İngilizce içindeki throb ne anlama geliyor?
İngilizce'deki throb kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte throb'ün İngilizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İngilizce içindeki throb kelimesi zonklamak, hırıltı, (nabız, kalp, vb.) atış, çok yakışıklı/çekici erkek, yürek hoplatan erkek anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
throb kelimesinin anlamı
zonklamakintransitive verb (pulsate strongly) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) My foot throbs whenever I stand up. |
hırıltınoun (engine: vibration, hum) (motor) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Can you feel the throb of the turbines beneath your feet? |
(nabız, kalp, vb.) atışnoun (pulsation) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) I could feel the throb of the sparrow's heart in my hand. |
çok yakışıklı/çekici erkek, yürek hoplatan erkeknoun (attractive or idolized person) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Milly was so excited to meet her heartthrob that she fainted. |
İngilizce öğrenelim
Artık throb'ün İngilizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İngilizce içinde arayabilirsiniz.
throb ile ilgili kelimeler
Eş anlamlılar
İngilizce sözcükleri güncellendi
İngilizce hakkında bilginiz var mı
İngilizce, İngiltere'ye göç eden ve 1400 yılı aşkın bir süre içinde gelişen Germen kabilelerinden gelmektedir. İngilizce, Çince ve İspanyolca'dan sonra dünyada en çok konuşulan üçüncü dildir. En çok öğrenilen ikinci dildir. ve yaklaşık 60 egemen ülkenin resmi dilidir.Bu dil, ikinci ve yabancı dil olarak anadili konuşanlardan daha fazla sayıda konuşmacıya sahiptir.İngilizce aynı zamanda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer birçok uluslararası kuruluşun ortak resmi dilidir. ve bölgesel organizasyonlar. Günümüzde dünyanın her yerindeki İngilizce konuşanlar nispeten kolaylıkla iletişim kurabiliyor.