Hintçe içindeki महत्त्वाकांक्षी ne anlama geliyor?

Hintçe'deki महत्त्वाकांक्षी kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte महत्त्वाकांक्षी'ün Hintçe'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Hintçe içindeki महत्त्वाकांक्षी kelimesi gözü yüksekte olan kişi, başarılı anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

महत्त्वाकांक्षी kelimesinin anlamı

gözü yüksekte olan kişi

(high-flier)

başarılı

(high-flyer)

Daha fazla örneğe bakın

१९ वे लोग जो पैसे के लिए प्रेम, खाने-पीने के लिए पेटूपन, या शक्ति के लिए महत्त्वाकांक्षा में मनोग्रस्त हैं, ऐसी इच्छाओं को अपनी मूर्ति बना लेते हैं।
19 Zihinlerini para sevgisiyle dolduranlar, yemek ve içmek konusunda doymak bilmeyenler veya kudret elde etme hevesinde olanlar bu gibi arzuları put haline getirirler.
(१ कुरिन्थियों १२:१८) व्यक्तिगत इच्छा या राज्य में एक स्थान के लिए महत्त्वाकांक्षा निर्णायक तत्व नहीं है।
Korintoslular 12:18) Gökteki Krallıkta bir konuma sahip olmak üzere duyulan kişisel arzu ya da hırs belirleyici etken değildir.
इस में अनेक तत्त्व संबद्ध हैं, जिन में हम खुदगरज़ी, महत्त्वाकांक्षा, लालच, और साथ साथ सत्ता और गौरव की लालसा का ज़िक्र कर सकते हैं।
Bunun birçok etkeni vardır; bunlar bencillik, hırs, aç gözlülük gibi şeylerdir ve prestij ile kudrete susamak da sayılabilir.
१५ फिर भी, अन्य ख़तरे हैं; महत्त्वाकांक्षा वफ़ादारी को दुर्बल बना सकती है।
15 Tehlikeler bu kadarla sınırlı değil; açgözlü hırs da vefa için bir tuzak olabilir.
उसकी उम्मीदें, कामनाएँ, और महत्त्वाकांक्षाएँ उसके भविष्य से जुड़ी थी।
Umutları, istekleri ve beklentileri hep onun geleceği üzerinde toplanmıştı.
लेकिन, यह महत्त्वाकांक्षा शास्त्र की सही-सही शिक्षाओं पर आधारित नहीं है।
Bununla birlikte bu istek, Kutsal Yazıların açık, doğru öğretimine dayanmaz.
उन्होंने कहा: “हम एक ऐसे शिल्पवैज्ञानिक साहसकर्म का आरम्भ करने की कोशिश करनेवाले हैं जो इतना महत्त्वाकांक्षी है जितना कि हमारे राष्ट्र ने कभी आज़माया हो।”
Şöyle dedi: “Başarılması, ulusumuzun şimdiye kadar girişmiş olduğu herhangi bir proje kadar çok çaba ve maharet gerektiren teknolojik bir macerayı başlatmaya çalışacağız.”
उनकी मार्केटिंग टाल-मटोल पर आधारित है, महत्त्वाकांक्षाओं पर नहीं.
Uzak durma üzerine, emeller üzerine değil.
(फिलिप्पियों २:६) उस महत्त्वाकांक्षी स्वर्गदूत, जो शैतान अर्थात् इब्लीस बना, द्वारा अपनाए गए मार्ग से कितना भिन्न!
(Filipililer 2:6) Bu, İblis Şeytan haline gelen ihtiraslı meleğin tuttuğu yolla tam bir tezattır!
उसने तै किया कि वह उस नगर को अपनी पूरबी राजधानी बनाना चाहता था, लेकिन अपनी महत्त्वाकांक्षा पूरी करने से पहले ही वह मर गया।
Babil’i doğudaki başkenti haline getirmeye karar verdiği halde, niyetini yerine getiremeden öldü.
उसने यह बात अच्छी तरह समझी कि मसीही कलीसिया में होड़ाहोड़ी या महत्त्वाकांक्षा के लिए कोई जगह नहीं है, क्योंकि हम सभी “परमेश्वर के सहकर्मी” हैं।—१ कुरिन्थियों ३:४-९; लूका १७:१०.
Hepimiz “Allahın iş arkadaşları” olduğumuz için İsa’nın takipçilerinin cemaatinde rekabete veya yükselme hırsına yer olmadığını çok iyi kavramıştı.—I. Korintoslular 3:4-9; Luka 17:10.
चूँकि ये पुरुष स्वार्थी महत्त्वाकांक्षा से प्रेरित नहीं, वे अपने आप को नहीं, बल्कि यहोवा को उन्नत करते हैं।
Bencil tutku tarafından yöneltilmeyen bu gibi erkekler kendilerini değil, Yehova’yı yüceltirler.
एक राजनीतिज्ञ था जो कटु-स्वभाव का, महत्त्वाकांक्षी, धनी, अपने कार्य में आगे बढ़ने के लिए कुछ भी करने को तैयार था।
Biri alaycı, hırslı, varlıklı ve kariyerinde ilerlemek için her şeyi yapmaya hazır bir siyaset adamıydı.
कुछ समय से इन्होंने यीशु के राज्य में प्रमुख बनने की महत्त्वाकांक्षा अपने मन में रखा, और इन्होंने अपनी माँ को अपनी ख्वाहिश बता दी है।
Bu iki kardeş bir süredir Mesih’in Krallığında seçkin bir konuma erişme tutkusuna kapılmış ve bu arzularını annelerine açmışlardı.
घमंड और महत्त्वाकांक्षा से भरकर उसने यहोवा के नियुक्त राजा का तख्ता पलटने की कोशिश की।
Gururu ve hırsı yüzünden, Yehova’nın tayin ettiği kralın tahtını ele geçirmeye çalıştı.
उदाहरणार्थ, एक मण्डली में वृद्ध प्रेरित यूहन्ना का दियुत्रिफेस नामक एक महत्त्वाकांक्षी मनुष्य द्वारा विरोध किया गया। इसे यूहन्ना के प्राधिकार के लिए ज़रा सा भी आदर न था और यूहन्ना द्वारा भेजे गए दूतों को न केवल स्वागत करने से इन्कार किया पर शायद उन लोगों को जाति-बहिष्कृत करने की कोशिश भी की होगी, जिन्होंने उनका स्वागत किया।
Örnegin, bir cemaatte, kendisine ve yetkisine karşı pek saygısı olmayan ve onun tarafından gönderilen habercileri kabul etmeyi reddetmekle kalmayıp, onları kabul edenleri de müşareketten kestirmeye çalışan adı Diotrefis olan hırslı bir adam tarafından Yuhanna’ya muhalefet edildi.
या यह शायद महत्त्वाकांक्षा या स्वार्थता की वजह से हो—यह भावना कि एक व्यक्ति ख़ुद दूसरों से ज़्यादा योग्य है—और प्रमुखता की इच्छा।
Ya da yükselme hırsı veya bencillik, yani diğerlerinden daha çok kendisinin bunu hak ettiği duygusu ve ün kazanma arzusu da olabilir.
और मैं सोचती हूँ कि अगर मार्केटिंग महत्त्वाकांक्षा पर आधारित हो, अगर हम एक समुदाय के तौर पर अपना ध्यान केन्द्रित कर सकें इस बात पर कि हम कितने आगे आ गए हैं और कितना अभूतपूर्व होगा इस बीमारी को जड़ से मिटा देना, तभी हम पोलियो-से-थकान को और पोलियो को अपने पीछे छोड़ सकेंगे.
Ve bence eğer pazarlama daha özendirici olsaydı, eğer bir toplum olarak ne kadar ilerlediğimizi ve bu hastalığı silmenin ne kadar muhteşem birşey olacağını anlayabilseydik bu çocuk felci yorgunluğunu ve çocuk felcinin kendisini arkamızda bırakabilirdik.
लेकिन अभिमान और महत्त्वाकांक्षा जल्द ही दिल में जड़ जमा सकते हैं।
Fakat gurur ve ihtiras, yürekte hemen kök salabilir.
यह ऐसे लोग थे जैसा बनने की मैं महत्त्वाकाँक्षा रखती हूँ।
Onlar, benim olmak istediğim tarzda insanlar olacaklardı.
कॉन्रैड ड्रीबिंगर ने लिखा: “वास्तव में चिकित्सीय महत्त्वाकांक्षा का यह एक पथभ्रष्ठ रूप होगा जिसमें एक व्यक्ति किसी मरीज़ को निर्धारित उपचार देने के लिये बल का प्रयोग करें, उसके विवेक को रद्द करके जिससे वह शारीरिक रूप से तो उपचार करता प्रतीत हो, परन्तु उसके मन पर एक घातक प्रहार जैसा होगा।”—डेर प्रेकटिश आर्ज़ट, जुलाई १९७८.
Konrad Drebinger bunu şöyle cevaplıyor: “Hastayı bedenen iyileştirebilmek için vicdanına hakim olmaya çalışarak belirli bir tedaviyi kabul etmeye zorlarken aslında onun maneviyatına öldürücü bir darbe indiren tıbbi hırs, kesinlikle yoldan sapmıştır” (Der Praktische Arzt, Temmuz 1978).
४ कुछ महत्त्वाकांक्षी लोग महिमा की खोज करते हैं।
4 Tutkuya sahip olan bazıları şan şöhret ararlar.
पायनियर कार्य हमें ज़िन्दगी के विषय में एक अधिक आत्मिक नज़रिया पाने की मदद करेगा तथा सांसारिक महत्त्वाकांक्षाओं, अभिलाषाओं, और संगति से हमारी रक्षा करने का काम करेगा।
Öncülük bize, hayata daha çok ruhi açıdan bakmamız için yardım edebilir ve bizi dünyevi heves, arzu ve arkadaşlıklardan koruyabilir.
मसीही मण्डली में आलसी व्यक्तियों के लिए या स्वार्थ से महत्त्वाकांक्षा रखनेवालों के लिए कोई जगह नहीं।—मत्ती २०:२५-२७; २ थिस्सलुनीकियों ३:१०.
Gevşek veya haris kimselere İsa’nın takipçilerinin cemaatinde yer yoktur.—Matta 20:25-27; II. Selânikliler 3:10.
यह कहती है: “स्वार्थी महत्त्वाकांक्षा या झूठी बड़ाई करने की हीन इच्छा से कोई काम न करो, परन्तु नम्रतापूर्वक अपनी अपेक्षा दूसरों को उत्तम समझो।
Şunları söylüyor: “Hiçbir şeyi bencil bir hırsla veya ucuz bir övünme arzusu yüzünden yapmayın, fakat birbirinize karşı alçakgönüllü olun, başkalarını daima kendinizden üstün sayın.

Hintçe öğrenelim

Artık महत्त्वाकांक्षी'ün Hintçe içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Hintçe içinde arayabilirsiniz.

Hintçe hakkında bilginiz var mı

Hintçe, İngilizce ile birlikte Hindistan Hükümeti'nin iki resmi dilinden biridir. Hintçe, Devanagari yazısıyla yazılmıştır. Hintçe ayrıca Hindistan Cumhuriyeti'nin 22 dilinden biridir. Farklı bir dil olarak Hintçe, Çince, İspanyolca ve İngilizce'den sonra dünyada en çok konuşulan dördüncü dildir.