Hintçe içindeki धात ne anlama geliyor?
Hintçe'deki धात kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte धात'ün Hintçe'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Hintçe içindeki धात kelimesi metal anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
धात kelimesinin anlamı
metalnoun |
Daha fazla örneğe bakın
PCB इलॆक्ट्रॉनिक पुरज़ों, पेंट, लुबरिकॆंट, लकड़ी एवं धातु पर परत चढ़ाने में और दूसरे उत्पादनों में इस्तेमाल किये गये होते हैं। PKB’ler, elektronik parçalarda, boyalarda, yağlarda, tahta ve metal kaplamalarda ve başka ürünlerde kullanılmaktadır. |
इन लकड़ी या धातु के ढाँचों के पादप-गृहों में सावधानीपूर्वक नियंत्रित वसंतऋतु का वातावरण लाखों कार्नेशन, पोमपोन, गुलाब, गुलदाउदी, अलस्ट्रोमेरियास, और अन्य कई तरह के फूलों का पोषण करता है, जिन्हें जल्द ही काटकर पैक करने के बाद उत्तरी अमरीका, यूरोप और ऐशिया भेजा जाना है। Ahşap veya metal iskeletli bu seralarda, titizlikle kontrol edilen bahar ortamında, çok geçmeden kesilip paketlenecek ve Kuzey Amerika, Avrupa ve Asya’ya gönderilecek milyonlarca karanfil, yıldızçiçeği, gül, kasımpatı, alströmerya ve başka birçok tür yetişir. |
यह टोप ज़्यादातर धातु का बना होता था और इसे कपड़े या चमड़े की टोपी के ऊपर पहना जाता था। यह टोप सिर पर होनेवाले ज़्यादातर वार झेल सकता है और ज़्यादा चोट नहीं पहुँचने देता। Genellikle metalden yapılan miğferin içi keçe ya da deriyle kaplanırdı. Miğfer sayesinde asker başına aldığı darbelerden fazla zarar görmezdi. |
लेकिन चीनी भाषा की लिखाई में वर्णमाला नहीं होती बल्कि चिन्हों का इस्तेमाल किया जाता है जो कई धातुओं से मिलकर बने होते हैं। Çin yazı sisteminde, alfabe yerine birkaç öğeden oluşabilen karakterler kullanılır. |
(१ थिस्सलुनीकियों ५:८) एक झिल्म एक योद्धा का वक्ष-रक्षक कवच था, जो लोहे की दरत, जंजीर या सिकड़ी, या ठोस धातु से बना होता था। (I. Selânikliler 5:8) Bir savaşçının göğsünü koruyan zırh, pul, zincir veya tek parça madenden oluşmaktaydı. |
● क्योंकि शुद्ध सोना इतना नरम होता है इसलिए आम तौर पर इसे दूसरी धातुओं के साथ मिलाकर कठोर किया जाता है ताकि गहने और सोने की दूसरी चीज़ें बनायी जा सकें। • Saf altın çok yumuşak olduğundan, mücevher ve başka altın işi yapımında kullanılırken sertliğini artırmak için genellikle alaşımlanır. |
उसकी दीवारों, टाइल के बने फर्शों और धातु की बनी कुर्सियों की वज़ह से आवाज़ में गड़बड़ी पैदा होने की गुंजाइश थी। Çıplak duvarlarda, seramik zeminde, katlanır metal sandalyelerde sesin yankılanmasına nasıl engel olacaktık? |
बेरियम धातु प्रकृति में शुद्ध रूप में नहीं मिलती। Galyum metali doğada saf halde bulunmaz. |
(नीतिवचन 2:4) इस आयत से हमें याद आता है कि सदियों से लोगों ने खून-पसीना एक करके सोना और चाँदी जैसी कीमती मानी जानेवाली धातुओं को हासिल किया है। ” (Süleymanın Meselleri 2:4) Bu sözler insanların madencilik konusundaki başarılarını akla getiriyor. İnsanlar değerli sayılan gümüş ve altın gibi madenleri yüzyıllar boyu araştırmışlardır. |
हमारा ध्यान होना चाहिए कि जहां है? ( धातु खनक ) Odaklanmamız gereken yer orası mı? |
(निर्गमन 3:8) पुरानी धातुएँ और पत्थर की चीज़ें बड़ी मात्रा में पायी जाती हैं, मगर कपड़े, चमड़े, और लेप किए हुए शव जैसी नाज़ुक चीज़ें नमी की वजह से और समय के गुज़रते सुरक्षित नहीं रह पातीं। (Çıkış 3:8) Antik metal ve taş cisimler boldur; fakat kumaş, deri ve mumyalanmış ceset gibi daha hassas şeylerin çoğu neme ve zamanın değiştirici etkisine dayanamamıştır. |
(रोमियों 1:25) इन काल्पनिक ईश्वरों की ज़्यादातर मूर्तियाँ, सृष्टि में पायी जानेवाली चीज़ों से तराशी जाती हैं, जैसे धातु या लकड़ी से। Çoğu zaman bu hayal ürünü tanrılar, metal ya da odun gibi doğada bulunan maddelerden yapılmış putlar tarafından temsil ediliyordu. |
पहली सदी में दिए को अकसर लकड़ी या धातु के बने दीवट पर रखा जाता था, जिससे ‘घर के सब लोगों को प्रकाश’ मिलता था। Kandil genelde tahta ya da metal bir şamdana yerleştirildiğinden, ‘evdeki herkesi aydınlatırdı.’ |
स्पेन (प्राचीनकाल के तर्शीश की जगह) में चाँदी, लोहे, टिन और दूसरी धातुओं की खानें हैं जिनमें से बड़ी मात्रा में धातुएँ निकाली जाती हैं। İspanya’da gümüş, demir, kalay ve daha başka zengin maden yatakları vardır. |
कोड़े की मार (एक ऐसे साधन से जिसमें चाबुक का फ़ीता चमड़े का होता था और उसमें गाँठे होती थी या वह धातु अथवा हड्डी के टुकड़ों से जड़ा हुआ होता था) को, पौलुस ने यह पूछकर रूकवाया: ‘क्या यह उचित है, कि तुम एक रोमी मनुष्य को, और वह भी बिना दोषी ठहराए हुए कोड़े मारों?’ Pavlus şunu sorunca, kendisinin (düğmeli veya maden ya da kemik parçaları bağlanmış deri sırımlarla yapılan bir kamçıyla) kamçılanmasını önledi: ‘Mahkûm edilmemiş bir Romalıyı kamçılamak yasal mıdır?’ |
टूटे हुए गहनों को फेंक देने के बजाय, सुनार इस क़ीमती धातु को फिर से गढ़कर एक नयी कलाकृति को रूप देते हैं, इसलिए कि सोना अपने मूल्य को बनाए रखता है। Kuyumcu, bozuk altın eşyaları atmak yerine, değerli madeni yeni bir sanat eseri yapmak için tekrar işler, çünkü altın değerini korur. |
(यशायाह 44:13) खुदाई करने पर खोजकर्ताओं ने पाया कि उन दिनों धातु से बनी आरी, पत्थर के हथौड़े और ताँबे की कीलें इस्तेमाल होती थीं। İşaya kendi zamanındaki marangozların kullandığı başka araçlardan da söz eder: “Ağaç oymacısı da ölçü ipini gerer, kırmızı tebeşirle üzerini çizer, rendeyle ağacı rendeler, pergelle işaretler” (İşaya 44:13). |
ऊगरीट में एजियन, अनातुलिया, बाबुल, मिस्र और मध्य पूर्व के दूसरे भागों से व्यापारी आकर, धातुओं, कृषि उत्पादनों साथ ही बड़े पैमाने पर ऊगरीट में बनायी गयी दूसरी चीज़ों का व्यापार करते थे। Ugarit’e, Ege Denizi’nin, Anadolu’nun, Babil’in, Mısır’ın ve Ortadoğu’nun başka kısımlarından gelen tüccarlar, orada maden, tarım ürünleri ve yöreye özgü çeşitli malların ticaretini yaptılar. |
15 पूरी धातु पर ज़ंगरोधक पेंट लगाने या ज़ंग के दाग-धब्बों को साफ करने से ज़ंग लगने का खतरा नहीं होता। 15 Metalin paslanma olasılığı, pas önleyici boya sürülerek ve zarar görmüş noktalar hemen elden geçirilerek azaltılabilir. |
27 और वे अपने साथ एक अभिलेख लाए, उन लोगों का अभिलेख जिनकी हड्डियां उन्हें मिली थी; और यह कच्ची धातु की पट्टियों पर खुदा हुआ था । 27 Ve yanlarında bazı kayıtlar, hatta kemiklerini buldukları halkın kayıtlarını da getirdiler; ve bu kayıtlar madeni levhalara işlenmişti. |
उसके बैरियों ने उसे गिरफ़्तार किया, ग़ैरक़ानूनन मुक़दमा चलाया, दोषी ठहराया, ठट्ठा किया, उस पर थूका, अनेक पट्टोंवाले कोड़े से मारा जिन पर संभवतः हड्डियों और धातुओं के टुकड़े जड़े हुए थे, और अन्त में उसे घंटों तक एक स्तम्भ पर कीलों से ठोक कर छोड़ दिया। Düşmanları onu tutukladılar, kanunsuz biçimde yargıladılar, mahkûm ettiler, onunla eğlendiler, ona tükürdüler, kemik ve maden parçaları kakılmış sırımları olan bir kırbaçla onu dövdüler ve sonunda saatlerce bir direğe çivilenmiş durumda bıraktılar. |
अब आप कौन-सा उपयोग करने और हर दिन साथ रखना चाहेंगे: पशू, पत्थर, सीप, अनाज, धातु या कागज़ी-चलार्थ? Şimdi her gün yanınızda hangi şeyi taşımak isterdiniz; hayvanlar, taşlar, deniz kabukları, tahıl ve madenler mi, yoksa kâğıt para mı? |
अ-धातु तत्वों के रंग चुनता है Ametal elementlerin rengini seçer |
क्या आपको लगता है कि अगर कोई इंसान कपड़े, लकड़ी, पत्थर या किसी धातु की बनी मूरत की उपासना करता है तो उससे परमेश्वर को फर्क पड़ेगा?— क्या यहोवा के एक सेवक को किसी मूरत की उपासना करनी चाहिए?— शद्रक, मेशक और अबेदनगो ने मूरत की उपासना करने से साफ इनकार कर दिया और यहोवा उनसे बहुत खुश हुआ। Evet, Tanrı herhangi bir nesnenin önünde tapınma hareketi yapmamızı istemiyor. Peki bu nesnenin kumaştan, ağaçtan, taştan ya da metalden yapılmış olması Tanrı’nın bu konudaki görüşünü değiştirir mi?— Yehova’ya tapınan birinin böyle bir nesnenin önünde bir tapınma hareketinde bulunması doğru olur mu?— Şadrak, Meşak ve Abednego bunu yapmadıkları için Yehova’nın onayını kazandılar ve O’nu mutlu ettiler. |
धातु के मैल और पानी मिले दाखरस का क्या मतलब है, और यहूदा के शासकों के बारे में ऐसा कहना क्यों सही है? Cürufla ve su katılmış içkiyle ne kastediliyor, Yahuda’nın yöneticileri böyle bir tanımı neden hak ediyor? |
Hintçe öğrenelim
Artık धात'ün Hintçe içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Hintçe içinde arayabilirsiniz.
Hintçe sözcükleri güncellendi
Hintçe hakkında bilginiz var mı
Hintçe, İngilizce ile birlikte Hindistan Hükümeti'nin iki resmi dilinden biridir. Hintçe, Devanagari yazısıyla yazılmıştır. Hintçe ayrıca Hindistan Cumhuriyeti'nin 22 dilinden biridir. Farklı bir dil olarak Hintçe, Çince, İspanyolca ve İngilizce'den sonra dünyada en çok konuşulan dördüncü dildir.