İngilizce içindeki trough ne anlama geliyor?

İngilizce'deki trough kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte trough'ün İngilizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

İngilizce içindeki trough kelimesi hayvan yemliği, uzun yemlik, yalak, tekne, oluk, dip noktası, alçak basınç dalgası anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

trough kelimesinin anlamı

hayvan yemliği, uzun yemlik

noun (for animal food)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
The pigs are eating out of the trough.

yalak, tekne

noun (for water)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
The rainwater from the roof ran into an old stone trough.

oluk

noun (depression, low point)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
The ocean floor slopes away to a trough.

dip noktası

noun (figurative (economy: lowest point) (ekonomi)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
Economists believe we are past the trough of the recession.

alçak basınç dalgası

noun (weather: low pressure)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
The weatherman forecast a trough of low pressure over the country over the next few days.

İngilizce öğrenelim

Artık trough'ün İngilizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İngilizce içinde arayabilirsiniz.

trough ile ilgili kelimeler

İngilizce hakkında bilginiz var mı

İngilizce, İngiltere'ye göç eden ve 1400 yılı aşkın bir süre içinde gelişen Germen kabilelerinden gelmektedir. İngilizce, Çince ve İspanyolca'dan sonra dünyada en çok konuşulan üçüncü dildir. En çok öğrenilen ikinci dildir. ve yaklaşık 60 egemen ülkenin resmi dilidir.Bu dil, ikinci ve yabancı dil olarak anadili konuşanlardan daha fazla sayıda konuşmacıya sahiptir.İngilizce aynı zamanda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer birçok uluslararası kuruluşun ortak resmi dilidir. ve bölgesel organizasyonlar. Günümüzde dünyanın her yerindeki İngilizce konuşanlar nispeten kolaylıkla iletişim kurabiliyor.