Fransızca içindeki risque ne anlama geliyor?
Fransızca'deki risque kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte risque'ün Fransızca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Fransızca içindeki risque kelimesi risk, tehlike, riziko, risk, riziko, risk, risk, muhatara, tehlikeli, tehlikeli, riskli, rizikolu, risk, riziko, güvenli olmayan, emniyetsiz, tekin olmayan, tehlikeli, riskli, tehlikeli, riskli, tehlikeli, riskli, müstehcen, riske atmak, tehlikeye atmak, tehlikeye atmak, göze almak, risk almak, riske atmak, kalkışmak, girişmek, cüret etmek, risk sermayesi, eşikaltı, merak etme, korkma, cüretli/atılgan kimse, hesaplanan risk, mesleki risk, risk yönetimi, riske girmemek, şansını denemek, riske girmek, tehlikede, riski almak, riskli yatırım, korkusuz, göze almak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
risque kelimesinin anlamı
risk, tehlike, rizikonom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Faire du vélo sans casque est un risque que je ne veux pas courir. Kask takmadan bisiklete binmek göze almayı tercih etmediğim bir risktir (or: tehlikedir.) |
risknom masculin (degré de danger) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Quel est le risque de développer un cancer du sein chez les femmes de 50 à 60 ans ? |
riziko, risknom masculin (Assurance) (sigorta) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La police d'assurance nous couvre en cas d'incendie ou de vol. |
risk, muhataranom masculin (hukuk) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) L'avocat a évalué le risque avec son client. |
tehlikeliadjectif (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Ben a parfaitement exécuté la cascade risquée. |
tehlikeliadjectif (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Les conditions de verglas rendent le voyage risqué. |
riskli, rizikoluadjectif (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Natalie a placé son argent dans des actions risquées et a tout perdu. |
risk, riziko
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Il y a toujours un risque lorsque qu'on tente de lancer une entreprise. |
güvenli olmayan, emniyetsiz, tekin olmayan
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Cette palette semble dangereuse ; es-tu sûre qu'elle est sécurisée ? |
tehlikeli, riskli
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
tehlikeli, riskli(action) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
tehlikeli, riskli
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Ces investissements peuvent sembler dangereux mais mon frère s'est enrichi grâce à eux. |
müstehcenadjectif (figuré) (mecazlı) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
riske atmak, tehlikeye atmak(s'exposer au danger) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Tu risques ta vie en conduisant à cette vitesse. |
tehlikeye atmak, göze almakverbe transitif (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) J'ai risqué tout mon argent au casino. Kumarhanede tüm paramı tehlikeye attım (or: kaybetmeyi göze aldım). |
risk almakverbe transitif (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) J'ai risqué la banqueroute avec ce dernier pari. |
riske atmakverbe transitif (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) L'entrepreneur a risqué sa maison comme capital pour son projet. Laura a risqué sa vie pour aider ceux qui étaient atteints du virus. |
kalkışmak, girişmek(une remarque, une prévision) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
cüret etmekverbe transitif (une opinion) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) Le jeune cadre a risqué d'affirmer que le client préféré de son patron fraudait l'entreprise. |
risk sermayesinom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La plupart des entreprises qui entreprennent d'établir un capital-risque échouent dans leurs efforts. |
eşikaltılocution adjectivale (prêt hypothécaire) (borç, ipotek, vb.) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
merak etme, korkmainterjection (familier) Moi, faire du saut à l'élastique ? Ça risque pas ! |
cüretli/atılgan kimsenom masculin et féminin invariable (familier) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
hesaplanan risknom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Nous avons pris un risque calculé et nous sommes allés chez Bob en espérant qu'il soit bien chez lui. |
mesleki risknom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Les hémorroïdes sont un risque professionnel pour les cowboys comme pour les écrivains. Les éboulements sont un risque professionnel pour les mineurs de fond. |
risk yönetiminom féminin (yatırım) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La gestion du risque est un processus d'évaluation des risques et de mise en place de mesures visant à les éliminer ou à les réduire. |
riske girmemeklocution verbale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Le gymnaste a préféré ne prendre aucun risque et faire une figure plus facile. |
şansını denemek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Oui, il se peut que je perde, mais je vais tenter ma chance (or: prendre le risque). |
riske girmeklocution verbale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Je ne peux pas imaginer pourquoi tu prendrais le risque. |
tehlikedelocution adverbiale (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Les femmes urbaines de 30 à 45 ans sont devenues une population à risque en ce qui concerne les maladies cardiaques. |
riski almaklocution verbale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Penses-tu qu'il soit sage de prendre le risque de monter une entreprise dans le climat économique actuel ? |
riskli yatırımnom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
korkusuznom masculin et féminin (familier) (kişi) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Les comptables voyaient les designers comme des casse-cou qui ne prenaient jamais les dépenses en ligne de compte. |
göze almak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Je dois partir tôt ; je ne peux pas prendre le risque de rater l'avion. |
Fransızca öğrenelim
Artık risque'ün Fransızca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Fransızca içinde arayabilirsiniz.
risque ile ilgili kelimeler
Fransızca sözcükleri güncellendi
Fransızca hakkında bilginiz var mı
Fransızca (le français) bir Roman dilidir. İtalyanca, Portekizce ve İspanyolca gibi, bir zamanlar Roma İmparatorluğu'nda kullanılan popüler Latince'den gelir. Fransızca konuşan bir kişi veya ülke "Francophone" olarak adlandırılabilir. Fransızca 29 ülkede resmi dildir. Fransızca, Avrupa Birliği'nde en çok konuşulan dördüncü ana dildir. Fransızca, İngilizce ve Almanca'dan sonra AB'de üçüncü sırada yer alır ve İngilizce'den sonra en yaygın olarak öğretilen ikinci dildir. Dünyanın Fransızca konuşan nüfusunun çoğunluğu, birinci veya ikinci dil olarak Fransızca konuşabilen 34 ülke ve bölgeden yaklaşık 141 milyon Afrikalı ile Afrika'da yaşıyor. Fransızca, Kanada'da İngilizce'den sonra en çok konuşulan ikinci dildir ve her ikisi de federal düzeyde resmi dildir. 9,5 milyon kişinin veya %29'unun birinci dili ve 2,07 milyon kişinin veya tüm Kanada nüfusunun %6'sının ikinci dilidir. Diğer kıtaların aksine, Fransızcanın Asya'da popülaritesi yoktur. Şu anda, Asya'daki hiçbir ülke Fransızca'yı resmi dil olarak tanımıyor.