Endonezya içindeki dengan kata lain ne anlama geliyor?

Endonezya'deki dengan kata lain kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte dengan kata lain'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Endonezya içindeki dengan kata lain kelimesi başka bir deyişle, başka bir deyişle, yani, bir başka deyişle anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

dengan kata lain kelimesinin anlamı

başka bir deyişle

(in other words)

başka bir deyişle, yani

(in other words)

bir başka deyişle

(in other words)

Daha fazla örneğe bakın

Dengan kata lain, aku setuju.
Lafın kısası benim rızamı aldınız.
Dengan kata lain, mengkategorikan masalah dengan peralatan, dari masalah dengan orang.
Diğer deyişle, insan sorunundan dolayı oluşan kategorize ekipman sorunu.
Dengan kata lain, apakah kamu telah melanggar hukum dengan menyatakan dirimu sebagai raja melawan Kaisar?
Farklı sözlerle, Pilatus, İsa’nın yasayı çiğneyerek kendini Sezar’a karşı kral ilan edip etmediğini öğrenmek istedi.
Dengan kata lain, sikap dasar yang dianut masyarakat terhadap perkawinan telah berubah.
Bir diğer deyişle, insanların evliliğe karşı olan temel tutumlarında değişiklikler olmuştur.
Dengan kata lain, jika Anda memiliki segalanya, tidak ada yang Anda hargai.
Başka bir deyişle, eğer her şeye sahipsen, hiçbir şeyin değerini bilemezsin.
Dengan kata lain, pada saat pembelian, kita mungkin dapat membuat sebuah pilihan yang berbelas-kasih.
Diğer bir deyişle, satınalma noktasında şefkatli kararımızı verebilecek durumda oluruz.
Dengan kata lain, pasar yang besar menyelamatkan kehidupan.
Bir başka ifadeyle, daha büyük pazarlar hayat kurtarır.
Dengan perkataan lain, jika Anda ingin mengenali kebenaran rohani, Anda harus menggunakan peralatan yang tepat.
Diğer bir deyişle, ruhsal hakikatin farkına varmak istiyorsanız, doğru araç gereçleri kullanmak zorundasınız.
Beberapa tahun kemudian, Mussolini melarang semua partai politik dan mengekang kebebasan perseorangan, dengan kata lain dia memberlakukan kediktatoran.
Bunu izleyen birkaç yıl içinde Mussolini tüm siyasi partileri kapattı ve birtakım kişisel özgürlükleri kısıtlayarak kendi diktatörlük rejimini ilân etti.
Dengan kata lain, yang kita kerjakan adalah pemahaman kita tentang dunia.
Yani, dünyayı anlama biçimimizi, üzerinde çalıştığımız şey belirler.
(Matius 12:34) Dengan kata lain, tutur kata kita sering mencerminkan pikiran, hasrat, dan pandangan kita yang terdalam.
Başka bir deyişle, sözlerimiz genelde en derin düşüncelerimizi, arzularımızı ve tutumumuzu yansıtır.
Dengan kata lain, bagian sistem komputer yang tidak berwujud.
Yazılım bilgisayarı çalıştırmaya yarayan fiziksel olmayan kısımdır.
Dengan kata lain, hubungan intim di luar perkawinan dan perceraian wajar-wajar saja.
Başka sözlerle, evlilik dışı ilişkiler ve boşanmalar tamamen doğaldır.
Dengan kata lain, dia ingin memiliki Eros ( hidup ) tanpa Thanatos ( kematian ), dan menikmati hidupnya.
Başka bir deyişle Thanatos olmadan Eros hayatı sürmek istiyorlar.
Dengan kata lain, semantik adalah pembelajaran tentang makna.
Anlam bilimi (semantik), anlamları inceleyen bilimdir.
Dengan kata lain, berapa biaya untuk melakukan usaha seperti biasa?
Başka bir deyişle, işleri her zamanki gibi yürütmenin maliyeti ne?
Dengan kata lain, untuk terus berjalan dengan laju saat ini kita memerlukan 50 persen lebih banyak Bumi.
Diğer bir deyişle, şimdiki seviyelerde işleyebilmek için, sahip olduğumuzdan yüzde 50 daha fazla dünyaya ihtiyacımız var.
(Kejadian 3:1) Dengan kata lain, Setan sedang berkata, ’Apa benar Allah menetapkan larangan seperti itu?
(Tekvin 3:1) Şeytan aslında şunları söylüyordu: ‘Tanrı gerçekten size böyle bir yasak getirebilir mi?
Dengan kata lain, pikiran di daerah miskin bukanlah pikiran yang miskin
Başka bir deyişle: ekonomik olarak kenarda olmak akıl olarakta kenarda olmak demek değildir
Dengan kata lain, ada perbedaan antara sekadar sibuk dan benar-benar mencapai sesuatu yang bermanfaat.
Başka sözlerle sadece faal olmak her zaman kayda değer şeyler başardığınız anlamına gelmez.
Dengan kata lain, hari perhitungan itu akan datang persis pada saat yang tidak diantisipasi orang-orang.
Yani, hesap verme günü insanların beklemediği bir zamanda gelecektir.
Dengan kata lain, dia penduduk yang baik, bagian dari kita.
Başka bir deyişle, iyi bir adam, yani aramızdan birisi.
Dengan kata lain, tunjukkanlah minat kepada kakek dan nenek Anda.
Başka sözlerle, büyükannene ve büyükbabana ilgi göster.
Dengan kata lain, badan kapal tidak simetris —sisi sebelah kanan lebih pendek 24 sentimeter dari sisi sebelah kiri.
Başka sözlerle kayığın gövdesi asimetriktir, yani sol tarafı sağ tarafından 24 santim daha geniştir.
(Lukas 10:22) Dengan kata lain, Yesus mengatakan, ’Jika engkau ingin tahu seperti apa Yehuwa itu, lihatlah aku.’
(Luka 10:22) İsa sanki ‘Yehova’yı tanımak istiyorsanız, bana bakın’ diyordu.

Endonezya öğrenelim

Artık dengan kata lain'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.

Endonezya hakkında bilginiz var mı

Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.