Hintçe içindeki पडोसी ne anlama geliyor?

Hintçe'deki पडोसी kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte पडोसी'ün Hintçe'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Hintçe içindeki पडोसी kelimesi komşu, komsu, yakındaki, komşu olmak, komşuya yakışır hal anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

पडोसी kelimesinin anlamı

komşu

(neighbour)

komsu

(neighbour)

yakındaki

(neighbour)

komşu olmak

(neighbor)

komşuya yakışır hal

(neighbor)

Daha fazla örneğe bakın

अनेक पड़ोसियों के पास ऐसे घर और ज़मीन-जायदाद हैं जो किलों की तरह लगते हैं।
Komşularının birçoğunun da kalelere benzeyen evleri ve mülkleri var.
लेकिन, क्योंकि इस पापमय संसार में बेईमानी इतनी फैली हुई है, मसीहियों को इस अनुस्मारक की ज़रूरत है: “हर एक अपने पड़ोसी से सच बोले . . .
Bununla birlikte, bu günahkâr dünyada sahtecilik çok yaygın olduğundan, İsa’nın takipçilerinin şu hatırlatmaya ihtiyaçları vardır: “Her biriniz kendi komşusu ile hakikati söyleyin; . . . .
▪“हम अपने पड़ोसियों को उस महान भविष्य पर विचार करने के लिए प्रोत्साहित कर रहे हैं जो बाइबल हमारे लिए प्रस्तुत करती है।
▪ “İnsanları Mukaddes Kitabın bize sunduğu çok güzel bir gelecekle ilgilenmeye teşvik ediyoruz.
यही वह प्रेम है जिसे हम यहोवा, यीशु, और अपने पड़ोसियों के लिए विकसित करते हैं।
Yehova’ya, İsa’ya ve komşularımıza beslediğimiz sevgi budur.
लेकिन यह इस बात पर भी ज़ोर देती है कि व्यवस्था की सबसे बड़ी माँग थी कि यहोवा की उपासना करनेवाले लोगों को उससे अपने पूरे हृदय, मन, प्राण, और शक्ति से प्रेम करना चाहिए; और यह कहती है कि अगली सबसे महत्त्वपूर्ण आज्ञा थी कि वे अपने पड़ोसी से अपने समान प्रेम करें।—व्यवस्थाविवरण ५:३२, ३३; मरकुस १२:२८-३१.
Fakat ayrıca, Kanunun en önemli talebinin, Yehova’ya tapınanların O’nu bütün yürek, fikir, can ve kuvvetleriyle sevmeleri olduğunu vurgular; ve önem açısından bunu izleyen emrin, komşularını kendileri gibi sevmeleri olduğunu belirtir.—Tesniye 5:32, 33; Markos 12:28-31.
उनके पिता को याद है कि पड़ोसी-समान सामरी के दृष्टांत में अपना भाग अदा करने के लिए वह घुटनों के बल बैठा था।
Babaları merhametli Samiriyeli örneklemesini oynarken yere çöktüğünü anımsıyor.
वे अपने पड़ोसियों के स्थिति को मोनिटर कर रहे है|
Komşularının konumlarını iziliyorlar.
अपने सुप्रसिद्ध पहाड़ी उपदेश में यीशु मसीह ने कहा: “तुम सुन चुके हो, कि कहा गया था; कि अपने पड़ोसी से प्रेम रखना, और अपने बैरी से बैर।
Dağdaki ünlü Vaazında İsa Mesih şöyle dedi: “‘Sen komşunu sevecek’ ve düşmanından nefret edeceksin, denildiğini işittiniz.
दक्षिण इटली के एक ऐम्फिथियेटर या स्टेडियम में, दो पड़ोसी शहरों के बीच एक खेल चल रहा था। अचानक, खेल के चाहनेवालों के बीच दंगा शुरू हो गया। इस दंगे में न जाने कितने लोग घायल हो गए और कितने मारे गए।
İtalya’nın güneyindeki komşu iki şehirden gelen rakip takımların taraftarları arasında çıkan kargaşada, içinde çocukların da bulunduğu çok sayıda kişi yaralandı ve öldü.
हम क्यों कहते हैं कि परमेश्वर और पड़ोसी के लिए प्यार को एक-दूसरे से अलग नहीं किया जा सकता?
Tanrı ve komşu sevgisinin birbirinden ayrı düşünülemeyeceği neden söylenebilir?
पड़ोस के बच्चों से और पाठशाला में अनुचित संग-साथ भी कोमल दिलों में बोए बाइबल सच्चाईयों पर दबाव डालकर उन्हें निकाल सकते हैं।
Çevredeki veya okuldaki çocuklarla yapılan uygunsuz arkadaşlıklar da yumuşak yürekle ekilen Mukaddes Kitap hakikatlerini boğabilir.
मेरे पड़ोस में ही एक और व्यक्ति रहता था जो बहुत ही अलग किस्म का था।
Köyde bizim evin biraz ilerisinde oldukça farklı bir adam oturuyordu.
और मुझे जल्दी ही वहाँ रह कर पता चल गया कि नीले क्षेत्र में, जैसे ही लोगों की उम्र बढ़ती है , और वास्तव में उनके जीवन काल में, वे हमेशा घिरे रहते हैं विस्तरित परिवार द्वारा, मित्रों द्वारा, पड़ोसियों द्वारा, पुजारी, मधुशाला नौकर, किरानेवाले द्वारा।
Oradayken hemen fark ettim ki mavi bölgede insanlar yaşlanırken ve aslında hayatları boyunca, her zaman uzak veya yakın aile ve arkadaşlarıyla çevriliydiler, komşular, papaz, bar işletmecisi, manav.
आस-पड़ोस के लोग मन्दिर के निर्माण के लिए एक अन्तरधर्म मित्रता चाहते थे।
Komşu kavimler mabedin yapımıyla ilgili dinlerarası bir anlaşma yapmak istediler.
अपने पड़ोसियों की कारगर तरीके से मदद करने से हम साक्षियों के बारे में उनकी गलतफहमियाँ दूर कर पाते हैं
Komşularımıza yardım ederek önyargılarını yıkabiliriz
जो लोग इस पूजा में भाग नहीं लेते उन्हें अकसर परिवार के सदस्य और आस-पड़ोस के लोग सताते हैं।
Atalara tapınmayla ilgili uygulamaları yerine getirmeyenler genellikle aile üyelerinin ve komşuların zulmüyle karşılaşır.
चूँकि बॆनजामिन ने इन रीति-रिवाज़ों में हिस्सा नहीं लिया, पड़ोसियों और परिवार के सदस्यों ने पूर्वकथन किया कि उसके मृत पिता की आत्मा उसे सज़ा देगी।
Benjamin bu merasimlere iştirak etmediğinden dolayı komşuları ve aile üyeleri onun ölü babasının ruhu tarafından cezalandırılacağı kehanetinde bulundular.
हमारे दिनों में, यहोवा के गवाह राज्य के सुसमाचार को अपने दूसरे धर्म वाले पड़ोसियों को देने की कोशिश में बहुत समय बिताते हैं।
Bugün Yehova’nın Şahitleri, başka dinlere mensup olan komşularıyla gökteki Krallığın iyi haberini paylaşmak için çok vakit sarf etmeye gayret ederler.
शायद वे ऐसे पड़ोसियों के कारण अभित्रस्त महसूस करते हों जो अपमानजनक बात करते हैं।
Komşularının eleştirici konuşmaları onları yıldırmış olabilir.
अपने आपसे पूछिए ‘मैंने पिछली बार कब अपने पड़ोसी, साथ काम करनेवाले, साथ पढ़नेवाले, अस्पताल के कर्मचारी, दुकानदार, या किसी और को जिसने मेरी मदद की थी, धन्यवाद कहा?’
Kendinize şöyle sorun: ‘Bir komşuma, iş ya da okul arkadaşıma, hastane personelinden birine, bir dükkân sahibine veya bana yardım eden herhangi birine en son ne zaman teşekkür ettim?’
(नीतिवचन १२:२२) जानबूझकर ऐसी बात उड़ाना या फैलाना जो आप जानते हैं कि सच नहीं है झूठ बोलने के बराबर है और बाइबल कहती है कि मसीहियों को ‘झूठ बोलना छोड़कर अपने पड़ोसी से सच बोलना चाहिए।’—इफिसियों ४:२५.
(Süleymanın Meselleri 12:22) Doğru olmadığını bildiğin bir söylentiyi başlatmak ya da yaymak, yalan söylemektir ve Mukaddes Kitap İsa’nın takipçilerinden ‘her birinin yalanı bırakarak komşusu ile hakikati konuşması’ gerektiğini söyler.—Efesoslular 4:25.
कटे-कटे रहने का स्वभाव लोगों में शक की भावना पैदा करता है, खासकर जब पड़ोस में हर वक्त हिंसा और अपराध का खतरा मँडराता रहता हो।
Yabancılaşma güvensizlik doğurur; bu özellikle şiddet ve suç olayları mahalleyi sürekli bir tehdit altında bıraktığında görülür.
बहुत से पड़ोसी उनके पास एक गृह बाइबल अध्ययन का निवेदन करने आते हैं।
Komşularından birçoğu onlara gelip Mukaddes Kitabı tetkik etmek istediklerini söylüyor.
हमारे प्रचार और सिखाने के काम से परमेश्वर और पड़ोसी के लिए हमारा प्यार कैसे ज़ाहिर होता है?
İyi haberi duyurma ve öğretme işimiz, Tanrı ve komşu sevgimizi nasıl gösterir?
(ख) अशदोद की हार का पलिश्तीन के पड़ोसियों पर कैसा असर हुआ?
(b) Aşdod’un düşüşü, Filistiya’nın komşularını nasıl etkiler?

Hintçe öğrenelim

Artık पडोसी'ün Hintçe içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Hintçe içinde arayabilirsiniz.

Hintçe hakkında bilginiz var mı

Hintçe, İngilizce ile birlikte Hindistan Hükümeti'nin iki resmi dilinden biridir. Hintçe, Devanagari yazısıyla yazılmıştır. Hintçe ayrıca Hindistan Cumhuriyeti'nin 22 dilinden biridir. Farklı bir dil olarak Hintçe, Çince, İspanyolca ve İngilizce'den sonra dünyada en çok konuşulan dördüncü dildir.