İngilizce içindeki weaning ne anlama geliyor?
İngilizce'deki weaning kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte weaning'ün İngilizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İngilizce içindeki weaning kelimesi sütten kesme, bir şeyi yapmamak için eğitme, katı yemekle beslemeye başlamak, -den kesmek, sütten kesmek, memeden kesmek, katı mamaya geçirmek, katı yemekle beslenmeye başlamak, büyütmek, yetiştirmek, sütten kesilmek, memeden kesilmek, bağımlılıktan/tiryakilikten kurtarmak, alıştırmak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
weaning kelimesinin anlamı
sütten kesmenoun (stopping breast-feeding) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Weaning can sometimes take several months. |
bir şeyi yapmamak için eğitmenoun (training not to do [sth]) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Weaning children off of video games can be difficult these days. |
katı yemekle beslemeye başlamaktransitive verb (UK (baby: give solids to) (bebeği) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
-den kesmek(UK (stop feeding milk to a baby) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) I gradually weaned the baby off breast milk. |
sütten kesmek, memeden kesmektransitive verb (US (stop breastfeeding: a baby) (bebeği) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
katı mamaya geçirmek(UK (feed a baby solids) (bebek) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) It's usual to wean a baby onto solid food at about 6 months. |
katı yemekle beslenmeye başlamakintransitive verb (UK (baby: start eating solids) (bebek) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) The baby weaned at 13 months. |
büyütmek, yetiştirmektransitive verb (figurative (raise, bring up) (mecazlı) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
sütten kesilmek, memeden kesilmekintransitive verb (US (baby: stop breastfeeding) (bebek) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) The baby is weaning slowly but surely. |
bağımlılıktan/tiryakilikten kurtarmaktransitive verb (informal (from addiction) (resmi olmayan dil) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
alıştırmak(figurative (accustom to [sth]) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) I was weaned on classic music and literature as a child. |
İngilizce öğrenelim
Artık weaning'ün İngilizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İngilizce içinde arayabilirsiniz.
weaning ile ilgili kelimeler
İngilizce sözcükleri güncellendi
İngilizce hakkında bilginiz var mı
İngilizce, İngiltere'ye göç eden ve 1400 yılı aşkın bir süre içinde gelişen Germen kabilelerinden gelmektedir. İngilizce, Çince ve İspanyolca'dan sonra dünyada en çok konuşulan üçüncü dildir. En çok öğrenilen ikinci dildir. ve yaklaşık 60 egemen ülkenin resmi dilidir.Bu dil, ikinci ve yabancı dil olarak anadili konuşanlardan daha fazla sayıda konuşmacıya sahiptir.İngilizce aynı zamanda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer birçok uluslararası kuruluşun ortak resmi dilidir. ve bölgesel organizasyonlar. Günümüzde dünyanın her yerindeki İngilizce konuşanlar nispeten kolaylıkla iletişim kurabiliyor.