İspanyolca içindeki contó ne anlama geliyor?
İspanyolca'deki contó kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte contó'ün İspanyolca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İspanyolca içindeki contó kelimesi saymak, sayı saymak, saymak, söylemek, toplamını bulmak, (sır, vb.) açıklamak, ifşa etmek, açılmak, içini dökmek, başkalarına söylemek, saymak, sayım , hesaplamak, hesap yapmak, anlatmak, anlatmak, önemli olmak, değeri olmak, değerli olmak, bildirmek, anlatmak, saymak, addetmek, saymak, puanlandırmak, espri patlatmak, saymak, söylemek, anlatmak, anlatmak, anlatmak, numaralamak, numaralandırmak, anlatmak, söylemek, söylemek, anlatmak, saymak, -i anlatmak, tekrar saymak, yeniden saymak, içermek, sırları açıklamak, sırrı yaymak, yararlanmak, faydalanmak, hikâye anlatmak, fıkra anlatmak, arasında olmak, arasında yer almak, arasında bulunmak, sırrını açmak, sabırsızlıkla beklemek, (hikâyeyi, vb.) tekrar anlatmak, yeniden anlatmak, dışında bırakmak, beklemek, güvenmek, sırtını dayamak, kısaca anlatmak, dışında bırakmak, katmak, hikâye anlatmak, yalan söylemek, uydurmak, atmak, geriye saymak, yeniden anlatmak, arasına katılmak, güvenmek, şaka yapmak, güvenmek, dayanıp güvenmek, tekrar bilgi vermek, yeniden bilgilendirmek/söylemek, güvenmek, can atmak, sayılmak, geri sayıma başlamak, tekrar söylemek, bel bağlamak, ispiyonlamak, gammazlamak, sahip olmak, kapsamak, içermek, puanlamak, güvenmek anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
contó kelimesinin anlamı
saymak, sayı saymakverbo transitivo (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Los niños están aprendiendo a contar. |
saymakverbo transitivo (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Ella contó los caramelos. Şekerlemeleri saydı. |
söylemek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Sabía que tarde o temprano contaría la verdad. |
toplamını bulmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) El maestro contó la cantidad de textos que había recolectado después del examen. |
(sır, vb.) açıklamak, ifşa etmekverbo transitivo (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Se negó a contar el secreto de cómo había conocido a su pareja. |
açılmak, içini dökmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Me contó todos sus miedos. |
başkalarına söylemek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Por favor no cuentes lo que estoy por decirte, es un secreto. |
saymak, sayım , hesaplamak, hesap yapmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Edward contó los votos. |
anlatmakverbo transitivo (hikaye, vb.) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Papi, ¿me cuentas un cuento? |
anlatmak(hikaye, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Él le cuenta algunas historias extrañas a sus hijos. |
önemli olmak(tomar en cuenta) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) ¿Cuenta mi experiencia laboral? |
değeri olmak, değerli olmakverbo intransitivo (valer) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) Tu honestidad cuenta mucho para mí. |
bildirmekverbo transitivo (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) La leyenda cuenta que los lagos son las huellas de un gigante. |
anlatmakverbo transitivo (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) ¿Tienes noticias de ella? ¡Cuenta, cuenta! |
saymakverbo transitivo (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Es un viaje de ocho horas, sin contar las paradas. |
addetmek, saymak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Te cuento entre mis mejores amigos. |
puanlandırmakverbo transitivo (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Papá contó los puntos de la última mano de rummy. |
espri patlatmak(chiste) (gayri resmi) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Johanna quería tener una conversación seria, pero Jim no paraba de contar chistes. |
saymak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Ian contó diez botes en el puerto. |
söylemek(a alguien) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Has roto mi cochecito de juguete. ¡Se lo voy a contar a mamá! Oyuncak arabamı kırdın. Anneme söyleyeceğim. |
anlatmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) El viejo Joe relató algunas de sus mejores historias de guerra. |
anlatmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) El testigo narró su historia del crimen. |
anlatmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) El viajero relató su historia. Gezgin, hikâyesini anlattı. |
numaralamak, numaralandırmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Déjame enumerar las razones por las que no quiero salir contigo: eres vago, estúpido y feo. |
anlatmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) El viejo soldado narró cómo su unidad se había defendido del enemigo. |
söylemek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) El hombre culpable decidió decir la verdad. |
söylemek, anlatmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Dime qué te dijo. ⓘEsta oración no es una traducción de la original. Ahmet'in sana ne dediğini bana da anlat (or: söyle). |
saymak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) El guía de turismo contó a los turistas mientras volvían al micro. |
-i anlatmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) La antigua leyenda cuenta la historia de una princesa que mató a un dragón. |
tekrar saymak, yeniden saymak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Se recontaron los votos, pero el resultado fue el mismo. |
içermek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) El nuevo modelo de este ordenador incluye más memoria y un procesador más rápido. |
sırları açıklamak, sırrı yaymak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) ¡En el siguiente número de la revista, una de las principales estrellas de Hollywood revelará todo! |
yararlanmak, faydalanmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) La propiedad cuenta con una marina y una cancha de tenis. |
hikâye anlatmaklocución verbal (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Los niños le pidieron al abuelo que les contara un cuento. |
fıkra anlatmaklocución verbal (CR, coloquial) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
arasında olmak, arasında yer almak, arasında bulunmak
(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) Esta escuela cuenta entre las diez mejores de la nación. |
sırrını açmak(birisine) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Eres discreto y por eso voy a hacerte una confidencia. |
sabırsızlıkla beklemek(mecazlı) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Tan pronto como termina un cumpleaños, Tommy empieza a contar los días hasta el siguiente. |
(hikâyeyi, vb.) tekrar anlatmak, yeniden anlatmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Marcy tuvo que contarle las malas noticias a su padre y después tuvo que contar todo a su madre de nuevo. |
dışında bırakmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Excepto por los dos girasoles, su jardín no tenía ninguna flor. |
beklemek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Contamos con que estarás de vuelta para la cena. ⓘEsta oración no es una traducción de la original. Düğün sonrası verilecek kokteyle yaklaşık 100 kişinin katılmasını bekliyoruz. |
güvenmek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Incluí a Sheila en mi equipo porque sé que puedo contar con ella. |
sırtını dayamak(figurado) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Siempre puedes contar conmigo. |
kısaca anlatmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Por favor cuéntanos por encima lo que has planeado para las vacaciones. |
dışında bırakmaklocución verbal (planların vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Estoy ocupado el sábado así que no cuenten conmigo para el partido de fútbol. |
katmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
hikâye anlatmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Toda imagen hace una crónica. |
yalan söylemek, uydurmak, atmak
(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) Julius se metió en problemas por contarle mentirijillas a su madre. |
geriye saymaklocución verbal (sıfıra kadar) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
yeniden anlatmak(birisine bir şeyi) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Después de contarle el accidente a la policía, tuvo que volver a contarlo para el jurado. |
arasına katılmak
(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) La Madre Teresa debería ser contada entre los santos. |
güvenmek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Podés contar con ella para que llegue a tiempo. |
şaka yapmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Nos pasamos toda la noche contando chistes. |
güvenmek, dayanıp güvenmek(birisine, bir şeye) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Siempre que esté en problemas sé que puedo contar con el apoyo de mi familia y amigos. |
tekrar bilgi vermek, yeniden bilgilendirmek/söylemek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Después de que Bobby le rogase, su madre le volvió a contar la historia. |
güvenmek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Los fanáticos contaban con una victoria después del reciente éxito del Manchester City. |
can atmak(coloquial) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Cuento los días que faltan para poder costearme la jubilación. |
sayılmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Esa respuesta es un buen ejemplo de sarcasmo. |
geri sayıma başlamak(bir olay için) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Era casi medianoche en la víspera de Año Nuevo, la multitud en Times Square contaba hacia atrás los segundos. |
tekrar söylemek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) ¿Cuántas veces tengo que volver a decirte que fumar mata? |
bel bağlamak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Es una mujer orgullosa y no le gusta tener que depender de sus parientes. |
ispiyonlamak, gammazlamak(birisine) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) A Jim no le gustaba lo que el resto de los niños estaba haciendo, por lo que se lo contó a la profesora. |
sahip olmak(arzu edilen bir şeye) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) El hotel cuenta con una piscina olímpica, un sauna y un gimnasio. |
kapsamak, içermek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) La banda musical cuenta con bastantes estudiantes entre sus fanáticos. |
puanlamak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Tú puedes jugar y yo llevaré la puntuación. |
güvenmek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Estoy contando con la recuperación del mercado de valores, de otro modo no tendré una jubilación suficiente. |
İspanyolca öğrenelim
Artık contó'ün İspanyolca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İspanyolca içinde arayabilirsiniz.
contó ile ilgili kelimeler
İspanyolca sözcükleri güncellendi
İspanyolca hakkında bilginiz var mı
İspanyolca (español), Castilla olarak da bilinir, Roman dillerinin İber-Romantik grubunun bir dilidir ve bazı kaynaklara göre dünyanın en yaygın 4. dilidir, diğerleri ise onu listeler. en yaygın 2. veya 3. dil olarak. Yaklaşık 352 milyon kişinin ana dilidir ve konuşmacılarını dil olarak eklerken 417 milyon kişi tarafından konuşulmaktadır. alt (1999'da tahmin edilmektedir) İspanyolca ve Portekizce çok benzer gramer ve kelime hazinesi; bu iki dilin benzer kelime dağarcığının sayısı %89'a kadar çıkmaktadır.İspanyolca dünya çapında 20 ülkenin ana dilidir.İspanyolcayı konuşan toplam kişi sayısının 470 ile 500 milyon arasında olduğu tahmin edilmektedir. ana dili konuşanların sayısına göre dünyada en çok konuşulan ikinci dil.