İngilizce içindeki junction ne anlama geliyor?
İngilizce'deki junction kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte junction'ün İngilizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İngilizce içindeki junction kelimesi kavşak, kavşak yeri, (demiryolu) makas, bağlantı noktası, yarı iletken birleşme, birleşme anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
junction kelimesinin anlamı
kavşak, kavşak yerinoun (point where roads meet) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) The truck turned left at the junction. We need to join the motorway at junction 3 and get off at junction 16. |
(demiryolu) makasnoun (railroad) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Peter got on the train at the junction. |
bağlantı noktasınoun (thing that joins) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) The branch broke at its junction to the tree. |
yarı iletken birleşmenoun (semiconductor) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Scientists designed a new, extra small type of semiconductor junction. |
birleşmenoun (act of joining) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) The junction of two lives is a tricky business. |
İngilizce öğrenelim
Artık junction'ün İngilizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İngilizce içinde arayabilirsiniz.
junction ile ilgili kelimeler
Eş anlamlılar
İngilizce sözcükleri güncellendi
İngilizce hakkında bilginiz var mı
İngilizce, İngiltere'ye göç eden ve 1400 yılı aşkın bir süre içinde gelişen Germen kabilelerinden gelmektedir. İngilizce, Çince ve İspanyolca'dan sonra dünyada en çok konuşulan üçüncü dildir. En çok öğrenilen ikinci dildir. ve yaklaşık 60 egemen ülkenin resmi dilidir.Bu dil, ikinci ve yabancı dil olarak anadili konuşanlardan daha fazla sayıda konuşmacıya sahiptir.İngilizce aynı zamanda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer birçok uluslararası kuruluşun ortak resmi dilidir. ve bölgesel organizasyonlar. Günümüzde dünyanın her yerindeki İngilizce konuşanlar nispeten kolaylıkla iletişim kurabiliyor.