İspanyolca içindeki falla ne anlama geliyor?
İspanyolca'deki falla kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte falla'ün İspanyolca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İspanyolca içindeki falla kelimesi fay, aksaklık, bozukluk, kusur, sorun, problem, bozukluk, fay, kusur, kusur, hata, ıskalamak, (davayı) karara bağlamak, ateş almamak, başarısız olmak, ıskalamak, batmak, arıza yapmak, arızalanmak, başarısız olmak, tükenmek, karara bağlamak, bozulmak, hedefi kaçırmak, ıskalamak, ıska, güçten düşmek, kuvvetten düşmek, bozulmak, arızalanmak, teklemek, başarısız olmak, başarısız olmak, başarısızlığa uğramak, sönmek, bükülmek, başarısız olmak, yakalayamamak, kaçırmak, hareketsiz/sessiz kalmak, ağzını kapatmak, bozulmak, koz oynayarak almak, bozulan, fay hattı anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
falla kelimesinin anlamı
faynombre femenino (jeoloji) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Hay una falla aquí cerca que causa los terremotos. |
aksaklık, bozukluk, kusur
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Esta máquina tiene un desperfecto, se sigue apagando. Bu makinada bir bozukluk var, kendi kendine kapanıp duruyor. |
sorun, problem(plan, vb.) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Había algunas fallas en los planes de Dan para el futuro. |
bozukluknombre femenino (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La falla de la máquina detuvo la producción el día entero. |
faynombre femenino (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Los sismólogos encontraron la falla que estaba causando los temblores. |
kusur
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) El comportamiento de Tom demostró un gran fallo de juicio. |
kusur, hata(kişi) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La alegría y el entusiasmo de Ben compensan todos sus defectos. |
ıskalamak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Bob trató de meter la bola en el hoyo pero falló. |
(davayı) karara bağlamak(a favor de) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
ateş almamak(motor) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) El motor estaba haciendo ruidos y fallando. |
başarısız olmak(mecazlı) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) Sus críticas fallaron completamente. |
ıskalamak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) El bateador falló la bola. |
batmak(şirket, vb.) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) El negocio falló cuando el mercado desapareció. |
arıza yapmak, arızalanmakverbo intransitivo (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) El contador falló y nos marcó cero. |
başarısız olmak(mecazlı) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Muchos alumnos fallan en este ejercicio del examen. |
tükenmekverbo intransitivo (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Su corazón finalmente falló y él murió. |
karara bağlamak(a favor de) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
bozulmak
(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) Si el embrague falla, no podrás cambiar de velocidad. |
hedefi kaçırmak, ıskalamak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) La bomba falló el blanco. Bomba, hedefi kaçırdı. |
ıska(sporda) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Falló el segundo swing. İkinci vuruşu da ıska geçti. |
güçten düşmek, kuvvetten düşmekverbo intransitivo (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) La fuerza de Karen estaba fallando después de haber corrido diez kilómetros. |
bozulmak, arızalanmakverbo intransitivo (makina, vb.) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) La máquina falló alrededor de las cuatro de la tarde. |
teklemekverbo intransitivo (motor, vb.) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) El motor falla a veces cuando está frío. |
başarısız olmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Ben realmente quería ese trabajo, pero parece que ha fallado, mandó la solicitud hace un montón y todavía no le han contestado. |
başarısız olmak, başarısızlığa uğramak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) El plan fracasó porque se quedaron sin dinero. Bu işi de başaramadık, ne yapmalıyız bilmiyorum. |
sönmek(heyecan, vb., mecazlı) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Durante la carrera, decayó su entusiasmo cuando empezó a sentirse cansada. |
bükülmek
(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) Las piernas del anciano cedieron de repente, y este se agarró a la barandilla para sujetarse. |
başarısız olmak
(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) Las negociaciones para transmitir el partido fracasaron debido a los derechos de transmisión internacionales. |
yakalayamamak, kaçırmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Brian trató de patear la pelota, pero erró. |
hareketsiz/sessiz kalmak, ağzını kapatmak(argo) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) Cuando a Jimmy le tocó su turno en el concurso de ortografía, se puso nervioso. |
bozulmak
(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) |
koz oynayarak almak(naipes) (iskambil) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
bozulan(mecazlı) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) La aeronave descompuesta realizó un aterrizaje de emergencia en Suecia. |
fay hattınombre femenino (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Hay una falla geológica que recorre España y Portugal. |
İspanyolca öğrenelim
Artık falla'ün İspanyolca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İspanyolca içinde arayabilirsiniz.
falla ile ilgili kelimeler
İspanyolca sözcükleri güncellendi
İspanyolca hakkında bilginiz var mı
İspanyolca (español), Castilla olarak da bilinir, Roman dillerinin İber-Romantik grubunun bir dilidir ve bazı kaynaklara göre dünyanın en yaygın 4. dilidir, diğerleri ise onu listeler. en yaygın 2. veya 3. dil olarak. Yaklaşık 352 milyon kişinin ana dilidir ve konuşmacılarını dil olarak eklerken 417 milyon kişi tarafından konuşulmaktadır. alt (1999'da tahmin edilmektedir) İspanyolca ve Portekizce çok benzer gramer ve kelime hazinesi; bu iki dilin benzer kelime dağarcığının sayısı %89'a kadar çıkmaktadır.İspanyolca dünya çapında 20 ülkenin ana dilidir.İspanyolcayı konuşan toplam kişi sayısının 470 ile 500 milyon arasında olduğu tahmin edilmektedir. ana dili konuşanların sayısına göre dünyada en çok konuşulan ikinci dil.