Fransızca içindeki retiré ne anlama geliyor?
Fransızca'deki retiré kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte retiré'ün Fransızca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Fransızca içindeki retiré kelimesi geri almak, geri almak, geri çekmek, çekmek, (para) çekmek, oyundan çekmek, açmak, çıkarmak, geri çekmek, geri almak, geri almak, çekmek, geri çekmek, çekip ayırmak, çekmek, çıkarmak, çekmek, kaldırmak, atmak, ceza puanı yazmak, çıkarmak, kaşıkla çıkarmak, çıkarmak, kesip almak, kesip çıkarmak, metinden çıkarmak, ortadan kaldırmak, kesmek, kesip çıkarmak/atmak, kupon bozdurmak, bozmak, tüketmek, paraya çevirme, el koymak, çıkarmak, çıkarmak, çıkarmak, suyla temizlemek, çıkarmak, soyup çıkarmak, temizlemek, çıkarmak, soymak, (listeden, vb.) çıkarmak, çıkarmak, hemen çıkarmak, soyup çıkarmak, çıkarmak, feshetmek, çıkarmak, giderilmiş, kaldırılmış, (yer) gizli, saklı, gözlerden uzak, (kişi) gözlerden uzak, inzivaya çekilmiş, ücra, sapa, ücra, kuş uçmaz kervan geçmez, el konulan, geri çekilmek, emekli olmak, -den çekilmek, -den geri çekilmek, -den uzaklaşmak, açmak, çekilmek, geri çekilmek, mahkeme salonundan ayrılmak, (eski para, vb.) tedavülden kaldırmak, çekilmek, istifa etmek, çentmek, geri çekilmek, ayıklamak, örtüsünü kaldırmak, bitirmek, yoksun bırakılmış, yayından kaldırmak, -den çekilmek, geri çekilmek, ayrılmak, çıkarmak, kesip çıkarmak, çekip almak, çıkarmak, işten/görevden uzaklaştırmak, yol vermek, kapmak, geri çekilmek, kontrolü başkasına devretmek, çıkarmak, çekilmek, ilişkisini kesmek, ilişkisini kesmek, soyunmak, -den çıkarmak, çıkarmak, elde etmek, yıkayarak çıkarmak, çekilmek, üç vuruşta oyundan çıkarmak, bağlarını koparmak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
retiré kelimesinin anlamı
geri almakverbe transitif (des paroles) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) J'aimerais pouvoir retirer ce que j'ai dit quand j'étais en colère. |
geri almak, geri çekmekverbe transitif (une accusation,...) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Il retira ses accusations. Suçlamaları geri çekti. |
çekmekverbe transitif (piyasadan, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Ils ont dû retirer le produit du marché. |
(para) çekmekverbe transitif (de l'argent) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) J'aimerais retirer cent livres de mon compte. Hesabımdan yüz pound çekmek istiyorum. |
oyundan çekmekverbe transitif (Base-ball : un joueur) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
açmakverbe transitif (un couvercle) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
çıkarmak(des vêtements) (giysi) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Si tu as chaud, pourquoi est-ce que tu n'enlèves pas (or: ne retires pas) ton pull ? |
geri çekmek, geri almak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) L'entreprise a retiré sa promesse d'emploi quand elle s'est rendu compte que le candidat avait menti sur son CV. |
geri almak(un propos) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
çekmek(diş, vb.) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
geri çekmekverbe transitif (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
çekip ayırmakverbe transitif (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Elle retira le drap qui recouvrait la sculpture. |
çekmekverbe transitif (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
çıkarmakverbe transitif (une personne) (projeden) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Mon patron m'a retiré du projet sans explication. |
çekmek(de l'argent) (para) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Il retire cinquante dollars de mon compte tous les vendredis. |
kaldırmakverbe transitif (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Nous avons dû retirer l'article de nos magasins après avoir découvert qu'il avait un défaut. |
atmakverbe transitif (okuldan vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Abby a été définitivement retirée de l'école après avoir frappé un professeur. |
ceza puanı yazmakverbe transitif (France, équivalent : des points) (ehliyete, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) La cour a retiré six points sur le permis de Jack. |
çıkarmak(şapka, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
kaşıkla çıkarmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
çıkarmakverbe transitif (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
kesip almak, kesip çıkarmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Les médecins ont retiré la tumeur, éliminant le cancer. |
metinden çıkarmakverbe transitif (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Les censeurs vont retirer toutes les mentions des livres bannis quand ils reliront l'article. |
ortadan kaldırmakverbe transitif (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Nous devons retirer (or: éliminer) cette étape pour rendre le processus plus facile. İşlemi kolaylaştırmak için bu basamağı ortadan kaldırmamız gereklidir. |
kesmek, kesip çıkarmak/atmak(Chirurgie) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Le chirurgien excisa la tumeur sous anesthésie locale. |
kupon bozdurmak(un bon cadeau,...) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Si vous allez au supermarché, vous devriez en profiter pour échanger ce bon une fois sur place. |
bozmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
tüketmek(l'énergie) (gücünü, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Le travail ennuyeux de Philip lui pompait tout son enthousiasme. |
paraya çevirme(d'un bon cadeau,...) (kupon, senet) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
el koymakverbe transitif (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Si on retire aux gens leurs armes, ils ne pourront pas vous tuer. |
çıkarmak(giysi, v.) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Il enleva (or: retira) sa chemise. |
çıkarmakverbe transitif (vêtements) (giysi, vb.) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Je vais enlever (or: retirer) ces bottes d'équitation et enfiler des sandales confortables. Harry entra dans la pièce chaude et retira sa veste. |
çıkarmakverbe transitif (listeden, vb.) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Je ne les aime plus, barre-les (or: raye-les, or: efface-les, or: retire-les) de la liste des invités. |
suyla temizlemekverbe transitif (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) J'ai passé mes tennis sous l'eau pour enlever la boue. |
çıkarmakverbe transitif (giysi, vb.) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
soyup çıkarmakverbe transitif (boya, vb.) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Avant d'appliquer un nouveau papier peint, je dois enlever (or: retirer) le vieux papier des murs. |
temizlemekverbe transitif (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Doug a dû enlever (or: retirer) les épines de son pantalon. |
çıkarmakverbe transitif (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) La secrétaire a sorti (or: a retiré) le dossier de l'armoire. |
soymakverbe transitif (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Grace a retiré l'écorce de l'arbre. |
(listeden, vb.) çıkarmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Est-ce la liste des invités ? Enlevez Kim ; elle sera occupée ce week-end là et ne pourra pas venir. |
çıkarmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) C'est un magazine pour toute la famille, c'est pourquoi nos rédacteurs en chef ont retiré tout propos choquant. |
hemen çıkarmak(vêtements) (giysi) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Laisse-moi enlever ce smoking. |
soyup çıkarmakverbe transitif (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Harry a enlevé la vieille peinture de la porte avant de la repeindre. |
çıkarmakverbe transitif (des vêtements) (giysi, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Elle enleva (or: retira) ses vêtements avant d'entrer dans la douche. |
feshetmek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
çıkarmakverbe transitif (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Enlève cette phrase de ton article. |
giderilmiş, kaldırılmış(financement, soutien, troupes) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Les marchandises retirées ont été retournées au fabricant. |
(yer) gizli, saklı, gözlerden uzak
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
(kişi) gözlerden uzak, inzivaya çekilmiş
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Jack mène une vie solitaire ; il voit rarement d'autres gens. |
ücra(géographie) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Roosevelt s'est efforcé de faire venir l'électricité jusque dans les zones les plus reculées des États-Unis. |
sapa, ücra, kuş uçmaz kervan geçmezadjectif (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Nous avons loué une voiture et exploré certains endroits retirés (or: reculés) de l'île. |
el konulanadjectif (objet) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
geri çekilmekverbe pronominal (Militaire) (askeri) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Le régiment dut se retirer de sa position. |
emekli olmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) George a pris sa retraite de la marine il y a trois ans. |
-den çekilmek, -den geri çekilmek(askeri) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Les troupes se sont retirées de la région. |
-den uzaklaşmak
(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) À la mort de ses parents, elle s'est simplement retirée de la société. |
açmak(un couvercle) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Est-ce que tu pourrais retirer le couvercle du pot pour moi, s'il te plaît ? |
çekilmek(yarışma, müsabaka, vb.) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Le joueur a dû se retirer de la compétition suite à sa blessure. |
geri çekilmekverbe pronominal (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) Retirons-nous au salon. |
mahkeme salonundan ayrılmakverbe pronominal (jury) (mahkeme jürisi) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) Le juge se retira pour délibérer. |
(eski para, vb.) tedavülden kaldırmakverbe transitif (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Laura a décidé qu'il était temps de retirer ses vieilles chaussures de marche de la circulation, car elles tombaient en morceaux. |
çekilmekverbe pronominal (bir yere) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Trevor s'est retiré dans un chalet à la montagne pour trouver la paix et la sérénité pour réfléchir sur sa vie. |
istifa etmek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Le président de la commission a annoncé qu'il allait démissionner. |
çentmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Michel-Ange a créé des statues en taillant le marbre avec un burin et un marteau. |
geri çekilmek(Militaire) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
ayıklamak(viande) (kemik, kılçık) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Désossez les morceaux de poulet et posez-les à plat. |
örtüsünü kaldırmak(soutenu) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) La mariée a dévoilé son visage pour que son nouveau mari puisse l'embrasser. |
bitirmek(émission,...) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Nous arrêtons la pièce à la fin de la saison. |
yoksun bırakılmış
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
yayından kaldırmakverbe transitif (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) L'émission de radio d'Howard Stern a été retirée de l'antenne pendant un certain temps parce qu'il choquait trop d'auditeurs. |
-den çekilmek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Williams a dû se retirer de la course après une blessure à la jambe. |
geri çekilmekverbe pronominal (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) Les gars se sont retirés quand ils ont vu la police arriver. |
ayrılmakverbe pronominal (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Le conducteur de la voiture en tête s'est retiré de la course car il rencontrait des problèmes de moteur. |
çıkarmak, kesip çıkarmakverbe transitif (tıp) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Cerrah hastanın tümörünü kesip çıkardı. |
çekip almak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
çıkarmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Elle sortit la casserole du four. |
işten/görevden uzaklaştırmak, yol vermek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Doris a retiré le bouchon doucement de la bouteille de vin. |
kapmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) L'enseignante a retiré brusquement le téléphone mobile à l'élève et l'a rangé sous clé dans son bureau. |
geri çekilmek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
kontrolü başkasına devretmekverbe pronominal (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Si quelqu'un veut la place, je me retire de suite. |
çıkarmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) La société de nettoyage a enlevé (or: retiré) tous les déchets de la maison. Temizlikçiler evdeki bütün çöpleri dışarı çıkardı. |
çekilmekverbe pronominal (Militaire) (askeri) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) |
ilişkisini kesmek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
ilişkisini kesmekverbe pronominal (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
soyunmak
(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) J'ai dû me déshabiller pour passer la visite médicale. |
-den çıkarmakverbe transitif (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Les relecteurs ont retiré les noms de tous les mineurs de l'article. |
çıkarmak(soutenu) (şapka, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Les hommes se sont décoiffés au passage du cortège funèbre. |
elde etmek(une substance) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Les ouvriers extraient la cocaïne des feuilles de coca. |
yıkayarak çıkarmak(leke, vb.) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
çekilmek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Le nouveau président a été forcé de décider s'il se retirait ou non de la guerre. |
üç vuruşta oyundan çıkarmak(Base-ball, France) (beysbol) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Le lanceur a éliminé les deux premiers batteurs par strike out, mais le troisième a marqué un home run. |
bağlarını koparmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
Fransızca öğrenelim
Artık retiré'ün Fransızca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Fransızca içinde arayabilirsiniz.
retiré ile ilgili kelimeler
Fransızca sözcükleri güncellendi
Fransızca hakkında bilginiz var mı
Fransızca (le français) bir Roman dilidir. İtalyanca, Portekizce ve İspanyolca gibi, bir zamanlar Roma İmparatorluğu'nda kullanılan popüler Latince'den gelir. Fransızca konuşan bir kişi veya ülke "Francophone" olarak adlandırılabilir. Fransızca 29 ülkede resmi dildir. Fransızca, Avrupa Birliği'nde en çok konuşulan dördüncü ana dildir. Fransızca, İngilizce ve Almanca'dan sonra AB'de üçüncü sırada yer alır ve İngilizce'den sonra en yaygın olarak öğretilen ikinci dildir. Dünyanın Fransızca konuşan nüfusunun çoğunluğu, birinci veya ikinci dil olarak Fransızca konuşabilen 34 ülke ve bölgeden yaklaşık 141 milyon Afrikalı ile Afrika'da yaşıyor. Fransızca, Kanada'da İngilizce'den sonra en çok konuşulan ikinci dildir ve her ikisi de federal düzeyde resmi dildir. 9,5 milyon kişinin veya %29'unun birinci dili ve 2,07 milyon kişinin veya tüm Kanada nüfusunun %6'sının ikinci dilidir. Diğer kıtaların aksine, Fransızcanın Asya'da popülaritesi yoktur. Şu anda, Asya'daki hiçbir ülke Fransızca'yı resmi dil olarak tanımıyor.