Portekizce içindeki sentido ne anlama geliyor?
Portekizce'deki sentido kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte sentido'ün Portekizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Portekizce içindeki sentido kelimesi duyu, his, anlam, mana, esas duruş, hüzünlü, üzüntülü, gamlı, kederli, dertli, maksat, amaç, gaye, amaç, gaye, anlam, mana, anlamsız, manasız, tek yönlü, saat yönünde, ile ilgili olarak, gizli anlam, altıncı his, önsezi, tam anlam, tam mana, anlamsız laf, iki anlamlılık, çift anlamlılık, espri anlayışı, mantıklı olmak, anlam ifade etmemek, anlamsız/manasız olmak, hazırolda durmak/esas duruşta durmak, saat (dönüş) yönünde olan, saat yönünde dönen, saat yönünün tersine, önsezi, anlaşılır olmak, anlamsız olmak, manasız olmak, akla uygun gelmek, akla yatmak, anlamını kavramak, boş, abes, geriye, bir önceki duruma, batıya doğru, (birşeyi) bir anda anlamak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
sentido kelimesinin anlamı
duyu, hissubstantivo masculino (olfato, visão, etc.) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Os cães têm o sentido do olfato apurado. Köpeklerin koku alma duyusu çok keskindir. |
anlam, manasubstantivo masculino (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) É difícil entender o sentido desta frase. |
esas duruşsubstantivo masculino (askerlik) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Exige-se que os novos recrutas fiquem em posição de sentido. |
hüzünlü, üzüntülü, gamlı, kederli, dertliadjetivo (triste) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
maksat, amaç, gaye
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Eu não entendo o sentido (or: propósito) da sua mudança de comportamento. |
amaç, gaye
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Qual o propósito de fazer todas essas perguntas sem respondê-las? |
anlam, mana
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Se entendi o significado da sua carta corretamente, você não tem a intenção de honrar seu compromisso. |
anlamsız, manasız
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
tek yönlü(figurado, trânsito, uma só direção) (yol) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) De repente me vi indo no sentido errado numa rua de mão única. |
saat yönündelocução adverbial (direção) (zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) |
ile ilgili olarakexpressão (zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) |
gizli anlam
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
altıncı his, önsezi(figurado, poder sobrenatural) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
tam anlam, tam mana
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
anlamsız lafsubstantivo masculino (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
iki anlamlılık, çift anlamlılıksubstantivo masculino (ambiguidade) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
espri anlayışı
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Wally tem um senso de humor estranho: sempre está fazendo piadas que mais ninguém entende. |
mantıklı olmakexpressão (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Faz sentido agendar os bilhetes de trem com antecedência porque são mais baratos. |
anlam ifade etmemek, anlamsız/manasız olmakexpressão (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
hazırolda durmak/esas duruşta durmak(militar) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
saat (dönüş) yönünde olan, saat yönünde dönenlocução adjetiva (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
saat yönünün tersinelocução adverbial (zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) |
önsezi(figurado, intuição) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
anlaşılır olmakexpressão (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Depois do derrame dela, nada do que ela dizia fazia sentido. |
anlamsız olmak, manasız olmakexpressão (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
akla uygun gelmek, akla yatmaklocução verbal (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) |
anlamını kavramak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
boş, abeslocução adjetiva (sem propósito) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
geriyelocução adverbial (zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) João se virou para olhar em direção contrária e viu que a sua namorada estava atrás dele. |
bir önceki durumalocução adverbial (zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) Drake achou que estava melhorando, mas de repente sentiu que estava caminhando na direção contrária. |
batıya doğru
(zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) |
(birşeyi) bir anda anlamak(BRA) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
Portekizce öğrenelim
Artık sentido'ün Portekizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Portekizce içinde arayabilirsiniz.
sentido ile ilgili kelimeler
Portekizce sözcükleri güncellendi
Portekizce hakkında bilginiz var mı
Portekizce (português), Avrupa'nın İber yarımadasına özgü bir Roma dilidir. Portekiz, Brezilya, Angola, Mozambik, Gine-Bissau, Cape Verde'nin tek resmi dilidir. Portekizce, 215 ila 220 milyon anadili ve 50 milyon ikinci dil konuşanı olmak üzere toplamda yaklaşık 270 milyona sahiptir. Portekizce genellikle dünyada en çok konuşulan altıncı dil, Avrupa'da üçüncü sırada yer alır. 1997'de kapsamlı bir akademik çalışma, Portekizce'yi dünyadaki en etkili 10 dilden biri olarak sıraladı. UNESCO istatistiklerine göre, Portekizce ve İspanyolca, İngilizce'den sonra en hızlı büyüyen Avrupa dilleridir.