İngilizce içindeki booth ne anlama geliyor?
İngilizce'deki booth kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte booth'ün İngilizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İngilizce içindeki booth kelimesi stand, satış pavyonu, kabin, baraka, kanepeli masa, odacık, fotoğraf kabini anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
booth kelimesinin anlamı
stand, satış pavyonunoun (trade fair, etc.: stand) (sergi, fuar, vb.) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) The knitting club has a booth at the county fair this year. |
kabin, barakanoun (partitioned area) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) The optometrists see their patients in adjacent booths. |
kanepeli masanoun (restaurant table) (restoran) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Kids usually prefer to sit in booths rather than at tables in restaurants. |
odacıknoun (storage or dwelling structure) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
fotoğraf kabininoun (automated photo kiosk) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) I got a photograph for my passport from a photo booth at the railway station. |
İngilizce öğrenelim
Artık booth'ün İngilizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İngilizce içinde arayabilirsiniz.
booth ile ilgili kelimeler
Eş anlamlılar
İngilizce sözcükleri güncellendi
İngilizce hakkında bilginiz var mı
İngilizce, İngiltere'ye göç eden ve 1400 yılı aşkın bir süre içinde gelişen Germen kabilelerinden gelmektedir. İngilizce, Çince ve İspanyolca'dan sonra dünyada en çok konuşulan üçüncü dildir. En çok öğrenilen ikinci dildir. ve yaklaşık 60 egemen ülkenin resmi dilidir.Bu dil, ikinci ve yabancı dil olarak anadili konuşanlardan daha fazla sayıda konuşmacıya sahiptir.İngilizce aynı zamanda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer birçok uluslararası kuruluşun ortak resmi dilidir. ve bölgesel organizasyonlar. Günümüzde dünyanın her yerindeki İngilizce konuşanlar nispeten kolaylıkla iletişim kurabiliyor.