İspanyolca içindeki cambiar ne anlama geliyor?
İspanyolca'deki cambiar kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte cambiar'ün İspanyolca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İspanyolca içindeki cambiar kelimesi değiştirmek, biçim değiştirmek, değişmek, değişmek, üstünü değişmek, giysilerini değiştirmek, döviz bozdurmak, para bozdurmak, değiştirmek, değiştirmek, tahsil etmek, para bozmak, geçmek, değiştirmek, değişiklik yapmak, düzeltmek, değiştirmek, değiş tokuş etmek, yeniden düzenlemek, vites değiştirmek, değiştirmek, değişiklik yapmak, değiştirmek, düzeltmek, (düşünce, vb.) değiştirmek, değişmek, ev değiştirmek, geçirmek, değiştirmek, değiştirmek, değiş tokuş etmek, değişmek, değiştirmek, değişiklik yapmak, tadil etmek, üzerinden atmak, çıkarıp atmak, yeniden planlamak/programlamak, devir, değişmek, değiştirmek, değiştirmek, etkilemek, zaman içinde değişmek, değişime uğramak, (parayı) çevirmek, değiştirmek, yenilemek, fark yaratmak, vites değiştirmek, geri verilebilir, yönünü değiştirmek, yeni bir isim vermek, adını değiştirmek, ismini değiştirmek, fikrini değiştirmek, yön değiştirmek, ilgisini kaybetmek, yerini değiştirmek, sırasını değiştirmek, değiş tokuş etmek, deri pullarını dökmek, kabuk değiştirmek, sapmak, ayrılmak, yön değiştirmek, tiramola ederek gitmek, volta vurmak, yön değiştirmek, yönünü/akışını/gidişatını değiştirmek, konuyu değiştirmek, gitmek, taşınmayacak olan, akıntıyı tersine çevirmek, olayların akışını tersine çevirmek, kararını değiştirmek, aniden başka bir tarafa yönelmek/dönmek/sapmak, (TV) kanal değiştirmek, zaplamak, zap yapmak, zaping yapmak, daha pahalısıyla takas etmek, yer değiştirmek, (ikinci, üçüncü, vb.) vitese geçmek/vitese almak, makyaj yapmak, düzelmek, yerini değiştirmek, fikrini değiştirmek, vites küçültmek, kesmek, dolaşıp durmak, yeniden rol dağılımı yapmak, olarak değiştirmek, değiş tokuş etmek, değiştirmek, dönüştürmek, değiştirmemek, daha pahalısıyla takas etmek, vazgeçirmek, takas etmek, sık sık fikir değiştirmek, fikrini değiştirmek, düzeltmek, kanalı değiştirmek, kanal değiştirmek, makas değiştirmek, trenin yolunu değiştirmek, altüst etmek, değiştirmek, rolleri değişmek, ani politika değişikliği yapmak, değiştirmek, bozdurmak, değiş tokuş etmek, döviz bozdurmak, değiş tokuş etmek, ile değiştirmek, dönüşmek, posizyon değiştirmek, vites değiştirmek, şekil değiştirmek, biçim değiştirmek anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
cambiar kelimesinin anlamı
değiştirmekverbo transitivo (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Ana quiere cambiar los términos del acuerdo. Ayşe sözleşmeyi değiştirmek istiyor. |
biçim değiştirmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) A lo largo de la historia, los hombres no han cambiado su naturaleza en absoluto. |
değişmekverbo intransitivo (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) Todos cambian a medida que se hacen viejos. |
değişmekverbo intransitivo (voz) (ses) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) La voz de Larry cambió durante la pubertad. |
üstünü değişmek, giysilerini değiştirmekverbo transitivo (ropa) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Hace frío fuera. Deberías cambiar de ropa. |
döviz bozdurmakverbo transitivo (dinero) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Quiero cambiar estos dólares por euros. |
para bozdurmakverbo transitivo (dinero) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Deberías cambiar esos billetes por monedas. |
değiştirmekverbo transitivo (ropa de cama) (kirlileri temizleriyle) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Cambie la ropa de cama por lo menos una vez por semana. |
değiştirmekverbo transitivo (bir şey ile) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) No olvides cambiar tu ropa de invierno por algo más ligero antes de que te vayas. |
tahsil etmek(çek) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Muchos supermercados hacen efectivos los cheques salariales a cambio de una comisión. |
para bozmak(dinero) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) ¿Puede darme cambio de 5 dólares? |
geçmekverbo transitivo (farklı bir şeye) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) Trabajo una semana hasta la medianoche y después cambio al turno de la mañana. |
değiştirmek, değişiklik yapmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
düzeltmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) El oficial cambió la norma para incluir a los nuevos residentes. |
değiştirmek, değiş tokuş etmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Uno de los cocineros, harto del salario tan bajo, cambió la sal por el azúcar. |
yeniden düzenlemek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Puedes cambiar los íconos en tu computadora de modo que te resulten más cómodos. El entrenador cambió a los jugadores para equilibrar los equipos. |
vites değiştirmekverbo transitivo (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) El conductor cambió las marchas conforme el carro iba subiendo la pendiente. Araba yokuşu tırmanırken sürücü vites değiştirdi. |
değiştirmek, değişiklik yapmakverbo transitivo (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) A la novia le gustaría cambiar la disposición de asientos. |
değiştirmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Cambié de proveedor de internet porque mi banda ancha no era lo suficientemente rápida. |
düzeltmekverbo transitivo (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Mi hermana ha cambiado su vida por completo. |
(düşünce, vb.) değiştirmek
Walter cambió su opinión del joven después de escuchar las alabanzas de la Sra. Bradshaw. |
değişmek
(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) El lenguaje cambia a lo largo del tiempo. |
ev değiştirmek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Cambió de apartamento dos veces el año pasado. |
geçirmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) El oficial que esperaba cambió el peso de un pie al otro. |
değiştirmekverbo transitivo (yön, rota, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) El bote cambió su curso cuando los vientos soplaron en otra dirección. |
değiştirmekverbo transitivo (fikir, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Él cambió de opinión de un día para otro. |
değiş tokuş etmek, değişmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) ¿Quieres cambiar tarjetas de béisbol conmigo? |
değiştirmek, değişiklik yapmak, tadil etmek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) El científico tuvo que modificar su experimento. |
üzerinden atmak, çıkarıp atmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) En primavera, la serpiente muda su antigua piel. |
yeniden planlamak/programlamak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) El concierto se reprogramó para el 15 de marzo. |
devir
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
değişmek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
değiştirmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) El abogado adaptó el contrato para ajustarse a las nuevas necesidades de su cliente. |
değiştirmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Esta tele no funciona bien. Quiero reemplazarla. |
etkilemek(mecazlı) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Sus vivencias durante la guerra influyeron en su forma de ver el mundo. |
zaman içinde değişmek, değişime uğramak
(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) A Adam le parece que su jefe varía de humor de un día para otro. |
(parayı) çevirmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Necesito convertir algunos yenes. |
değiştirmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) A Rachel le gusta variar la ropa que se pone para trabajar. |
yenilemek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Phillip renovó el calentador de agua porque el viejo no funcionaba bien. |
fark yaratmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Por favor sean generosos, sus donaciones harán la diferencia. |
vites değiştirmek(vehículo, marcha) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) En la colina, cambia a segunda. |
geri verilebilir
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Las compras sólo son descambiables durante 30 días. |
yönünü değiştirmek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) La calle estaba bloqueada, así que Daniel redireccionó el auto. |
yeni bir isim vermek, adını değiştirmek, ismini değiştirmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) La ciudad renombró la calle en honor al alcalde. |
fikrini değiştirmek(mecazlı) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) No sirve de nada intentar cambiar la opinión de Greg sobre política: no va a ceder. |
yön değiştirmek(náutica) (gemi) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) El yate viró. |
ilgisini kaybetmek(coloquial) (mecazlı) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) La lección era tan aburrida que me desconecté a los 10 minutos. |
yerini değiştirmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
sırasını değiştirmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
değiş tokuş etmek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Los refugiados se vieron obligados a canjear sus pertenencias por comida. |
deri pullarını dökmek, kabuk değiştirmek(de piel) (yılan) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) La serpiente está a punto de mudar de piel. |
sapmak, ayrılmak
(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) La familia se desvió de su camino para visitar la famosa atracción turística. |
yön değiştirmek(mecazlı) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) El gobierno se está desviando a una nueva dirección. |
tiramola ederek gitmek, volta vurmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Tenían el viento en contra, así que los marineros tuvieron que virar el barco para seguir navegando. |
yön değiştirmek, yönünü/akışını/gidişatını değiştirmeklocución verbal (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) El barco cambió de dirección y se dirigió hacia Durban. |
konuyu değiştirmeklocución verbal (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Cambiemos de tema y hablemos de algo menos deprimente. |
gitmek(coloquial) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Estaba harto de esta ciudad, por lo que decidió levantar campamento. |
taşınmayacak olanlocución verbal (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Anne está totalmente en contra de la idea y no cambiará de opinión. |
akıntıyı tersine çevirmek, olayların akışını tersine çevirmek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Ese incidente cambió por completo el curso de la situación. |
kararını değiştirmeklocución verbal (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Cambié de parecer y decidí ir a la fiesta después de todo. |
aniden başka bir tarafa yönelmek/dönmek/sapmak
(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) Viré bruscamente para evitar arrollar un venado. |
(TV) kanal değiştirmek, zaplamak, zap yapmak, zaping yapmak(resmi olmayan dil) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
daha pahalısıyla takas etmeklocución verbal (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
yer değiştirmek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) El fotógrafo le pidió a los chicos que cambien de lugar antes de sacar la foto. |
(ikinci, üçüncü, vb.) vitese geçmek/vitese almak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Cuando se baja una pendiente, es mejor cambiar a una velocidad más reducida. |
makyaj yapmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Cambió de imagen con maquillaje nuevo y otro corte y tintura. |
düzelmeklocución verbal (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Su vida ha cambiado para bien desde que se mudó aquí. |
yerini değiştirmek(birisiyle) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Catalina cambió de lugar con Juan para poder sentarse del lado de la ventana. |
fikrini değiştirmek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
vites küçültmek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Raquel redujo la velocidad a medida que se acercaba al embotellamiento. |
kesmeklocución verbal (TV, film) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Recomienda cambiar de plano en mitad de un movimiento porque así se consigue mejor continuidad de la escena. |
dolaşıp durmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Irene cambia constantemente de domicilio debido a su trabajo: en los últimos cinco años, ya ha vivido en tres países diferentes. |
yeniden rol dağılımı yapmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Cuando el actor principal murió, el director tuvo que cambiar el elenco. |
olarak değiştirmek(ismini) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) La ciudad renombró la calle como "Boulevard Palm". |
değiş tokuş etmek, değiştirmeklocución verbal (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Me gastaron una broma cambiándome en secreto el té por una sopa de cebolla. ⓘEsta oración no es una traducción de la original. Küçük gelen gömleği mağazada bir beden büyüğüyle değiştirdim. |
dönüştürmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Por favor, convierte las fracciones a decimales. |
değiştirmemek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
daha pahalısıyla takas etmeklocución verbal (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
vazgeçirmek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) El consejero intentó disuadir al de estar tan enojado. |
takas etmeklocución verbal (bir şeyi daha pahalı bir şeyle) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
sık sık fikir değiştirmek(coloquial, figurado) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
fikrini değiştirmeklocución verbal (bir şey hakkında) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
düzeltmeklocución verbal (davranış) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Harías bien en cambiar de actitud antes de que tu padre vuelva a casa. |
kanalı değiştirmeklocución verbal (televisión) (TV) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Cambia al canal 10. |
kanal değiştirmek(TV) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) No estaba disfrutando la película así que cambié al canal de deportes. |
makas değiştirmek, trenin yolunu değiştirmeklocución verbal (tren) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Los trabajadores del ferrocarril cambiaron de vía a la locomotora. |
altüst etmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
değiştirmeklocución verbal (bir şeyi başka şeyle) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) La cafetería ha cambiado sus tazas plásticas por unas de papel reciclable. |
rolleri değişmek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Si los padres pudieran cambiar lugares con sus hijos sería una verdadera revelación. |
ani politika değişikliği yapmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) El candidato cambió drásticamente en cuestiones de salud y medio ambiente. |
değiştirmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Cambió a tercera para adquirir velocidad. // Traté de hacer la pregunta en español, pero me atoré, así que cambié a inglés. |
bozdurmak(döviz) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Necesito cambiar mis dólares estadounidenses a libras esterlinas. |
değiş tokuş etmek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Cambió su barra de chocolate por sus bizcochos. |
döviz bozdurmaklocución verbal (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Él cambió sus dólares por euros. |
değiş tokuş etmek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Jack hizo un trueque con el comerciante, su vaca por un puñado de habichuelas. |
ile değiştirmek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Me pasé de los cursos de recursos humanos a los de idiomas. |
dönüşmeklocución verbal (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) Las hojas han cambiado su color. |
posizyon değiştirmek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Ella está constantemente dando vueltas en la cama. |
vites değiştirmek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Cuando el motor va muy rápido, tienes que hacer un cambio. |
şekil değiştirmek, biçim değiştirmeklocución verbal (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) La criatura de repente cambió de forma y dio un alarido escalofriante. |
İspanyolca öğrenelim
Artık cambiar'ün İspanyolca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İspanyolca içinde arayabilirsiniz.
cambiar ile ilgili kelimeler
İspanyolca sözcükleri güncellendi
İspanyolca hakkında bilginiz var mı
İspanyolca (español), Castilla olarak da bilinir, Roman dillerinin İber-Romantik grubunun bir dilidir ve bazı kaynaklara göre dünyanın en yaygın 4. dilidir, diğerleri ise onu listeler. en yaygın 2. veya 3. dil olarak. Yaklaşık 352 milyon kişinin ana dilidir ve konuşmacılarını dil olarak eklerken 417 milyon kişi tarafından konuşulmaktadır. alt (1999'da tahmin edilmektedir) İspanyolca ve Portekizce çok benzer gramer ve kelime hazinesi; bu iki dilin benzer kelime dağarcığının sayısı %89'a kadar çıkmaktadır.İspanyolca dünya çapında 20 ülkenin ana dilidir.İspanyolcayı konuşan toplam kişi sayısının 470 ile 500 milyon arasında olduğu tahmin edilmektedir. ana dili konuşanların sayısına göre dünyada en çok konuşulan ikinci dil.