İngilizce içindeki liberation ne anlama geliyor?

İngilizce'deki liberation kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte liberation'ün İngilizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

İngilizce içindeki liberation kelimesi serbest bırakma, özgürlüğüne kavuşturma, eşit haklara kavuşma, (tutuklu) serbest bırakılma, salıverilme, özgürlük/kurtuluş anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

liberation kelimesinin anlamı

serbest bırakma, özgürlüğüne kavuşturma

noun (act of freeing [sb])

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
The liberation of the hostages took only 20 minutes.

eşit haklara kavuşma

noun (gaining equal rights)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
The movement for women's liberation began in the 1960s.

(tutuklu) serbest bırakılma, salıverilme

noun (prisoner: being freed)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
His liberation came after a DNA test proved his innocence.

özgürlük/kurtuluş

noun (figurative (sense of freedom) (mecazlı)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
This feeling of liberation can't last long – let's enjoy it while we can.

İngilizce öğrenelim

Artık liberation'ün İngilizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İngilizce içinde arayabilirsiniz.

İngilizce hakkında bilginiz var mı

İngilizce, İngiltere'ye göç eden ve 1400 yılı aşkın bir süre içinde gelişen Germen kabilelerinden gelmektedir. İngilizce, Çince ve İspanyolca'dan sonra dünyada en çok konuşulan üçüncü dildir. En çok öğrenilen ikinci dildir. ve yaklaşık 60 egemen ülkenin resmi dilidir.Bu dil, ikinci ve yabancı dil olarak anadili konuşanlardan daha fazla sayıda konuşmacıya sahiptir.İngilizce aynı zamanda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer birçok uluslararası kuruluşun ortak resmi dilidir. ve bölgesel organizasyonlar. Günümüzde dünyanın her yerindeki İngilizce konuşanlar nispeten kolaylıkla iletişim kurabiliyor.