Endonezya içindeki jujur ne anlama geliyor?

Endonezya'deki jujur kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte jujur'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Endonezya içindeki jujur kelimesi doğru, basit, saf, samimi, dürüst anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

jujur kelimesinin anlamı

doğru

(decent)

basit

(bare)

saf

(naive)

samimi

(forthright)

dürüst

(decent)

Daha fazla örneğe bakın

Apakah pemerintah, meskipun jujur dan beritikad baik, sanggup menyingkirkan kejahatan terorganisasi?
Hükümetler dürüst ve iyi niyetli olsa da organize suçları durdurabilir mi?
" Orang-orang dengan mimpi yang jujur .. "
# Dürüst hayalleri olanlar. #
Kejujuran sudah sangat langka,” kata wanita itu.
Bu bayan “Dürüstlük artık pek görülmeyen bir şey” dedi.
19 Alangkah bahagianya kita memiliki Firman Allah, Alkitab, dan menggunakan beritanya yang ampuh untuk mencabut ajaran-ajaran palsu dan mencapai hati dari orang-orang yang jujur!
19 Ne mutlu bize ki, Tanrı’nın Sözü olan Kutsal Kitaba sahibiz ve bu güçlü mesajla sahte öğretileri çürütebiliyor, doğruluğu seven insanlara ulaşabiliyoruz.
Pria yang memberitahuku tentang dirimu yang ingin mendapat lisensi pialang...,... juga mengatakan kau ini orang yang jujur.
Borsacı ehliyeti almaya uğraştığını söyleyen beyefendi aynı zamanda dürüstlük timsali olduğunu da söylemişti.
Bukti-bukti dari hal ini dapat dilihat dalam setiap buku tafsiran yang jujur.”
Bunun kanıtları her dürüst yorum kitabında görülebilir.”
Dalam keadaan apa kaum muda kadang-kadang tidak berlaku jujur terhadap orangtua mereka?
Gençler bazen ne gibi şartlar altında ana-babalarına doğruyu söylemekten çekinirler?
Jujur, aku merasa terbebani, aku cemas mungkin kau punya perasaan lain padaku.
Dürüst olmak gerekirse, bana karşı hislerin var diye canımı sıkıp endişelenmiştim.
Jujur saja, apakah Anda menyampaikannya secara langsung?
Dürüst olmak gerekirse, siz şahsen teslim oldu?
Kawan, jujur saja, aku ingat Obama tu tak guna.
Doğrusu, Obama'nın birilerinin kaltağı olduğunu düşünüyordum.
Tolong jujur, apa aku mendengar nada kagum pada teroris itu?
Lütfen o teröriste hayranlık sezdiğim için yanıldığımı söyle.
Ia berjuang sampai akhir, semakin bersemangat bahwa untuk memerangi korupsi dan kemiskinan, tidak hanya pejabat pemerintah yang perlu jujur, tetapi warga negara harus bergabung untuk membuat suara mereka terdengar.
Yolsuzluk ve yoksullukla mücadelede yalnızca hükümet yetkililerinin dürüst olmasının yetmeyeceğine vatandaşların da seslerini duyurmak için kenetlenmesi gerektiğine inanıyordu.
Apakah sdr mengajar anak-anak sdr untuk menaati Yehuwa dlm hal ini, sebagaimana sdr mengajar mereka hukum-hukum tt kejujuran, moralitas, kenetralan, dan segi-segi lain dr kehidupan?
Dürüstlük, ahlak, tarafsızlık ve hayatın diğer alanlarında olduğu gibi, bu meselede de Yehova’ya itaat etmelerini çocuklarımıza öğretiyor muyuz?
Dan tuan, anda adelah yang sangat beruntung.... sebab ade pekerja yang hebat, jujur.... dan sangat gagah perkasa
Ve şunu söylemeliyim ki bayım, böylesine vefakar...... cesur ve kahraman bir çalışana...... sahip olduğun için çok şanslısın
Jujur, menunjukkan rasa hormat dan hanya mengatakan apa saja yang ada di pikiran Anda.
Dürüst olun, saygı gösterin ve aklınızdan geçeni söyleyin.
Kau ingin aku jujur atau manis?
Dürüst mü olayım, kibar mı?
Mr Magang, memotong omong kosong membosankan dan menunjukkan kita beberapa kejujuran.
Bay stajyer, şu sıkıcı geyiği bırakın da bize biraz dürüstlük gösterin.
Amsal 2:21, 22 berjanji bahwa ”orang jujurlah akan mendiami tanah [”bumi”, NW]” dan orang-orang yang menyebabkan kepedihan dan penderitaan ”akan dibuang dari situ”.
Süleymanın Meselleri 2:21, 22, ‘memlekette doğru adamların oturacağını’ ve çekilen acılara neden olanların ‘oradan söküleceğini’ vaat ediyor.
16 Bagaimana orang tua dapat membina komunikasi yang jujur?
16 Ana babalar dürüst bir iletişim kurulmasını nasıl sağlayabilir?
Tidakkah Saudara setuju bahwa sifat-sifat seperti kejujuran, kebaikan hati, belas kasihan, dan perhatian yang tidak mementingkan diri dihargai orang di seluruh bola bumi dan menarik bagi kebanyakan di antara kita?
Dürüstlük, iyilik, şefkat ve özveri gibi niteliklere tüm dünyada çok değer verildiği ve bunların çoğumuza çekici geldiği fikrine herhalde siz de katılıyorsunuz.
6 Demikian pula, Yehuwa mempunyai ”perkara” dengan dunia yang tidak jujur ini.
6 O zaman olduğu gibi, şimdi de dürüst olmayan dünyamızla, Yehova’nın bir “dava”sı var.
Kau ingin membuatku menjadi orang jujur suatu hari?
Bir gün beni evinin erkeği yapmak ister misin?
Tak jujur, menyulitkanku untuk mempercayai mereka.
Bu durum benim onlara güvenmemi zorlaştırıyor.
jujur terhadap profesimu itu sendiri.
En azından mesleğinizi dürüstçe yerine getirebilirdiniz.
Uskup besar di Oaxaca, Meksiko, mengatakan beberapa waktu lalu tidak ada wanita atau pria yang bersih dan jujur yang ingin menjadi homoseksual.
Meksika'nın Oaxaca kentinin başpiskoposu kısa bir süre önce " Temiz ve dürüst olan hiçbir kadın ya da erkek eşcinsel olmak istemez. " diye bir açıklama yaptı.

Endonezya öğrenelim

Artık jujur'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.

Endonezya hakkında bilginiz var mı

Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.