İngilizce içindeki timer ne anlama geliyor?

İngilizce'deki timer kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte timer'ün İngilizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

İngilizce içindeki timer kelimesi kronometre, zaman saati, alarmlı zaman saati, zamanlayıcı, zaman saati, zaman tutucu, saat hakemi anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

timer kelimesinin anlamı

kronometre

noun (device that records time taken)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
The examiner checked the timer to see how much time was left.

zaman saati, alarmlı zaman saati

noun (kitchen: egg timer, hourglass) (mutfakta)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
Gareth turned over the timer as the eggs began to boil, so that he would know when they were done.

zamanlayıcı, zaman saati

noun (for heating, lights, etc.)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
Our bathroom heater works on a timer, so the bathroom is nice and warm when we get up in the mornings.

zaman tutucu, saat hakemi

noun (person who records time taken) (spor)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
The timer stood at the side of the track, checking the runner's time.

İngilizce öğrenelim

Artık timer'ün İngilizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İngilizce içinde arayabilirsiniz.

İngilizce hakkında bilginiz var mı

İngilizce, İngiltere'ye göç eden ve 1400 yılı aşkın bir süre içinde gelişen Germen kabilelerinden gelmektedir. İngilizce, Çince ve İspanyolca'dan sonra dünyada en çok konuşulan üçüncü dildir. En çok öğrenilen ikinci dildir. ve yaklaşık 60 egemen ülkenin resmi dilidir.Bu dil, ikinci ve yabancı dil olarak anadili konuşanlardan daha fazla sayıda konuşmacıya sahiptir.İngilizce aynı zamanda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer birçok uluslararası kuruluşun ortak resmi dilidir. ve bölgesel organizasyonlar. Günümüzde dünyanın her yerindeki İngilizce konuşanlar nispeten kolaylıkla iletişim kurabiliyor.