Fransızca içindeki coupée ne anlama geliyor?

Fransızca'deki coupée kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte coupée'ün Fransızca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Fransızca içindeki coupée kelimesi kesmek, çıkarmak, kesmek, bıçakla kesmek, kesmek, kısaltmak, devreden çıkarmak, azaltmak, kısaltmak, dilimlemek, kesmek, kesmek, kesmek, kesmek, kapatmak, kesişmek, kesmek, sulandırmak, su katmak, falsolu atış yapmak, falsolu vurmak, dilimlemek, dilmek, (dilim) kesmek, etkisini azaltmak, kesmek, kesmek, uçlarından kesmek/almak, kesmek, kesmek, kesip atmak, bağlantıyı kesmek, durdurmak, kesmek, kesmek, seyreltilmiş, kesilmek, kesip koparmak, çalışmamak, bıçakla kesmek, makasla kesmek, makaslamak, kısaltmak, kısa kesmek, , bağlantıyı kesmek, bağları koparmak, ilişkisini/ilişiğini kesmek, kesmek, kesmek, kesmek, lafını kesmek, sözünü kesmek, kesmek, kesmek, kesip çıkarmak/atmak, kesmek, bozmak, saflığını bozmak, kapatmak, kesmek, yarık açmak, yarmak, budamak, kapatmak, kapamak, biçimlendirmek, şekillendirmek,, kısmak, kesmek, koparmak, yontmak, kesmek, durdurmak, kapatmak, ile sulandırmak, kozla almak, koz oynayarak almak, kesilmek, dilimlenmek, zahmetsizce kesmek, kaynak yapmak, tecrit etmek, (metinden, vb.) çıkarmak, düzeltmek, paylaştırmak, bölüştürmek, taksim etmek, rendelemek, yontmak, çentmek, nefes kesici, soluk kesici, alkolle karıştırılan (meyve suyu, soda gibi) içecek, kesmek ve yapıştırmak, önemsiz ayrıntılara takılmak, (konuşmayı) bir sözle kesmek/müdahale etmek, kusur aramak, kesmek, bölmek, kırmak, sıyırmak, kısa kesmek, ikiye bölmek, kestirmeden gitmek, nefes kesici, soluk kesici, heyecanlı, gelip gitmek, ortada anlaşmak, ortada buluşmak, kesmek, kapanmak, sözünü kesmek, kesmek, doğramak, kesmek, (küp şeklinde) kesmek, yarıya bölmek/kesmek, ikiye ayırmak, -e ayırmak, kesmek, görülmeye değer, sessiz konum, kestirmeden gitmek anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

coupée kelimesinin anlamı

kesmek

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Elle a coupé la ficelle et a ouvert le paquet.

çıkarmak

verbe transitif (Cinéma, TV : une scène) (metinden, senaryodan, vb.)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Le réalisateur a coupé la scène de la version finale du film.

kesmek

verbe transitif

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Elle a coupé la viande de sa fille en petits morceaux.

bıçakla kesmek

verbe transitif

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Maggie a coupé le gâteau.

kesmek, kısaltmak

verbe transitif (les cheveux) (saç, vb.)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Mes cheveux sont trop longs, je vais les faire couper bientôt.
Saçlarım çok uzadı, yakında kesmem (or: kısaltmam) gerekiyor.

devreden çıkarmak

verbe transitif (éteindre)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
xx

azaltmak, kısaltmak

verbe transitif (temps, texte : réduire)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
On va couper quelques longueurs de ce discours.
Bu konuşmanın süresini biraz kısaltmamız gerekiyor.

dilimlemek

(couteau,...)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Est-ce que ce couteau coupe bien ?

kesmek

verbe intransitif (couteau,...) (bıçak)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Ce couteau coupe bien.

kesmek

verbe intransitif (Cartes) (iskambil destesi)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Je vais mélanger les cartes et Henri coupera.

kesmek

verbe transitif (des fleurs) (çiçeğin sapını)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Il a coupé quelques fleurs pour son amie.

kesmek, kapatmak

verbe transitif (arrêter) (mecazlı)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Coupe la musique, on a besoin de discuter un peu.
Müziği kapatın. Biraz konuşmamız gerekiyor.

kesişmek

verbe transitif (Géométrie)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
La ligne de chemin de fer coupe l'autoroute à la sortie de la ville.

kesmek

verbe transitif (Cartes : le paquet) (iskambil destesi)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Tu veux couper le paquet ou est-ce que je distribue maintenant ?

sulandırmak, su katmak

verbe transitif (diluer : un liquide)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Certains barmen coupent la vodka avec de l'eau.

falsolu atış yapmak

(Tennis, Golf, anglicisme)

(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").)

falsolu vurmak

(Golf, anglicisme) (topa)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Le golfeur a slicé la balle.

dilimlemek, dilmek, (dilim) kesmek

(pain, jambon,...)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Le boucher a coupé le jambon en tranches.

etkisini azaltmak

verbe transitif (mecazlı)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Le pamplemousse dilue les effets de nombreux médicaments.

kesmek

verbe transitif (du bois) (ağaç, odun)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Charles coupait du bois en préparation de l'hiver.

kesmek

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Le boucher coupait la viande à l'arrière tandis que sa femme était au comptoir.

uçlarından kesmek/almak

(les cheveux) (saç, sakal, vb.)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Le coiffeur a coupé les cheveux de John.

kesmek

verbe transitif

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Coupez l'électricité à la source avant de partir en vacances.

kesmek, kesip atmak

verbe transitif

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Avant de cuire les brocolis, je coupe les tiges.

bağlantıyı kesmek

verbe transitif (figuré)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Alors qu'on était sur internet, on a été coupés.

durdurmak

(mecazlı)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

kesmek

(avec des ciseaux)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

kesmek

verbe transitif

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Beaucoup de gens estiment que couper les oreilles de leur chien n'est pas nécessaire.

seyreltilmiş

verbe transitif (boisson)

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)
La bière semble avoir été coupée à l'eau.

kesilmek

verbe intransitif (électricité) (elektrik: aşırı yükleme sonucu)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

kesip koparmak

verbe transitif

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Laura a coupé les broussailles pour créer un sentier.

çalışmamak

verbe transitif (communications)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
La communication a été coupée, il a dû rappeler.

bıçakla kesmek

verbe transitif

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Il a dit que tu devrais couper l'écorce de la plante pour qu'elle fleurisse plus vite.

makasla kesmek, makaslamak

verbe transitif

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
L'ouvrier coupait la barre de fer.

kısaltmak

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
C'est une bonne dissertation, mais elle est trop longue ; pourrais-tu la couper un peu ?

kısa kesmek

verbe transitif

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
On a coupé la queue du chien.

verbe transitif (la queue d'un cheval)

Dan a coupé la queue du cheval.

bağlantıyı kesmek

verbe transitif (communication, service)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
John a continué de parler à Paul plusieurs minutes avant de réaliser qu'ils avaient été coupés.

bağları koparmak, ilişkisini/ilişiğini kesmek

verbe transitif (figuré) (mecazlı)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Peter a coupé tous les liens avec sa famille.

kesmek

verbe transitif

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Sa jambe était tellement infectée que les médecins ont été obligés de la lui couper.

kesmek

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Il faut que tu découpes le poulet en plus petits morceaux si tu veux que tout le monde en ait.

kesmek

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
L'autoroute coupe le village.

lafını kesmek, sözünü kesmek

verbe transitif

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Francesca m'a coupé (or: interrompu) alors que j'étais en train de parler.

kesmek

verbe transitif (la queue d'un cheval, chien) (havyan kuyruğu)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Aujourd'hui, il n'est plus conseillé de couper (or: d'écourter) la queue des chiens.

kesmek, kesip çıkarmak/atmak

(Chirurgie)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Le chirurgien excisa la tumeur sous anesthésie locale.

kesmek

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

bozmak, saflığını bozmak

(un liquide)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
On a appris que le marchand frelatait son vin.

kapatmak

(la lumière, la télévision,...)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Avant d'aller me coucher, j'éteins la télé.

kesmek

(un arbre) (ağaç)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Les pionniers abattaient des arbres pour construire leurs maisons.

yarık açmak, yarmak

(un vêtement)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

budamak

(courant : un arbre, une haie) (bitki)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Melanie a taillé la haie pour qu'elle soit plus nette.

kapatmak, kapamak

(une machine, un moteur) (makine, vb.)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

biçimlendirmek, şekillendirmek,

(terre, argile, pâte,...)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Il a modelé l'argile pour créer un pot.
Kili biçimlendirerek çömlek yaptı.

kısmak

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Ce service devra réduire son budget l'année prochaine.

kesmek, koparmak

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

yontmak

verbe transitif

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Le charpentier coupa (or: tailla) le morceau de bois avec grande industrie.

kesmek

verbe transitif (un arbre) (ağaç)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

durdurmak, kapatmak

verbe transitif

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Arrête (or: Éteins) le moteur. Nous en avons pour un moment.
Arabanın motorunu durdur. Burada bir süre duracağız.

ile sulandırmak

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

kozla almak, koz oynayarak almak

(Cartes)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Mon huit a pris son valet.

kesilmek

verbe pronominal (elektrik)

(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").)
Le courant s'est coupé tout à coup et nous avons été plongés dans le noir.

dilimlenmek

verbe pronominal (nourriture,...)

(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").)
Ce fromage se coupe sans faire de miettes.

zahmetsizce kesmek

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Ned a coupé l'emballage sans effort.

kaynak yapmak

(familier) (sıraya, kuyruğa)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Je déteste les gens qui essaient de resquiller, quel manque de savoir-vivre !

tecrit etmek

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

(metinden, vb.) çıkarmak

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Suite aux conseils de son avocat, l'éditeur a supprimé un certain nombre de passages dans le texte.

düzeltmek

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

paylaştırmak, bölüştürmek, taksim etmek

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Je vais partager la pizza en quatre.

rendelemek

(du fromage, des carottes) (peynir, vb.)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Râpez les carottes et mettez-les dans un bol avec la vinaigrette.

yontmak, çentmek

(buz, tahta, vb.)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

nefes kesici, soluk kesici

locution adjectivale

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)
La vue depuis le sommet du Sydney Harbor Bridge est à couper le souffle.

alkolle karıştırılan (meyve suyu, soda gibi) içecek

nom féminin

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
J'ai une bouteille de vodka, mais pas d'eau gazeuse.

kesmek ve yapıştırmak

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Pour faire un couper-coller du texte, sélectionnez d'abord le texte que vous souhaitez déplacer.

önemsiz ayrıntılara takılmak

(figuré)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

(konuşmayı) bir sözle kesmek/müdahale etmek

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

kusur aramak

(figuré)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Mon patron perd son temps à chercher la petite bête au lieu de s'occuper de problèmes importants.

kesmek

(bıçakla)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Je ne sais pas pourquoi il a acheté cette machette, il n'y a pas de jungle à travers laquelle couper en Belgique.

bölmek

(konuşmayı)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Arrête d'interrompre les autres. Ton tour viendra pour parler.

kırmak

(un légume, un groupe)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Coupez l'aubergine en deux, puis mettez-la de côté.
ⓘCette phrase n'est pas une traduction de la phrase originale. Tahtayı üzerine basarak kırdı.

sıyırmak

verbe pronominal (deri, vb.)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Tom s'est coupé le pouce avec son nouveau couteau de chasse.

kısa kesmek

(un séjour, une visite)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Nous avons écourté nos vacances quand la météo a changé.

ikiye bölmek

(geometri)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Cette route nationale coupe la ville en deux.

kestirmeden gitmek

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

nefes kesici, soluk kesici, heyecanlı

locution adjectivale (deneyim, vb.)

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)
Le film est un voyage à couper le souffle à travers 200 ans d'histoire américaine.

gelip gitmek

(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").)

ortada anlaşmak, ortada buluşmak

(figuré)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Tu veux aller au restaurant chinois, et moi j'ai envie de cuisine mexicaine. Coupons la poire en deux et allons manger une pizza.

kesmek

locution verbale

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Coupons court aux bavardages, passons aux choses sérieuses !

kapanmak

(magasin)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

sözünü kesmek

locution verbale

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Elle m'a coupé la parole alors que je parlais. Ne me coupe pas la parole quand je parle.

kesmek, doğramak

(Cuisine) (yiyecek)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Hachez l'oignon avant de le plonger dans le bouillon.

kesmek

verbe pronominal (traş olurken yanağı, vb.)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Kate s'est coupée en se rasant les jambes.

(küp şeklinde) kesmek

verbe transitif (Cuisine) (yemek)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Adam a coupé l'oignon en dés et l'a fait frire dans l'huile.

yarıya bölmek/kesmek

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Coupez la pâte en deux et laissez-la reposer dans un endroit chaud.

ikiye ayırmak

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

-e ayırmak

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

kesmek

(ilgi, ilişki)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

görülmeye değer

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)

sessiz konum

(TV)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
Je coupe toujours le son de la télé pendant les pubs.

kestirmeden gitmek

(prendre un raccourci)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Pour aller plus vite, il a coupé par la cour du voisin.

Fransızca öğrenelim

Artık coupée'ün Fransızca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Fransızca içinde arayabilirsiniz.

Fransızca hakkında bilginiz var mı

Fransızca (le français) bir Roman dilidir. İtalyanca, Portekizce ve İspanyolca gibi, bir zamanlar Roma İmparatorluğu'nda kullanılan popüler Latince'den gelir. Fransızca konuşan bir kişi veya ülke "Francophone" olarak adlandırılabilir. Fransızca 29 ülkede resmi dildir. Fransızca, Avrupa Birliği'nde en çok konuşulan dördüncü ana dildir. Fransızca, İngilizce ve Almanca'dan sonra AB'de üçüncü sırada yer alır ve İngilizce'den sonra en yaygın olarak öğretilen ikinci dildir. Dünyanın Fransızca konuşan nüfusunun çoğunluğu, birinci veya ikinci dil olarak Fransızca konuşabilen 34 ülke ve bölgeden yaklaşık 141 milyon Afrikalı ile Afrika'da yaşıyor. Fransızca, Kanada'da İngilizce'den sonra en çok konuşulan ikinci dildir ve her ikisi de federal düzeyde resmi dildir. 9,5 milyon kişinin veya %29'unun birinci dili ve 2,07 milyon kişinin veya tüm Kanada nüfusunun %6'sının ikinci dilidir. Diğer kıtaların aksine, Fransızcanın Asya'da popülaritesi yoktur. Şu anda, Asya'daki hiçbir ülke Fransızca'yı resmi dil olarak tanımıyor.