Endonezya içindeki ikhlas ne anlama geliyor?

Endonezya'deki ikhlas kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte ikhlas'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Endonezya içindeki ikhlas kelimesi samimi, içten, doğru, gerçek, yürekten anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

ikhlas kelimesinin anlamı

samimi

(earnest)

içten

(earnest)

doğru

(sincere)

gerçek

(earnest)

yürekten

(sincere)

Daha fazla örneğe bakın

Berikan dengan ikhlas, sayang.
Kalp olana kadar doldur bebeğim.
Hal ini akan mengesankan keikhlasan saudara.
Bu konuda gösterdiğin içtenlik, mektubu alan kişi üzerine iyi bir etki bırakacaktır.
(b) Mengapa kita dapat yakin bahwa semua salam ini adalah contoh ”kasih persaudaraan yang tulus ikhlas”?
(b) Bu selamların “riyasız kardeş sevgisi”ne birer örnek olduğundan neden emin olabiliriz?
Kau harus ikhlas menerimanya kembali.
Geri gelmesine izin vermelisin.
Ada terjemahan yang berbunyi, ”Engkau harus mengabdi kepada-Nya dengan tulus ikhlas dan rela hati.”
Süleyman başlarda Yehova’ya tüm yüreğiyle tapınsa da ne yazık ki O’na sadık kalmadı (1.
Selalu bersandar pada Yehuwa dan ikhlas menerima apa yang Ia izinkan.
Her zaman Yehova’ya güven ve olmasına izin verdiği şeyleri kabul et.
21 Dan terjadilah bahwa aku dengan tulus ikhlas amengampuni mereka akan segala yang telah mereka lakukan, dan aku mendesak mereka agar mereka mau berdoa kepada Tuhan Allah mereka untuk pengampunan.
21 Ve öyle oldu ki onların yaptığı her şeyi bütün kalbimle affettim ve affedilmeleri için onları Tanrıları Rab’be dua etmeye teşvik ettim.
Tontonlah video yang mengajarkan hal-hal berharga, seperti perlunya memaafkan dengan ikhlas.
İnsanları affetmek gibi güzel dersler içeren videolar izleyebilirsiniz.
Sewaktu perselisihan muncul, sungguh amat baik jika kita tidak usah menyinggung-nyinggung pelanggaran yang telah lalu, yang telah kita ampuni dengan ikhlas.
Fikir ayrılıkları ortaya çıktığında, daha önce bağışlamayı kabul etmiş olduğunuz eski suçları ortaya getirmemek en doğru davranıştır.
6 Tetapi, kadang-kadang, seseorang yang telah bertahun-tahun menempuh jalan Kekristenan yang benar mulai menyimpang, mengalah kepada tingkah laku yang tidak saleh dan kemudian tidak bertobat walaupun adanya usaha yang ikhlas dari para penatua untuk membantu dia.
6 Bununla beraber, birkaç yıl hakiki Hıristiyanlık yolunda yürüyen bir kişi, bundan sapabilir ve kendini Tanrısal olmayan davranışlara teslim edebilir ve ihtiyarların kendisine yardım etmek amacıyla harcadıkları samimi çabalara rağmen tövbe de etmeyebilir.
41 Janganlah se-kali2 dilupakan bahwa tidak soal bagaimana tulus ikhlasnya mereka atau bagaimana besar pengaruh kekuasaan mereka sebagai pemimpin2 dunia, mereka semuanya adalah mahluk2 yang akan mati.
41 Dünya liderleri ne kadar samimî olsalar ve ne kadar kudretli ve nüfuz sahibi olsalar da, onların ölümlü olduklarını unutmayalım.
Kau tak ikhlas merawat orang sakit, Scarlett.
Sanırım hasta adamlara düşkün değilsindir.
9:6, 7) Dengan demikian, Saudara bisa melakukan kedua-duanya —menerima dengan penuh syukur dan memberi dengan ikhlas.
Kor. 9:6, 7). Bunu yaparsanız hem takdirle kabul etmeyi, hem de tüm yürekle vermeyi başaracaksınız.
Kau seorang pria tampan yang disukai Lucy. Jika kalian berencana hidup bersama, Aku ikhlas.
Çok yakışıklı birisin ve Lucy seni seviyor.
Orang yang paling bahagia dengan syafaatku pada hari Kiamat adalah yang mengatakan la ilaha illallah secara ikhlas dari hatinya atau jiwanya.”
Senin sunumun benimkinden çok daha güzel oldu. (benim sunumumdan) İlgi zamiri, bağlaç olan ki ile karıştırılmamalıdır.
Dan aku merasa ikhlas.
Dürüst ol ciğerimi ye.
Jika demikian, apa yang dapat dikatakan mengenai ”ketaatan kepada kebenaran” di pihak kita, yang seharusnya telah memurnikan kepribadian kita ke taraf yang kita dapat merasakan kasih yang tulus ikhlas terhadap saudara Kristen kita?
Durum böyle ise, kardeşlerimizi samimi şekilde şefkatle sevecek kadar canlarımızı temizlemiş olmak için “hakikate itaat” etmemiz gerektiği konusunda neler söyleyebiliriz?
Siapapun yang meminumnya dengan ikhlas, maka mereka akan mendapat pertolongan.
Ama ona yardım edenleri cezalandıracaktı.
KETIKA Raja Daud hendak menyerahkan jabatan raja kepada putranya, Salomo, ia memberikan nasihat ini kepada putranya, ”Kenallah Allahnya ayahmu dan beribadahlah kepada-Nya dengan tulus ikhlas dan dengan rela hati, sebab [Yehuwa] menyelidiki segala hati dan mengerti segala niat dan cita-cita.
KRAL Davud oğlu Süleyman’a krallığı devredeceği sırada şu öğüdü verdi: “Babanın Allahını tanı, ve bütün yürekle ve istekli canla ona kulluk et; çünkü RAB yüreklerin hepsini araştırır, ve düşüncelerin bütün kuruntularını anlar.
3 Dalam surat umum yang ditujukan kepada sidang-sidang Kristen di Asia Kecil, rasul Petrus menulis: ”Karena kamu telah menyucikan dirimu [atau, kehidupanmu] oleh ketaatan kepada kebenaran, sehingga kamu dapat mengamalkan kasih persaudaraan [phi·la·del·phiʹa] yang tulus ikhlas, hendaklah kamu bersungguh-sungguh saling mengasihi [bentuk dari a·ga·paʹo] dengan segenap hatimu.”
3 Küçük Asya’daki ilk Hıristiyan cemaatlere gönderdiği genel bir mektupta, resul Petrus şunları yazdı: “Hakikat itaatinde riyasız kardeş sevgisi [filadelfia] için canlarınızı temizlemiş olduğunuzdan,. . . yürekten birbirinizi ziyadesile sevin [agapao’nun bir türü].” (I.
Saya pernah beberapa kali mengadakan perjalanan lewat hutan belukar sendirian dan Linda pun dengan ikhlas memperbolehkan saya pergi.
Daha önce bazı durumlarda kırsal bölgelere kendi başıma seyahatler yapmıştım ve Linda cesaret göstererek buna razı olmuştu.
Kau pikir aku tak ikhlas?
Sence ben bu olayın içinde değil miyim?
Mungkin ini saatnya untuk mengikhlaskannya.
Belki de artık onu unutmanın vakti gelmiştir.
Kesembuhan dimulai dari mengikhlaskan, Olivia.
Tedavi, kabullenmekle başlar, Olivia.
Aku menjalani hidupku dengan ikhlas.
Dopdolu bir hayat yaşadım.

Endonezya öğrenelim

Artık ikhlas'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.

Endonezya hakkında bilginiz var mı

Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.