İspanyolca içindeki aprovecharse de alguien ne anlama geliyor?
İspanyolca'deki aprovecharse de alguien kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte aprovecharse de alguien'ün İspanyolca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İspanyolca içindeki aprovecharse de alguien kelimesi istifade etmek, yararlanmak, faydalanmak, kapmak, hoş karşılamak, kullanmak, yararlanmak, faydalanmak, istifade etmek, fırsatı değerlendirmek, fırsatı değerlendirmek, değerlendirmek, fırsatı değerlendirmek, en iyi şekilde kullanmak, çıkar için kullanmak/yararlanmak, kullanmak, yararlanmak, işletmek, tutmak, yakalamak, kavramak, yakalamak, ele geçirmek, yararlanmak, faydalanmak, devam ettirmek, fırsattan istifade etmek, fırsatı kabul etmek, tadını çıkarmak, zamanını iyi kullanmak, eline fırsat geçmek, fırsat yakalamak, faydalanmak, yararlanmak, fırsata hiç düşünmeden atlamak, olabildiğince faydalanmak, en iyi biçimde yararlanmak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
aprovecharse de alguien kelimesinin anlamı
istifade etmek, yararlanmak, faydalanmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Aproveché la situación. |
kapmak(oportunidad) (mecazlı) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Dean aprovechó la oportunidad para visitar la playa varias veces. |
hoş karşılamakverbo transitivo (mecazlı) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Te instaría a que aprovecharas esta oportunidad antes de que sea demasiado tarde. |
kullanmak, yararlanmak, faydalanmak, istifade etmek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) El director quería aprovechar el potencial del equipo. |
fırsatı değerlendirmekverbo transitivo (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Cuando los jefes de Pablo le ofrecieron un trabajo en sus oficinas en Nueva York, él aprovechó la oportunidad. |
fırsatı değerlendirmekverbo transitivo (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Oportunidades como estas no vienen todos los días, deberías aprovecharla. |
değerlendirmek(oportunidad) (fırsatı, vb.) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Kyra aprovechó la oportunidad de representar a su escuela en la conferencia. |
fırsatı değerlendirmek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Siendo una gran fanática de la banda, Stella aprovechó la oportunidad de verlos en concierto. |
en iyi şekilde kullanmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Optimiza tu tiempo para prepararte para los exámenes. |
çıkar için kullanmak/yararlanmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) El gobierno trabajó para encontrar maneras de explotar adecuadamente los recursos petrolíferos. |
kullanmak, yararlanmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Las nuevas obras hidráulicas empleaban el poder del río para llevar electricidad al pueblo. |
işletmek(kaynak, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) El dueño de la mina estaba feliz de escuchar que los obreros estaban explotando una nueva mina. |
tutmak, yakalamak, kavramak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Nancy agarró el brazo de Eduardo. |
yakalamak, ele geçirmek(figurado) ((fırsat, vb.) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Si me ofrecieran un trabajo lo pillaría al vuelo. |
yararlanmak, faydalanmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Ruby vive sola, así que se vale de sus vecinos cuando necesita ayuda. |
devam ettirmek(coloquial) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Si puedo subirme al carro de tu idea, quisiera agregar algo. |
fırsattan istifade etmek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) El bailarín no perdió la oportunidad de audicionar para el Ballet Real. |
fırsatı kabul etmeklocución verbal (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Cuando mi abuela se ofreció a llevarme a Inglaterra, aproveché la oportunidad. |
tadını çıkarmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Solo tienes una oportunidad, así que aprovéchala al máximo. |
zamanını iyi kullanmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Isabel aprovechó al máximo el tiempo que pasó en el Reino Unido y visitó tantos lugares como pudo. |
eline fırsat geçmek, fırsat yakalamakverbo transitivo (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Si aprovechas la oportunidad para agradecer al público, te querrán más. |
faydalanmak, yararlanmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) La mujer pudo aprovechar su relación con el presidente para su carrera política. |
fırsata hiç düşünmeden atlamaklocución verbal (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
olabildiğince faydalanmak, en iyi biçimde yararlanmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Aprovecha al máximo la oportunidad de aprender de estos cocineros expertos. |
İspanyolca öğrenelim
Artık aprovecharse de alguien'ün İspanyolca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İspanyolca içinde arayabilirsiniz.
aprovecharse de alguien ile ilgili kelimeler
İspanyolca sözcükleri güncellendi
İspanyolca hakkında bilginiz var mı
İspanyolca (español), Castilla olarak da bilinir, Roman dillerinin İber-Romantik grubunun bir dilidir ve bazı kaynaklara göre dünyanın en yaygın 4. dilidir, diğerleri ise onu listeler. en yaygın 2. veya 3. dil olarak. Yaklaşık 352 milyon kişinin ana dilidir ve konuşmacılarını dil olarak eklerken 417 milyon kişi tarafından konuşulmaktadır. alt (1999'da tahmin edilmektedir) İspanyolca ve Portekizce çok benzer gramer ve kelime hazinesi; bu iki dilin benzer kelime dağarcığının sayısı %89'a kadar çıkmaktadır.İspanyolca dünya çapında 20 ülkenin ana dilidir.İspanyolcayı konuşan toplam kişi sayısının 470 ile 500 milyon arasında olduğu tahmin edilmektedir. ana dili konuşanların sayısına göre dünyada en çok konuşulan ikinci dil.