Fransızca içindeki rangée ne anlama geliyor?
Fransızca'deki rangée kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte rangée'ün Fransızca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Fransızca içindeki rangée kelimesi komando, özel birlik, toparlanmak, ortalığı toplamak, istif etmek, istiflemek, bir arada bulundurmak, toparlamak, toplamak, toplamak, toparlamak, toplayıp kaldırmak, yerine koymak, -de muhafaza etmek, saklamak, derleyip toplamak, düzenlemek, derleyip toplamak, temizlemek, toplamak, etrafı toplamak, temizlik yapmak, sıraya koymak, sıraya sokmak, boşaltmak, tasnif etmek, yerleştirmek, düzenlemek, düzenlemek, sıraya koymak, tanzim etmek, sıraya, düzene sokmak, düzene koymak, temizlemek, temizlik yapmak, sıralamak, sıraya dizmek, hafızasına kazımak, düzene sokmak, düzenlemek, intizama koymak, sıralamak, sıraya koymak, yerleşik, düzenli, sıralı, düzenli, intizamlı, muntazam, tertipli, düzenli, derli toplu, tertipli, sıralı, sıraya dizilmiş, türüne göre ayrılmış, sıra, dizi, sıra, dizi, sıra, sıra, bavulunu hazırlamak, valizini hazırlamak, gelmek, kenara çekmek, eşleştirmek, düzenli, dediğine gelmek, saf değiştirmek, dediğine gelmek, eşleştirmek anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
rangée kelimesinin anlamı
komando, özel birliknom masculin (militaire aux États-Unis) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Les rangers partent en mission spéciale. |
toparlanmakverbe intransitif (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
ortalığı toplamak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Je veux ranger (or: faire du rangement) avant que les invités arrivent. |
istif etmek, istiflemekverbe transitif (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
bir arada bulundurmakverbe transitif (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Je range toutes mes chaussures dans un placard dans ma chambre. |
toparlamak, toplamak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
toplamak, toparlamakverbe transitif (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Maria a dit aux enfants de ranger leurs jouets une fois qu'ils avaient fini de jouer avec. |
toplayıp kaldırmakverbe transitif (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
yerine koymakverbe transitif (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Mon père m'a dit de ranger mes vêtements. |
-de muhafaza etmekverbe transitif (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Les gilets de sauvetages sont rangés sous les sièges. |
saklamakverbe transitif (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
derleyip toplamakverbe transitif (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Je range la maison quand j'attends des invités. |
düzenlemekverbe transitif (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
derleyip toplamak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Il m'a fallu trois heures pour ranger la chambre. |
temizlemekverbe transitif (une chambre,...) (oda, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Range ta chambre et range tes vêtements ! |
toplamakverbe transitif (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Range ta chambre tout de suite ! |
etrafı toplamakverbe intransitif (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Rose était encore en train de ranger lorsque ses invités sont arrivés. |
temizlik yapmakverbe intransitif (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) Ma maison est en désordre parce que je déteste ranger. |
sıraya koymak, sıraya sokmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
boşaltmakverbe transitif (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Si tu ne ranges (or: vides) pas le garage rapidement, je ne pourrai plus garer ma voiture. |
tasnif etmekverbe transitif (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Je range (or: Je classe) toutes mes factures de téléphone dans un même dossier. Tüm telefon faturalarımı birlikte tasnif ediyorum. |
yerleştirmekverbe transitif (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) La machine peut-être rangée (or: placée) dans sa boîte pour le voyage. |
düzenlemek(rangement) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Il a rangé les dossiers par date. |
düzenlemek, sıraya koymak, tanzim etmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Kitaplarını alfabetik sıraya göre düzenledi. |
sıraya
(zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) Mettez ces cartes dans l'ordre, s'il vous plaît. |
düzene sokmak, düzene koymak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Ma grand-mère a mis toutes ses affaires en ordre juste avant de mourir. |
temizlemek, temizlik yapmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Nous devons faire du ménage avant que les invités n'arrivent. |
sıralamak, sıraya dizmekverbe transitif (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Avez-vous fini de trier (or: ranger) ces cartes par ordre alphabétique ? |
hafızasına kazımakverbe transitif (mecazlı) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) C'était une information intéressante qu'il a classée pour référence ultérieure. |
düzene sokmakverbe transitif (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Mon fils doit trier les vêtements dans son placard. |
düzenlemek, intizama koymakverbe transitif (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Lucas range ses livres. |
sıralamak, sıraya koymakverbe transitif (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Vous devriez classer (or: ranger) les spécimens du plus petit au plus grand. |
yerleşikadjectif (vie) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Après plusieurs années sans travail ni maison, Archie vit maintenant une vie rangée. |
düzenli, sıralı(choses) (nesne) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Rien n'a jamais été organisé dans son bureau. |
düzenli, intizamlı, muntazam, tertipliadjectif (pièce, endroit) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Après avoir passé une journée à faire du ménage, Mark admirait sa maison rangée avec un sentiment de satisfaction. |
düzenli, derli toplu, tertipliadjectif (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) La disposition ordonnée des livres sur les étagères permet de trouver facilement ce qu'on cherche. |
sıralı, sıraya dizilmişadjectif (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Les livres de Jeremy étaient soigneusement classés (or: rangés). |
türüne göre ayrılmışadjectif (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Les catégories classées étaient facilement compréhensibles. |
sıranom féminin (Jardinage) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Il a planté une rangée de pommes de terre dans le jardin. |
dizinom féminin (de perles) (kolye, vb.) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le collier de Tamsin était une simple rangée de perles. |
sıra, dizinom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La rangée de commutateurs pour contrôler l'éclairage est de ce côté. Karşıda, aydınlatma için kullanılan bir dizi elektrik düğmesini görebilirsiniz. |
sıranom féminin (jeu sur un damier) (dama) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le but est d'atteindre la dernière rangée de ton adversaire. |
sıra(de sièges) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Nous avons eu des places pour le cinquième rang. Biletlerimizi beşinci sıradan aldık. |
bavulunu hazırlamak, valizini hazırlamak(ses valises) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
gelmek(véhicule) (taşıt) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Quand la voiture de son père s'est arrêtée (or: s'est garée) à côté de la maison, elle a couru l'accueillir. |
kenara çekmekverbe pronominal (taşıt) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Lorsqu'il vit le gyrophare dans son rétroviseur, il se rangea sur le côté. |
eşleştirmekverbe transitif (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Les chaussures étaient soigneusement rangées deux par deux. |
düzenli
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Laisse-moi une minute pour mettre ces papiers en ordre (or: pour ranger ces papiers). Kafası çok yorgun olduğundan doğru düşünemedi. |
dediğine gelmek(mecazlı) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
saf değiştirmek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Smith a démissionné du gouvernement et est passé à l'opposition (or: a rejoint l'opposition). |
dediğine gelmekverbe pronominal (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Steve a fini par se ranger à mon avis. |
eşleştirmek(objets) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Mes chaussettes sont toutes mélangées. Je dois les ranger par paire (or: trier par paire). |
Fransızca öğrenelim
Artık rangée'ün Fransızca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Fransızca içinde arayabilirsiniz.
rangée ile ilgili kelimeler
Fransızca sözcükleri güncellendi
Fransızca hakkında bilginiz var mı
Fransızca (le français) bir Roman dilidir. İtalyanca, Portekizce ve İspanyolca gibi, bir zamanlar Roma İmparatorluğu'nda kullanılan popüler Latince'den gelir. Fransızca konuşan bir kişi veya ülke "Francophone" olarak adlandırılabilir. Fransızca 29 ülkede resmi dildir. Fransızca, Avrupa Birliği'nde en çok konuşulan dördüncü ana dildir. Fransızca, İngilizce ve Almanca'dan sonra AB'de üçüncü sırada yer alır ve İngilizce'den sonra en yaygın olarak öğretilen ikinci dildir. Dünyanın Fransızca konuşan nüfusunun çoğunluğu, birinci veya ikinci dil olarak Fransızca konuşabilen 34 ülke ve bölgeden yaklaşık 141 milyon Afrikalı ile Afrika'da yaşıyor. Fransızca, Kanada'da İngilizce'den sonra en çok konuşulan ikinci dildir ve her ikisi de federal düzeyde resmi dildir. 9,5 milyon kişinin veya %29'unun birinci dili ve 2,07 milyon kişinin veya tüm Kanada nüfusunun %6'sının ikinci dilidir. Diğer kıtaların aksine, Fransızcanın Asya'da popülaritesi yoktur. Şu anda, Asya'daki hiçbir ülke Fransızca'yı resmi dil olarak tanımıyor.