Rumence içindeki rău ne anlama geliyor?
Rumence'deki rău kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte rău'ün Rumence'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Rumence içindeki rău kelimesi saldırgan, kötülük, şer, fenalık, nehir, ırmak, akıntı, kötü, günahkâr, kötücül, pernisiyöz, kötü, fena, şer, uygunsuz, ahlaksız, kötü, fena, ciddi bir şekilde, ciddi olarak, berbat, fena halde, feci şekilde, kötü bir şekilde, zarar, haksızlık, kötü, tuhaf, garip, acayip, sert, fena halde, pişmanlıkla, kötü, kötü, kötü şey, musibet, acımasız/zalim/insafsız kimse, saldırgan, kötü bir şekilde, kötü, kötü, kötü davranan, dert veren kimse, çok kötü, berbat, rezil, kötü, fena, kem, kötü/zararlı/habis, olumsuz bir şekilde, olumsuz olarak, kötü, aksi, ters, alçak, kötü, adi, mide bulantısı, yaramazlık, haylazlık, uğursuz, meşum, uğursuz, şom, korkarım, tövbe, işaret, kötü tanınan, adı çıkmış, adı kötüye çıkmış, üzüntü, özürler, pişmanlık, en kötü, midesi bulanmış, midesi bulanan, kusacak gibi olan, deniz tutmuş, araba tutması, köhne, çok kötü, fena değil, şöyle böyle, fena değil, şöyle böyle, adı çıkmış, oldukça iyi, fena değil, çok kötü, daha kötü, daha fena, daha berbat, en kötü ihtimalle, en kötü ihtimalde, hastalıkta ve sağlıkta, iyisiyle kötüsüyle, iyi günde kötü günde, daha da kötüsü, çok kelle gidecek, özür dilerim, başınız sağ olsun, başın sağ olsun, daha da beter, deniz tutması, bataklıklı nehir kolu, çok konuşan/boşboğaz kimse, yaramaz çocuk, haşarı çocuk, yol tutması, taşıt tutması, en kötü durum senaryosu, neredeyse hiç, iyice kötüleşmek/kötüye gitmek, hakkında kötü konuşmak/kötü şeyler söylemek, acımak/üzülmek, midesi bulanmak, pişman olmak, pişman olmak, pişmanlık duymak, daha kötü, daha da kötü, fena halde, üzgünüm, üzgünüm, üzüntü duymak, üzülmek, kötülemek, pişman olmak, hasar vermek anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
rău kelimesinin anlamı
saldırgan(persoană) |
kötülük, şer, fenalık
Mulți oameni credincioși cred în conceptele de bine și rău. Pek çok dindar insan hayır ve şer kavramlarına inanır. |
nehir, ırmak, akıntı(apă curgătoare) Râul curge prin oraș. Kasabanın içinden bir nehir geçiyor. |
kötü, günahkâr(ahlâki bakımdan) Majoritatea sunt de acord că Hitler era rău. Çoğu kişi Hitler'in kötü bir insan olduğu konusunda hemfikirdir. |
kötücül, pernisiyöz(tıp) |
kötü, fena, şer(trăsătură de caracter) În filme, oamenii răi pierd întotdeauna. |
uygunsuz, ahlaksız(imoral) Cei mai mulți dintre oameni consideră că este rău să furi. Çoğu insan, hırsızlık yapmanın ahlâksız (or: uygunsuz) bir hareket olduğunu bilir. |
kötü, fena
|
ciddi bir şekilde, ciddi olarak
Doi pasageri au fost răniți rău în accident. |
berbat(vreme) (hava) Prefer să stau înăuntru decât să conduc pe vremea asta rea. |
fena halde, feci şekilde
Îmi doresc atât de rău să te văd iar! |
kötü bir şekilde(davranış) Copiii se poartă rău atunci când sunt foarte obosiți. |
zarar
Răul făcut mediului înconjurător prin exploatarea minieră la zi este considerabil. |
haksızlık(mecazlı) Răul făcut celor nevinovați nu poate fi îndreptat. |
kötü(mecazlı) Tămăduitorul era bănuit că ar fi un vrăjitor rău. |
tuhaf, garip, acayip(normal olmayan) S-a simțit ciudat în ziua aceea. Poate că a fost din cauza cinei din noaptea de dinainte. |
sert
|
fena halde(gayri resmi) E îndrăgostit rău. |
pişmanlıkla
|
kötü
Trebuie să acceptăm și răul și binele. |
kötü
|
kötü şey, musibet
A ales răul cel mai mic. |
acımasız/zalim/insafsız kimse(resmi olmayan dil) |
saldırgan(câine) (hayvan) |
kötü bir şekilde
|
kötü
|
kötü(kişi) |
kötü davranan(birisine, bir şeye) |
dert veren kimse
|
çok kötü, berbat, rezil
Richard a trebuit să petreacă luni de zile lucrând la un proiect groaznic, la serviciu. |
kötü, fena, kem
Copilul crud a chinuit pisicuța. |
kötü/zararlı/habis(sens medical) |
olumsuz bir şekilde, olumsuz olarak
Îmi pare rău că lucrurile au ieșit prost pentru tine. |
kötü(malformat) |
aksi, ters(personalitate) El este o persoană foarte urâcioasă, țipă mereu la oameni. |
alçak, kötü, adi
|
mide bulantısı
|
yaramazlık, haylazlık
Colin este neascultător, nu-și ascultă părinții. Yaramaz çocuğa annesi televizyon seyretmeme cezası verdi. |
uğursuz, meşum
|
uğursuz, şom
|
korkarım
Sunt dezamăgit că nu am făcut o treabă bună ieri. |
tövbe
|
işaret
|
kötü tanınan, adı çıkmış, adı kötüye çıkmış
|
üzüntü
Cel mai mare regret al Emmei a fost că tatăl ei nu trăise ca să o vadă că și-a realizat ambiția. |
özürler
Te rog să-mi accepți scuzele pentru orice neplăcere pe care ți-am provocat-o. |
pişmanlık
Cel mai mare regret al lui Gareth a fost că nu a avut copii. |
en kötü(superlativ) E cel mai rău lucru pe care-l poți spune. Bu, bana söyleyebileceğin en kötü şey. |
midesi bulanmış, midesi bulanan, kusacak gibi olan
|
deniz tutmuş
|
araba tutması
|
köhne
|
çok kötü
|
fena değil, şöyle böyle
|
fena değil, şöyle böyle
|
adı çıkmış
|
oldukça iyi
|
fena değil
|
çok kötü
|
daha kötü, daha fena, daha berbat(comparativ de superioritate) Azi m-am simțit și mai rău. |
en kötü ihtimalle, en kötü ihtimalde
|
hastalıkta ve sağlıkta
|
iyisiyle kötüsüyle
|
iyi günde kötü günde
|
daha da kötüsü
|
çok kelle gidecek(figurat) |
özür dilerim
|
başınız sağ olsun, başın sağ olsun
|
daha da beter
|
deniz tutması
|
bataklıklı nehir kolu
|
çok konuşan/boşboğaz kimse
|
yaramaz çocuk, haşarı çocuk(erkek) |
yol tutması, taşıt tutması
|
en kötü durum senaryosu
|
neredeyse hiç
|
iyice kötüleşmek/kötüye gitmek
|
hakkında kötü konuşmak/kötü şeyler söylemek
|
acımak/üzülmek
|
midesi bulanmak
|
pişman olmak
|
pişman olmak, pişmanlık duymak
Imediat ce am spus acele cuvinte, am regretat tonul aspru. |
daha kötü(kıyaslama) Mâncarea de azi e mai proastă decât cea de ieri. |
daha da kötü
|
fena halde
|
üzgünüm
|
üzgünüm
|
üzüntü duymak, üzülmek
|
kötülemek(bir şeyi) |
pişman olmak
Cathy a regretat că i-a rănit sentimentele prietenei sale. |
hasar vermek
|
Rumence öğrenelim
Artık rău'ün Rumence içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Rumence içinde arayabilirsiniz.
Rumence sözcükleri güncellendi
Rumence hakkında bilginiz var mı
Rumence, başta Romanya ve Moldova olmak üzere 24 ila 28 milyon kişi tarafından konuşulan bir dildir. Romanya, Moldova ve Sırbistan'ın Voyvodina Özerk Bölgesi'nde resmi dildir. Başta İtalya, İspanya, İsrail, Portekiz, Birleşik Krallık, Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Fransa ve Almanya olmak üzere diğer birçok ülkede de Rumence konuşanlar var.