terintimidasi oleh Firaun!
Dolayısıyla Musa’nın, Firavundan korkmaması hiç şaşırtıcı değildir!
Jadi, tidak heran jika, sewaktu melakukan perjalanan ke Eropa pada tahun 1891, Charles Taze Russell, yang menjalankan kepemimpinan di kalangan Siswa-Siswa Alkitab yang mula-mula (sebutan bagi Saksi-Saksi Yehuwa pada waktu itu), mengadakan pertemuan dengan seorang pastor Waldens setempat, Daniele Rivoire.
Bu durumda ilk Mukaddes Kitap Tetkikçilerine (Yehova’nın Şahitlerinin o zamanki adı) önderlik eden Charles Taze Russell’ın 1891’deki Avrupa yolculuğu sırasında Valdocu yerel papaz Daniele Rivoir’le temas kurmasına şaşırmamak gerek.
Herannya, sejumlah orang terpelajar cenderung setuju dengan pendapat supir taksi tersebut daripada dengan pendapat sang penulis.
Şaşırtıcı olan, yüksek öğrenim görmüş birçok kişinin de, yazarın değil, taksi sürücüsünün fikirlerini paylaşmasıdır.
Saya heran Anda masih berdebat dengan saya.
Hâlâ benimle tartıştığına inanamıyorum.
▪ Mengingat apa yang Yohanes ketahui mengenai Yesus, mengapa ia tidak terlalu heran ketika Roh Allah turun ke atas Yesus?
▪ Yahya, İsa hakkında neyi bildiğinden Tanrı’nın ruhu İsa’nın üzerine geldiğinde pek şaşırmamış olabilir?
Hal ini membuat saya heran karena sangat berbeda dengan apa yang dilakukan putri sulung saya, Lori, pada usia yang sama.
Bu bana çok tuhaf geliyordu, çünkü büyük kızım Lori’nin o yaştayken yaptıklarından çok farklıydı.
Tidak heran pikiranmu bekerja lebih baik.
Beyninin iyi çalıştığına şüphem kalmadı.
Maka, ketika Pilatus menanyai Yesus tentang tuduhan orang-orang Yahudi, Yesus ”tidak menjawabnya, tidak, sepatah kata pun tidak, sehingga gubernur sangat heran”. —Yesaya 53:7; Matius 27:12-14; Kisah 8:28, 32-35.
Gerçekten de, Pilatus Yahudilerin suçlamaları hakkında İsa’yı sorguladığında “o hiç cevap vermedi, evet tek kelime bile etmedi. Vali buna çok şaşırmıştı” (İşaya 53:7; Matta 27:12-14; Elçiler 8:28, 32-35).
Tidak heran, topik ini menempati peringkat atas sebagai pemicu yang paling umum dari pertengkaran dalam perkawinan.
Dolayısıyla birçok evlilikte tartışmaların başlıca nedeni olması şaşırtıcı değildir.
(Penyingkapan 12:12) Jika demikian, kita tidak usah heran apabila kebejatan semakin merajalela.
(Vahiy 12:12) Öyleyse kötülüğün korkutucu boyutlarda yaygınlaşması bizi şaşırtmamalı.
Itu tak heran.
Sıradışı bir şey değil.
Tidak heran, [penduduk asli] menyerah pada godaan itu.”
[Kabile halkının] bunların cazibesine boyun eğmesi şaşırtıcı değildir.”
Tapi aku heran kenapa tiba-tiba pulih kembali.
Fakat neden birden bağlantım geri geldi merak ediyorum.
Maka, tidaklah mengherankan bahwa emosi-emosi demikian terasa kuat dalam diri banyak kristiani lajang.
Bu nedenle, İsa’nın birçok bekâr takipçisinde böyle duyguların uyanmasına şaşmamalı.
Tidak mengherankan, rap pantas disebut sebagai suatu gaya hidup.
Rap’in kendine özgü bir yaşam tarzı durumuna gelmiş olması hiç de şaşırtıcı değildir.
Yang membuat saya heran, mereka semua meminta maaf karena bersikap kasar kepada saya dan menggunduli kepala saya di luar kehendak saya.
Beni tartakladıklarından ve saçımı rızam olmaksızın tıraş ettiklerinden dolayı tümü özür dileyince çok şaşırdım.
Murid-murid Yahudi yang datang bersama Petrus menjadi heran, sebab dulunya mereka mengira bahwa Allah hanya berkenan kepada orang Yahudi.
Petrus ile beraber gelen ve Tanrı’nın yalnız Yahudileri kabul ettiğini düşünen Yahudi öğrenciler buna şaşarlar.
Tidak heran bahwa Yehuwa menyebutnya sebagai terang bagi bangsa-bangsa.
Yehova’nın ona milletlerin ışığı olarak işaret etmesine şaşmamak gerek.
(Ayat 15-20) Karena merasa takjub, hamba itu ”menatap dia dengan heran”.
(15-20. ayetler) Hizmetçi büyük bir şaşkınlık içinde “genç kadına dikkatle bakıyordu.”
Thomas Weber, ”kami sangat heran ketika ikan yang kelihatannya kaku ini menjadi model kami untuk merancang mobil yang aerodinamis dan irit bahan bakar.”
Thomas Weber şöyle diyor: “Açıkçası aerodinamik yapıya sahip ve yakıt tasarrufu sağlayan bir araba tasarlarken onca şeyin arasında bu hantal görünümlü balığın modelimiz olacağı hiç aklımıza gelmezdi.”
Tidak heran Yohanes dengan begitu yakin berseru bahwa kemuliaan dan kekuasaan adalah bagi Yesus!
Yuhanna’nın, izzet ve kudretin İsa’ya ait olduğunu böyle büyük bir heyecanla doğrulamasına şaşmamalı!
(1 Korintus 10:21) Tidaklah mengherankan, orang-orang Kristen abad pertama memusnahkan semua buku mereka yang berkaitan dengan tenung. —Kisah 19:19.
(I. Korintoslular 10:21) İsa’nın ilk yüzyıldaki takipçilerinin, falcılıkla ilgili bütün kitaplarını yok etmeleri şaşırtıcı değildir.—Resullerin İşleri 19:19.

Endonezya öğrenelim

Artık mengherankan'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.

Endonezya hakkında bilginiz var mı

Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.