Endonezya içindeki berbayar ne anlama geliyor?
Endonezya'deki berbayar kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte berbayar'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Endonezya içindeki berbayar kelimesi ödemek, tediye etmek, ödeme, yararlı olmak, ücret anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
berbayar kelimesinin anlamı
ödemek(pay) |
tediye etmek(pay) |
ödeme(pay) |
yararlı olmak(pay) |
ücret(paid) |
Daha fazla örneğe bakın
Kamu mendapatkan apa yang Kamu bayar. Ne kadar para o kadar köfte. |
Apa maksudmu, " bayar apa "? Ne demek " ne ödemesi? " |
Untuk meninjau batasan metode pembayaran, lihat metode pembayaran yang diterima. Ödeme yöntemi kısıtlamalarını incelemek için kabul edilen ödeme yöntemlerine bakın. |
Hanya itu pilihanmu yang dibayar. Tamamı ödenen tek bahsindi. |
Beall berencana menggunakan uang tersebut untuk membayar material, membingkat potret, mengirimkannya ke GAza, dan mengusahakan sebuah pameran sampai semua foto diambil oleh keluarganya atau dikirimkan. Beall bu parayı “malzemeler, portrelerin çerçevelenmesi, Gazze'ye ulaştırılması ve portreler toplanana veya teslim edilene dek bir sergide tutulması için” kullanmayı planlıyor. |
Dan mereka membayar lebih besar. Ve daha cömertler. |
Aku akan membuat penculiknya membayar. Beni tutsak alanlara, ödeteceğim. |
Pembayar pajak.Tentu dia tidak memberitahukan wartawan...... " biaya minimum " adalah istilah yg cukup longgar Tabi ki gazetecilere...... ” minimum gider ” dediği şeyi açıkça söylememişti |
Aku akan memberitahu Anda satu hal, orang ini, Valdivia, itu membayar lebih besar waktu. Sana söylüyorum bu Valdivia denen adam çok para harcıyormuş. |
Dewasa ini, banyak ibu yang mengatakan bahwa menjaga keseimbangan antara tekanan di tempat kerja dan tanggung jawab di rumah membuat mereka terlalu lelah, terlalu tegang, dan dibayar terlalu murah. Bugün birçok anne evin sorumluluklarıyla iş stresini dengelemeye uğraşırken fazla çalıştığını, aşırı zorlandığını ve hak ettiğinden daha düşük ücret aldığını söylüyor. |
Kami membayar lebih baik. Biz daha çok veriyoruz. |
Kau akan membayar untuk ini. Bunun bedelini ödeyeceksin. |
Dia membayar saya untuk melindungi dirinya dari mayat. Onu cesetlerden uzak tutmam için, bana para veriyor. |
Misalnya, bila utang tak kunjung dibayar, pemberi pinjaman bisa jengkel. Örneğin beklenen ödemeler zamanında yapılmazsa borç veren kişi kızmaya başlayabilir. |
Lihatlah bagaimana penghianatan terbayar dengan begitu baik, Bjorn BJORN: İhanetin ne kadar kârlı olduğunu görüyor musun Björn? |
Ironisnya, kita harus menjual dua kali lipat untuk membayar uang sewanya Şimdi kirayı ödemek için iki kat daha fazla satmam gerektiği de işin ironisi. |
Anda hanya akan melihat pembelian yang dilakukan dengan kartu kredit ini dalam histori pesanan, jika anggota keluarga Anda memilih metode pembayaran keluarga untuk melakukan pembelian. Sipariş geçmişinizde bu kredi kartı ile gerçekleştirilen satın alma işlemlerini, yalnızca aile üyeniz satın alma işlemini gerçekleştirmek için aile grubu ödeme yöntemini seçtiyse görürsünüz. |
5 Karena tidak ada cukup emas dan perak dalam perbendaharaan kerajaan untuk membayar upeti itu, Hizkia mengambil logam berharga apa pun yang dapat ia peroleh dari bait. 5 Kraliyet hazinesinde bu haracı ödemeye yeterli gümüş ve altın bulunmadığından, Hizkiya mabette bulabildiği tüm değerli malzemeleri getirir. |
Aku akan merancang mekanisme perang, dan kalian harus membayarku. Savaş mekanizmaları tasarlayacağım, siz de imali için para ödeyeceksiniz. |
Ada orang yang membayarkan uang jaminan sangat besar buat kalian. Birisi ikiniz için çok ciddi rakamlarda kefalet ödedi. |
Level tertinggi, AAA, yang dibayar pertama kali. En yüksek seviye AAA, ödemeyi ilk alır. |
Yeah, dan kau akan membayar, sialan. Evet, ve sen de ödeyeceksin, kaltak. |
Yunani... mereka tidak membayar. Onlar da, para ödemezler. |
Aku akan membayar untuk melihat itu lagi! Tekrar görmek için para ödeyecek! |
Siapa pun yang ingin pengurus visamati telah menyewa pembunuh bayaran terbaik. Vize çalışanlarını öldürmek isteyenler işinde en iyi olan adamı tutmuşlar. |
Endonezya öğrenelim
Artık berbayar'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.
Endonezya sözcükleri güncellendi
Endonezya hakkında bilginiz var mı
Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.