Portekizce içindeki chato ne anlama geliyor?
Portekizce'deki chato kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte chato'ün Portekizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Portekizce içindeki chato kelimesi sıkıcı, kederli, hüzünlü, mahzun, sıkıcı, can sıkıcı, seçici, neşe kaçırıcı, keyif kaçırıcı, iç sıkan, sıkıcı, can sıkıcı kimse, sıkıcı, sıkıcı, can sıkıcı, sıkıcı, sıkıcı şey, kasık biti, sıkıcı, yavan, sıkıcı, sıkıcı, can sıkıcı, sıkıcı, sinir, sinir bozan, sıkıcı, zevksiz, yavan, monoton, tekdüze, yeknesak, yavan, büyük köşk/malikâne, sıkıcı, sıkıcı, sıkıcı, can sıkıcı, sıkıcı kimse, daha düz, daha yassı, aşırı rahatsız edici/sinir bozucu/can sıkıcı, inek öğrenci, vb./zeki fakat antisosyal kimse anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
chato kelimesinin anlamı
sıkıcı(informal) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Fred se sentia preso numa existência chata. Érica acabou todas as suas tarefas chatas antes de sair com a amiga. |
kederli, hüzünlü, mahzun
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) O novo rapaz do trabalho é tão chato que tento evitar falar com ele. |
sıkıcı, can sıkıcıadjetivo (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Nate deixou a festa mais cedo porque estava chata. |
seçici(informal, pessoa difícil para alimentar) (kişi) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
neşe kaçırıcı, keyif kaçırıcı, iç sıkan(BR, informal) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
sıkıcı(informal) (kişi) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Fred não queria sair com Rachel porque ele a achava chata. |
can sıkıcı kimsesubstantivo masculino (informal) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Não convide aquele chato do Quentin para a festa. |
sıkıcı(filme, novela) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Que filme mais chato. Meia hora depois é que você sabe o que está acontecendo! |
sıkıcı, can sıkıcıadjetivo (mecazlı) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) O homem com quem eu saí era um chato. |
sıkıcı(informal) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
sıkıcı şey(informal) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
kasık bitisubstantivo masculino (doença, informal, ofensivo!) (zührevi hastalık) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
sıkıcı, yavan(monótono) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
sıkıcıadjetivo (görev, vb.) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Não acho que minha chefe goste de mim; ela sempre dá o trabalho chato para eu fazer. |
sıkıcı, can sıkıcı
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Quero sair desta aula maçante. Bu tekdüze hayat canına yetmişti. |
sıkıcı(kişi) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Felícia não quer sair com Paul porque ele é maçante. Polat çok sıkıcı bir insan olduğu için Fatma onunla çıkmak istemiyor. |
sinir, sinir bozan(kişi) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Talvez eu saia do meu emprego porque ela é tão irritante. |
sıkıcı, zevksiz, yavan(figurado) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) A nova produção sobre crime é um pouco insossa. |
monoton, tekdüze, yeknesak, yavanadjetivo (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
büyük köşk/malikâne
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) A família vendeu seu castelo francês por 8 milhões de euros. |
sıkıcıadjetivo (figurado) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
sıkıcı(kişi) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Depois de uma hora de conversa desinteressante, Melanie decidiu que Tony era chato. |
sıkıcı, can sıkıcı
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Kate teve uma discussão maçante com sua mãe por causa de seu namorado. |
sıkıcı kimse
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Não vou sair com aquele cara de novo; que cara sem graça! |
daha düz, daha yassılocução adjetiva (comparativo de superioridade) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) A área era muito mais plana do que Ron estava acostumado. |
aşırı rahatsız edici/sinir bozucu/can sıkıcıexpressão (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Você pode, por favor, parar de ficar cantarolando? É chato para cacete. |
inek öğrenci, vb./zeki fakat antisosyal kimse(gíria, pejorativa) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
Portekizce öğrenelim
Artık chato'ün Portekizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Portekizce içinde arayabilirsiniz.
chato ile ilgili kelimeler
Portekizce sözcükleri güncellendi
Portekizce hakkında bilginiz var mı
Portekizce (português), Avrupa'nın İber yarımadasına özgü bir Roma dilidir. Portekiz, Brezilya, Angola, Mozambik, Gine-Bissau, Cape Verde'nin tek resmi dilidir. Portekizce, 215 ila 220 milyon anadili ve 50 milyon ikinci dil konuşanı olmak üzere toplamda yaklaşık 270 milyona sahiptir. Portekizce genellikle dünyada en çok konuşulan altıncı dil, Avrupa'da üçüncü sırada yer alır. 1997'de kapsamlı bir akademik çalışma, Portekizce'yi dünyadaki en etkili 10 dilden biri olarak sıraladı. UNESCO istatistiklerine göre, Portekizce ve İspanyolca, İngilizce'den sonra en hızlı büyüyen Avrupa dilleridir.