Endonezya içindeki Beijing ne anlama geliyor?

Endonezya'deki Beijing kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte Beijing'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Endonezya içindeki Beijing kelimesi Pekin, pekin anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

Beijing kelimesinin anlamı

Pekin

proper

Beijing, ibu kota Cina, mengalami problem yang sama.
Çin’in başkenti Pekin de benzer bir sorunla mücadele etmektedir.

pekin

Beijing, ibu kota Cina, mengalami problem yang sama.
Çin’in başkenti Pekin de benzer bir sorunla mücadele etmektedir.

Daha fazla örneğe bakın

Mereka mendayung untuk Tim Olimpiade Amerika Serikat di Beijing dan mendapat urutan keenam.
Pekin'de Olimpiyatlar'a katılıp 6. oldular.
Wallis berkeliling Cina, dan tinggal dengan Katherine dan Herman Rogers, yang menjadi teman-teman jangka panjangnya, sementara berada di Beijing.
Wallis Çin'i dolaştı ve Pekin'deyken uzun süre arkadaş kalacağı Katherine ve Herman Rogers'la kaldı.
Misalnya, sistem ini di Guangzhou memindahkan lebih banyak penumpang dibandingkan semua jalur kereta bawah tanah di China, kecuali satu jalur di Beijing, seper-sekian dari biaya yang dikeluarkan.
Örneğin, Guangzhou'daki bu sistem Beijing'deki tek bir hat dışında, Çin'deki tüm metro hatlarında giden yolcudan daha fazlasını, daha az bir maliyetle bizim yönümüzde taşımaktadır.
Ikutlah bersamaku ke kota Beijing.
Benimle Pekin'e gel.
Saya ingat di tahun 1990, saat saya baru lulus kuliah, saya melamar di bagian pemasaran dari hotel bintang lima pertama di Beijing, Great Wall Sheraton -- sekarang masih ada.
Hatırlıyorum, 1990'da ben üniversiteden mezun olurken, Pekin'in ilk beş yıldızlı otelinin satış şubesinde çalışmak için işe başvuruyordum.
Cepat atau lambat mereka akan menyeretmu kembali ke Beijing.
O adamların intikam için peşine düşmeleri an meselesi.
Bukankah Wang seharusnya di Beijing, di penjara?
Wang'in pekin'de olması gerekmiyormuydu, hapishanede?
Aku masih bisa pergi ke Hong Kong jika Aku tak bisa berhasil ke Beijing.
Pekin'e varamazsam Hong Kong'a gidebilirim.
Misalnya, di Beijing, hanya 240.000 izin baru yang dikeluarkan per tahun.
Örneğin Pekin’de yılda 240. 000’den fazla ruhsat verilmiyor.
Aku harus kembali ke Beijing dan melihat apa yang Janda Permaisuri mengatakan.
Pekin'e geri dönmeliyim ve imparatoriçenin ne dediği görmeliyim.
Hari ini, jumlah pengendara di Beijing memerlukan lima jam perjalanan.
Bugün Pekin'de ortalama bir sürücü 4-5 saat işe gidip gelirken harcıyor.
Aku datang ke Beijing untukmu sekali Aku menghasilkan sejumlah uang.
Biraz para kazanınca da senin için Pekin'e geldim.
Kenapa dengan Beijing?
Hani Pekin'e gidiyorduk?
Ini adalah Beijing saat itu, Tidak ada satu pun gedung pencakar langit di Beijing atau Shanghai.
Bu o zamanki Pekin, Pekin veya Şanghay'da bir tek yüksek bina yoktu.
Pada usia 4 tahun, Go Eun dan Keluarganya pindah ke Beijing, China selama 10 tahun.
1994 yılında, Kim Go Eun 4 yaşında iken ailesi Çin'e taşındı ve orada 10 yıl boyunca yaşadılar.
Kualitas udara disini jauh lebih baik dari pada di Beijing.
Burada hava kalitesi Pekin'den daha iyi.
Peti mati itu dijadwalkan berada di Penerbangan 241 ke Beijing.
Tabut, 241 numaralı uçuşla Pekin'e götürülecek.
Pada bulan September 1982, Perdana Menteri Margaret Thatcher berkunjung ke Beijing untuk berunding dengan Pemerintah RRT mengenai masa depan Hong Kong yang pada saat itu merupakan koloni seberang laut terakhir Inggris yang paling utama dan paling padat penduduknya.
Eylül 1982'de Başbakan Margaret Thatcher, Çin yönetimiyle Britanya'nın kalan en önemli ve en kalabalık denizaşırı bölgesi olan Hong Kong'un geleceğini tartışmak için Pekin'e gitti.
Lebih lanjut kukatakan padanya bahwa kau kini seorang pejabat pemerintah di Beijing.
Pekin'de devlet memuru olduğunu.
Sebuah konferensi pers digelar di Beijing pada 7 Januari, dan mereka akan mempromosikan album di China.
Albüm 7 Ocak’ta Pekin’de düzenlenen basın konferansıyla tanıtıldı ve Çin’de albüm tanıtımlarına devam edildi.
Pada pukul 08:38 kemarin, Ketika Kereta dari Beijing ke Fu chou sudah sampai Shangyu, di Wenzhou. Pada saat bersamaan datang kereta dari Hang Chou ke Fu Chou
Dün akşam 8:38'de Shuanguy ve Wenzhou'dan geçip Pekin'den Fuzhou'ya giden tren Hengzhou Fuzhou yolunda duran trene çarptı.
Profesor dari Beijing Normal University berkata, ’Anak-anak sangat mudah menjadi korban pelecehan seksual.
Pekin Normal Üniversitesi’nden bir hukuk profesörü, “Çocuklar savunmasızlar, bu yüzden saldırılara kolayca hedef oluyorlar” diye belirtiyor.
Yayasan ini memiliki berbagai cabang di luar negeri, seperti Washington, D.C., Beijing, Alexandria, Beograd, Berlin, Bukares, Nikosia, London, Odessa, Sofia dan Trieste. ^ "Hellenic Foundation for Culture board members resign | Athens News".
Odessa, İskenderiye ve Berlin'de şubeleri olan kuruluş, Londra, Moskova, Viyana, Brüksel, Washington ve Pekin'de Temsilci Ofisler bulundurur. ^ "Hellenic Foundation for Culture board members resign | Athens News".
Dan anak bungsu saya, yang belajar bahasa Cina di Beijing.
Ve küçük oğlum Pekin'de Çince okudu.
Hari ini, jumlah pengendara di Beijing memerlukan lima jam perjalanan.
Bugün Pekin'de ortalama bir sürücü 4- 5 saat işe gidip gelirken harcıyor.

Endonezya öğrenelim

Artık Beijing'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.

Endonezya hakkında bilginiz var mı

Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.