İngilizce içindeki signing ne anlama geliyor?
İngilizce'deki signing kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte signing'ün İngilizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İngilizce içindeki signing kelimesi işaret dili, işe alma, iş verme, imza günü, işaret, levha, tabela, levha, işaret, gösterge, belirti, belirti, işaret, işaret, burç, imzalamak, imza atmak, tabela, işe almak, işaret diliyle söylemek, sembol, simge, işaret, işaret, işaret dilinde, belirti, emare, işaret, izler, imzalamak, imza atmak, işaret etmek, işaret dili kullanmak, imzalamak, imzalamak, işaretlerle konuşmak, işaret diliyle anlatmak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
signing kelimesinin anlamı
işaret dilinoun (sign language) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Emily is getting good at signing with her deaf friend. |
işe alma, iş vermenoun (hiring: sportsperson, model) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) The formal signing for the new football players will take place on Saturday. |
imza gününoun (event: writer autographs books) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) My favorite author is going to have a signing for her new book. |
işaret, levhanoun (traffic notice) (trafik) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) The sign said to stop. |
tabela, levhanoun (notice, placard) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) The shopkeeper put a sign up saying he'd be back in thirty minutes. Dükkân sahibi kapıya bir tabela asarak yarım saat sonra döneceğini belirtti. |
işaret, gösterge, belirtinoun (indication) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) There are signs that it will storm tomorrow. Yarın fırtına çıkacağına dair işaretler var. |
belirti, işaretnoun (portent, presage) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Some people say that when cows lie down, it is a sign of rain. |
işaretnoun (typographical character) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) What does the pound sign look like? ⓘBu cümle, İngilizce cümlenin çevirisi değildir. Dolar işareti neye benziyor? |
burçnoun (zodiac symbol) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) What is your sign? I'm a Leo. Burcun nedir? Benimki Aslan. |
imzalamak, imza atmaktransitive verb (add one's signature to) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) He signed the form at the bottom. Formun alt kısmını imzaladı. |
tabelanoun (shop sign) (dükkan) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) All the shops had small painted signs out front. |
işe almaktransitive verb (engage for employment, hire) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) They signed the basketball star to a new contract. Ünlü basketbolcuyu yeni bir kontratla işe aldılar. |
işaret diliyle söylemektransitive verb (say in sign language) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Veronica's hearing-impaired friend signed that he would prefer to meet at seven o'clock that evening. |
sembol, simgenoun (symbol) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) The scroll was covered in signs that they could not understand. |
işaretnoun (indicative gesture) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Ken's sign told us that he was all right. |
işaretnoun (gesture within sign language) (işaret dili) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) The deaf woman's sign indicated that she would drive. |
işaret dilindenoun (sign language) (zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) Do you know the sign for "cat" in American Sign Language? |
belirti, emarenoun (symptom) (hastalık) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) He is showing signs of diabetes. |
işaretnoun (mathematics: plus, minus, etc.) (matematik) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Yes, three hundred, but what is the sign? Positive or negative? |
izlerplural noun (US (animal tracks) (hayvan, vb.) (çoğul isim: Birden fazla varlığı ya da kavramı ifade eder.) The rancher inspected the area for coyote signs. |
imzalamak, imza atmakintransitive verb (write a signature) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) He signed, once he had found the right place. |
işaret etmekintransitive verb (use gestures) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Trying not to make noise, he signed for her to come towards him. |
işaret dili kullanmakintransitive verb (use sign language) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) She has a sister who is deaf, so she knows how to sign. |
imzalamakintransitive verb (agree to a contract) (anlaşma, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) He finally signed after deliberating for a few weeks. |
imzalamaktransitive verb (autograph) (kitap, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) The movie star signed many autographs that day. |
işaretlerle konuşmaktransitive verb (communicate using gestures) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Since the boss had laryngitis, he had to sign his approval of our idea with his head. |
işaret diliyle anlatmaktransitive verb (say in sign language) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) The two signed their conversation so they wouldn't make noise. |
İngilizce öğrenelim
Artık signing'ün İngilizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İngilizce içinde arayabilirsiniz.
signing ile ilgili kelimeler
İngilizce sözcükleri güncellendi
İngilizce hakkında bilginiz var mı
İngilizce, İngiltere'ye göç eden ve 1400 yılı aşkın bir süre içinde gelişen Germen kabilelerinden gelmektedir. İngilizce, Çince ve İspanyolca'dan sonra dünyada en çok konuşulan üçüncü dildir. En çok öğrenilen ikinci dildir. ve yaklaşık 60 egemen ülkenin resmi dilidir.Bu dil, ikinci ve yabancı dil olarak anadili konuşanlardan daha fazla sayıda konuşmacıya sahiptir.İngilizce aynı zamanda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer birçok uluslararası kuruluşun ortak resmi dilidir. ve bölgesel organizasyonlar. Günümüzde dünyanın her yerindeki İngilizce konuşanlar nispeten kolaylıkla iletişim kurabiliyor.