İngilizce içindeki leftovers ne anlama geliyor?
İngilizce'deki leftovers kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte leftovers'ün İngilizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İngilizce içindeki leftovers kelimesi kalan, artan, artık (yemek), kullanılmamış, kullanılmayan, kalan yemek, artık yemek, artık yemekler, kalan yemekler anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
leftovers kelimesinin anlamı
kalan, artan, artık (yemek)adjective (food: uneaten) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Would you finish up that leftover chicken? |
kullanılmamış, kullanılmayanadjective (materials: remaining, unused) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) We'll keep those leftover shingles for repairs later. |
kalan yemek, artık yemeknoun (figurative ([sth] remaining) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) The superstition is a leftover from pagan times. |
artık yemekler, kalan yemeklerplural noun (food remaining) He made a great casserole out of yesterday's leftovers. |
İngilizce öğrenelim
Artık leftovers'ün İngilizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İngilizce içinde arayabilirsiniz.
leftovers ile ilgili kelimeler
Eş anlamlılar
İngilizce sözcükleri güncellendi
İngilizce hakkında bilginiz var mı
İngilizce, İngiltere'ye göç eden ve 1400 yılı aşkın bir süre içinde gelişen Germen kabilelerinden gelmektedir. İngilizce, Çince ve İspanyolca'dan sonra dünyada en çok konuşulan üçüncü dildir. En çok öğrenilen ikinci dildir. ve yaklaşık 60 egemen ülkenin resmi dilidir.Bu dil, ikinci ve yabancı dil olarak anadili konuşanlardan daha fazla sayıda konuşmacıya sahiptir.İngilizce aynı zamanda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer birçok uluslararası kuruluşun ortak resmi dilidir. ve bölgesel organizasyonlar. Günümüzde dünyanın her yerindeki İngilizce konuşanlar nispeten kolaylıkla iletişim kurabiliyor.